Suffe Meclisi’nin 2022-2023 Dönemi Kayıtları Başladı

Aziz Mahmud Hüdâyî Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Suffe Meclisi İslâmî İlimler Merkezi’nin örgün olarak okuyan erkek öğrencilere yönelik “Medrese Usûlü” ders verdiği 2022-2023 dönemi kayıtları başlıyor.

Aziz Mahmud Hüdâyî Vakfı bünyesinde temel İslâmî ilimlere dair ilim tahsil etme, kendi ana kaynaklarından Arapça metinler okuma sistemi üzerine faaliyet icra eden Suffe Meclisi İslâmî İlimler Merkezi fıkıh, tefsir, akâid, sarf-nahiv, usulü fıkıh gibi temel İslâmî ilimler ders programıyla yeni dönem kayıtlarına başlıyor.

SUFFE MECLİSİ NEYİ AMAÇLIYOR?

Suffe Meclisi, inşa edilmeye çalışılan “yeni dünya düzeni”ne ve kutsal tanımayan moderniteye rağmen muazzez İslam davasına sahip çıkacak ve kurtuluşu “köklerinde” arayacak; keşf-i kadîmi mesnet bilip ifadede Necip Fazılları, Sezai Karakoçları, Mehmet Akifleri; ilimde ve irfanda Ebussuudları, Beydaâvîleri, İmam-ı Rabbânîleri yön ve yol telakki edecek; iman-fikir ve harekette “Kim var?” denildiğinde sağına ve soluna bakmadan ”Ben varım!” deme hüviyetini kendinde bulabilecek; ilimde, irfanda ve fikirde kendini yetiştirmiş ve tekâmülünü ehl-i sünnet çizgisine sarılan hasbî insan yetiştirebilmeyi amaçlıyor.

Suffe Meclisi; Fatih’ten ve Süleymaniye’den devraldığımız mirasın manevi emanetine liyakat göstermeyi gaye edinen; Necip Fazılın “Büyük Doğu” ve Sezai Karakoç’un “Diriliş Ruhuna” sahip gençlerini yetiştirmeye hizmet ediyor.

SUFFE MECLİSİ NEDİR?

Suffe Meclisi İslâmî İlimler Merkezi, Aziz Mahmud Hüdâyî Vakfına bağlı bir kurum olup İstanbul’da ilahiyat fakültesi kazanan öğrencilerin kabul edildiği ve Hüdâyî Vakfında eğitim almak isteyen bir İslâmî İlimler programıdır. Suffe Meclisinde, tamamı İslâmî İlimlere dair kadim Arapça eserlerin okutulduğu ve müstakil bir fakülte hüviyeti arz eden ilmî bir ders halkasıdır. Açıkça belirtilmelidir ki Suffe Meclisi fakülte derslerini takviye eden bir hazırlık, yurt veya kurs programı değildir. Muhtevası itibariyle Sarf, Nahiv, Mantık, Belâgât ve diğer “âlet ilimlerinin” yanı sıra Tefsir, Hadis, Fıkıh, Akâid ve Usûl-ü Fetva gibi “âlî ilimleri” derslerin okutulduğu bir müfredatı mevcuttur. Derslere ilk olarak Valide-i Atîk Câmiinde başlanılan ve 2012 Ekim ayından itibaren derslere devam eden Suffe Meclisinde günümüzde derslere, Üsküdar’da Aziz Mahmut Hüdâyî hazretlerinin yanında inşa edilen HÜDAYİ KÜLLİYESİNDE devam edilmektedir.

SUFFE MECLİSİNE KİMLER BAŞVURABİLİR?

Suffe Meclisi’ne; İlahiyat fakülteleri başta olmak üzere İstanbul’da örgün olarak birinci öğretimde okuyan bütün erkek öğrenciler başvurabiliyor.

SUFFE MECLİSİ ÖĞRENCİLERE NE TÜR İMKANLAR SUNUYOR?

  1. Başvurusu kabul edilen öğrencilere ücretsiz yurt, başarı bursu ve kısa süreli yurt dışı dil desteği imkânı veriliyor.
  2. Dersler öğrencinin Arapça ibare gelişimini destekleyecek, metin tahlil ve vukûfiyeti kabiliyeti kazanmasına yardımcı olacak şekilde yapılıyor.
  3. 5 senelik bir müfredatı olan Suffe Meclisi’nde hafta boyunca ders yapılıyor.
  4. Dersler temel fıkıh, tefsir, hadis, akaid, nahiv, usulü fıkıh gibi İslâmî ilimlerin ana kaynaklarından yapılıyor.
  5. Öğrencilerin iyi bir literatür bilgisi kazanması, kendi medeniyetini anlaması, modernitenin günümüzde ihdas ettiği birtakım ihtilaflara karşı cevap verecek kabiliyette bir alt yapı kazanabilmesi amaçlanıyor.

SUFFE MECLİSİ İLE NASIL İLETİŞİM KURABİLİRİM?

Sosyal Medya ve İrtibat Bilgileri:

0 532 176 28 57

http://www.facebook.com/suffemeclisi

https://twitter.com/suffemeclisi

http://www.suffemeclisi.org

suffemeclisi@gmail.com

İslam ve İhsan

SUFFE MECLİSİ NEDİR?

Suffe Meclisi Nedir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.