2016-12-21 08:55:21 [A.G.] 1,559
Said İbn Abdi’l-Azîz’in Râbia bin Zeyd’den, o da Ebî İdrisi’l-Havlânî’den, o da Ebî Zerre Cündeb bin Cünâde -radıyallahu anh-’den rivâyet ettiğine göre Peygamber Efendimiz -sallallâhu teâlâ aleyhi ve sellem- Allah Teâlâdan rivâyet ederek şöyle demiştir...
2016-12-20 19:43:43 [A.G.] 1,015
Dünyanın merakla beklediği ABD’deki başkanlık seçimlerini kimin kazanacağı sorusu cevabını buldu. Şimdi gündemde Turmp döneminde Amerika’yı ve dünyayı neler bekliyor sorusu var?
2016-12-20 19:42:34 [M.S.T.] 2,235
Yarın âhirette gülebilmek için, bugün çokça gözyaşı ve alın teri dökmek gerekir. Zira bedelsiz bir mükâfat beklemek, abesle iştigaldir.
2016-12-20 19:40:19 [S.K.] 6,110
Allah dostları kimlerdir ? Salih bir kul olmak için neler yapmalıyız? Hazret-i Ebû Bekir -radıyallâhu anh- bizlere verdiği o değerli bilgiler...
2016-12-20 18:34:10 [A.G.] 3,202
Ashâb-ı kirâm, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) sohbet sünnetini aynen devam ettirmiş ve buna çok ehemmiyet vermişlerdir. Efendimiz'in, ashabına yaptığı sohbette sahabeler manen doluyor fakat dünyevî maîşetle meşgûl olmaya daldıklarında da sohbette duyduklarının pek çoğunu unutuyorlardı.
2016-12-20 16:09:50 [M.K.] 1,725
Kur’ân’da derinleşen İslam Halifesi Hz. Ömer'in ibretlik kıssası...
2016-12-20 16:04:28 [M.S.T.] 2,487
Âhiret deyince kafamızda belli bir tasavvur oluşur. Orada nâil olmak istediğimiz mevkîyi hayâl ede, kavuşacağımız nimetleri düşünürüz. Âyet ve hadislerde bildirilen vasıfları idrak etmeye çalışırız. Acaba âhiret hayatına başladığımızda dünyaya bakışımız nasıl olacak? Dünyayı nasıl göreceğiz, neleri özleyeceğiz, orada neler yapmış ve nasıl bir mevkide bulunmuş olmayı temennî edeceğiz?
2016-12-20 15:38:25 [M.S.T.] 1,105
Yaşlılarda yeşil yapraklı sebzeler gibi pigmentli besin tüketiminin, "kristalize zeka" olarak bilinen yaşam deneyimleri ve eğitim yoluyla edinilen çevresel zekanın korunmasına yardımcı olduğu bildirildi.
2016-12-20 15:35:34 [M.S.T.] 1,804
Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM, "Sünnet yerine kaza namazı kılınabilir mi?" sorusunu cevaplıyor...
2016-12-20 13:16:47 [M.K.] 1,671
Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'daki tarihi camilerde, 18. ve 19. yüzyıllarda kullanılan farklı renk ve desenlerde asırlık seccade ve kilimler, eşsiz bir koleksiyonda bir araya geldi.
2016-12-20 13:11:21 [M.S.T.] 1,717
Afrika'dan Suriye'ye uzanan yardım eli...
2016-12-20 12:51:51 [M.K.] 1,454
Vücudumuz en kıymetli varlığımız. Bu varlığın sağlıklı işleyebilmesi için bazı kesin stardartları var. Bunların başında Ph değeri geliyor.
2016-12-20 12:08:50 [M.K.] 42,296
Meymûne binti Hâris (r.a.) Resûlullah Efendimiz’in nikâhı ile şereflenen son eşi... Umretu’l-Kazâ dönüşü kendi isteği üzere Efendimizin aileleri arasına katılarak mü’minlerin annesi olma şerefini elde eden bahtiyarlardan... En son vefat eden annemiz... Zeynep binti Huzeyme annemizle de anne bir kardeş....
2016-12-20 12:05:42 [M.K.] 10,879
Habeşistan’a hicret edip Hayberʼin fethi esnâsında deniz yoluyla Peygamber Efendimiz’e gelen kâfilede, Esmâ bint-i Umeys -radıyallâhu anhâ- da bulunuyordu. (Esmâ, Meymûne Vâlidemizʼin ana bir kardeşi ve Hazret-i Câfer’in hanımı idi.)
2016-12-20 12:05:01 [M.K.] 2,348
Kulu Hak katında kurtaracak olan, nesep veya intisap bağı değil, Allah Rasûlüʼne ve Hak dostlarına hâl ve yaşayışıyla ne kadar yakın olabildiğidir.
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.