2017-12-29 17:55:26 [F.H.] 11,805
Orhan Gazi, oğlu Sultan 1.Murad’a yaptığı vasiyeti, Allah yolunda cihad etme gayretinde olan her mü’min okuyup ders almalıdır.
2017-12-29 17:53:32 [S.K.] 1,713
Ümmet olarak meydana gelen problemlerde nasıl bir duruş sergilememiz gerekir? Kardeşlik imtihanından geçiyoruz. Sana bir durum içinde olmalıyız?
2017-12-29 17:50:34 [M.M.E.] 2,452
İktisat bilimi “İnsanın sınırsız ihtiyaçlarının, sınırlı kaynaklarla karşılanmasıdır.” Sınırsız ihtiyaçlarımızı sınırsız bir kaynaktan besleme şansımız da var. Dua, insanın sınırsız ihtiyaçlarını, hazinesi sınırsız olan Allah’a (c.c.) arz etmesi, ondan derdine derman dilemesidir ki aslında derman duanın kendisidir.
2017-12-29 17:48:54 [F.H.] 6,308
Osmanlı padişahları, cihana önünde diz çöktürmüştür. Ancak, söz konusu din büyükleri olduğunda, onların önünde diz çökmeyi şeref bilmişlerdir.
2017-12-29 17:47:15 [M.K.] 3,486
Burun tıkanıklığı neden olur? Burun tıkanıklığına ne iyi gelir?
2017-12-29 17:46:32 [M.M.E.] 2,010
Kapitalist sistem içinde Müslümanca yaşamak zor olsa da mümkündür...
2017-12-29 17:40:45 [F.H.] 2,275
Orhan Gâzî (1281-1360), Osmanlı sultanlarının ikincisidir. Babası Osman Gâzî, annesi ise Osmanlı Devleti’nin mânevî mimârı Şeyh Edebali’nin kızı Mal Hatun’dur. Genç yaşından itibaren Bizans tekfurları ile yapılan gazâlara iştirâk ederek yetişti. Esir alınan Yarhisar tekfurunun Müslüman olan kızı Nilüfer Hatun ile evlendi. Orhan Gâzî’nin ve devlet ricâlinin şahsiyeti de, babası Osman Gâzî gibi Şeyh Edebali Hazretleri’nin mânevî terbiyesi ile şekillenmiştir.
2017-12-29 17:23:20 [M.M.E.] 2,895
Tasavvufun hedefi nedir? Tasavvufun hayatımızda ki yeri nedir? Tasavvuf ülkemizde nasıl algılanıyor? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplyor...
2017-12-29 17:16:06 [M.K.] 11,472
Hz. Osman (r.a.) nasıl halife seçilmiştir? Hz. Osman’ın (r.a.) halife seçilmesinde adaletsizlik yapılmış mıdır?
2017-12-29 17:15:39 [A.G.] 1,632
İbâdetlerin en müstesnâsı olan namaz, Allâh’a ilticânın da en müstesnâsıdır. Bu itibarla herhangi bir güçlük, sıkıntı, musîbet, felâket, çile veya azap ve gazap tecellîleriyle karşılaşıldığında hemen namaza sarılmalıdır. Bu, Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’in hayatlarında sıkça tatbik eylediği bir sünnet-i seniyyesidir.
2017-12-29 17:15:33 [M.M.E.] 2,484
Yusuf Kaplan, medeniyet tasavvuru yolculuğunda önemli çalışmaları, projeleri olan bir yazar. Kitapları, gazete yazıları, TV programları, katıldığı ve kurduğu projelerle bir “öncü kuşak”ın oluşması için çaba sarfediyor. Yusuf Kaplan’la bizlik duygusu, ortak ruh, öncü kuşak bağlamında konuştuk…
2017-12-29 17:07:31 [M.M.E.] 1,388
Dünya Helal Gıda Birliği Der. Gen. Bşk. Yrd. Ahmet Gelir ile konuşan Hatice Sarı "Gayemiz ne yediğimizin farkına varmak" başlığı ile gerçekleştirdiği röpotaj...
2017-12-29 17:06:21 [A.G.] 28,479
Allâh indinde her vaktin ayrı bir husûsiyeti vardır. Bazı vakitler, diğer vakitlere nazaran daha ziyâde kıymet ihtivâ eder ki, böyle anların lâyıkıyla değerlendirilmesi husûsu pek mühimdir. Bu kıymetli zamanlardan biri de, âyet-i kerîmelerde ve hadîs-i şerîflerde bilhassa ifâde buyurulan gece vakitleridir.
2017-12-29 17:02:28 [M.M.E.] 2,002
Yar. Doç. Dr. Ahmet Tahir Dayhan ile konuşan Zehra Aydoğdu haya, edep, saygı gibi kavramları alarak günümüz hakkında bilgi verilyorlar... Yükselen değer, pişkinlik başlığı ile yayınlanan yazıda toplumun var olan yapısı üzerinde konuşuluyor...
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.