“Rahman” Esmasının Tecellisi

Allah’ın Er-Rahman isminin tecellisini anlatan ibretlik hadise...

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Îmân edip de iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için çok merhametli olan Allah (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır.” (Meryem, 96)

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular:

“Sadece şu iki kimseye gıpta edilir: Biri, Allâh’ın kendisine Kur’ân verdiği ve gece-gündüz onunla meşgul olan (onunla yaşayıp tebliğ eden) kimse, diğeri de Allâh’ın kendisine mal verdiği ve bu malı gece-gündüz O’nun yolunda infâk eden kimse.” (Buhârî, İlim, 15; Müslim, Müsâfirîn, 266)

ER-RAHMAN İSMİNİN TECELLİSİNİ ANLATAN İBRETLİK HADİSE

Ehl-i merhametin en büyük özelliği; paylaşmak ve ikram etmektir. Bunun en yüksek derecesi de, kendinden koparıp vermek, yani îsardır.

İslâm tarihinin altın sahîfeleri, bu şuurla mücehhez merhamet kahramanlarının eşsiz fedâkârlıklarıyla doludur. Onlar fedâkârlıkla öyle bir kıvâma, öyle bir makāma ermişlerdir ki bir muhtaçla karşılaştıklarında, onun Müslüman olup olmadığına bakmak bir yana, insan olup olmadığına bile bakmaz, Allâh’ın sair mahlûkatından bir zavallı köpekle bile rızıklarını bölüşürler.

Şu hâdise ne kadar ibretlidir!

Bir gün Medine bağlarına uğrayan Hz. Hasan radıyallahu anh orada zenci bir köle görür. Köle, elindeki ekmekten bir lokma kendisi yerken bir lokma da önündeki köpeğe yedirmektedir.

Hz. Hasan radıyallahu anh, Cenâb-ı Hakk’ın «Rahmân» esmâsının bu köledeki merhamet tecellîsine hayran olur. Bu hayranlıkla onu bir müddet seyreder. Daha sonra onun gönül yapısının derinliğini ölçmek için, neden rızkını bir köpekle paylaştığını sorar. Köle ise yüksek hayâsından dolayı başını kaldırıp Hazret-i Hasan radıyallahu anh’ın yüzüne bakamaz. Bunun üzerine Hazret-i Hasan radıyallahu anh:

“–Delikanlı, sen kimsin?” diye sorar.

Köle pür hayâ ve gözleri edeple yerde olduğu hâlde;

“–Hz. Osman’ın oğlu Ebân’ın hizmetçisiyim.” der. Hz. Hasan radıyallahu anh:

“–Peki bu bağ kime ait?” diye sorunca, köle;

“–Hz. Osman’ın oğlu Ebân’a ait.” diye cevap verir.

Hz. Hasan, zâhiren sıradan bir köle, fakat hakikatte ilâhî bir hazine olan, Hak ile dostluğa ve mâneviyat sultânlığına erişen bu köleye yakın olmak arzusuyla;

“–Sakın buradan bir yere ayrılma, birazdan döneceğim.” diyerek oradan ayrılır ve bağın sahibi olan Ebân’ın yanına varır. Hem bağı hem de o köleyi satın alır. Ardından tekrar kölenin yanına gelir ve;

“–Delikanlı! Seni satın aldım.” der.

Bunun üzerine köle hürmetle ayağa kalkarak;

“–Başım-gözüm üstüne! İtaat; Allâh’a, Resûlü’ne ve sanadır.” der.

Hz. Hasan radıyallahu anh, her kelimesi sadâkat ve teslîmiyet yüklü bu sözleri duyunca daha çok duygulanır. Onun bu sadâkati karşısında hayranlık duyguları daha da artar. Kendisini bu derece duygu derinliğine sevk eden o kölenin gönül güzelliğine mukābil olarak:

“–Sen artık Allah için hürsün! Bu bağı da sana bağışlıyorum!” der. (İbn-i Manzûr, Muhtasaru Tarîhi Dımeşk, VII, 25)

Kaynak: www.2g1d.com

İslam ve İhsan

ER-RAHMAN NE DEMEK?

Er-rahman Ne Demek?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.