2019-09-10 17:40:46 [M.S.T.] 11,475
Mihnet: Sıkıntı, zahmet, eziyet. Dert, belâ, musibet anlamlarına gelmektedir.
2019-09-10 17:25:38 [M.S.T.] 3,567
Ön safta boşluk varken arkada saf tutulabilir mi? İşte cevabı...
2019-09-10 16:14:06 [M.S.T.] 2,965
Metodoloji: Usûl, metod ilmi, usûliyat anlamlarına gelmektedir.
2019-09-10 15:49:23 [M.K.] 4,939
Bir anne süt verme döneminde hangi gıdaları, ne için tercih etmelidir?
2019-09-10 15:27:14 [M.K.] 7,194
Allah’ın kulları gözlemesi (murâkabe) ile ilgili ayetler nelerdir?
2019-09-10 15:26:19 [T.G.] 5,820
Peygamberimin önemli konuları veyahut ikazları neden üç defa tekrarlardı? Sahabeler ve HZ. Ayşe bu konuda neler söylemiştir? Peygamberimizin üç defa tekrarladığı ve Allah'ın Cenneti haram kıldığı kişiler kimlerdi? Dr. murat kaya anlatıyor...
2019-09-10 15:07:39 [M.S.T.] 5,875
Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Ölüp de pişmanlık duymayacak hiçbir kimse yoktur.” demesinin sebebi nedir? Hadisi şerif nasıl bir mesaj veriyor? İşte cevabı...
2019-09-10 14:29:33 [T.G.] 2,712
Sahabeler neden namazı terk edecek gibi olurdu? Bunun üzerine Peygamberimiz namaz kıldıranlara ne buyurdu? Sahabelerin kaybolan mallarla ilgili sorusuna Peygamberimiz ne cevap verdi? Dr. Murat Kaya anlatıyor...
2019-09-10 11:09:30 [M.M.E.] 2,652
Kur’an-ı Kerim’in hükümleri zamanla devam edecek mi veya ortadan kalkacak mı?
2019-09-10 10:39:12 [F.H.] 16,025
Şefika Meriç, Şebnem dergisinin 124. sayısında kalbin İslam’daki yeri ve önemini yazdı. Meriç, yazısında, İmam-ı Gazalî Hazretlerinin kalbi hastalıklara reçete olarak sunduğu nasihatlerine de yer verdi.
2019-09-10 10:03:24 [M.S.T.] 1,995
İç savaşta bir bacağını kaybeden, sırtında mermiyle yaşamını sürdüren baba Munzır Nezzen, doğuştan el ve bacakları olmayan üç yaşındaki oğluna uzanacak şifa elini bekliyor.
2019-09-10 09:48:46 [M.S.T.] 2,300
Almanya'nın Köln kentinde yaşayan Türk doktor Yadigar Genç ve ekibi, çağın en önemli sağlık sorunlarından kanserle mücadele amacıyla immünoterapi yöntemiyle yeni bir tedavi tekniği geliştirdi.
2019-09-10 09:45:08 [A.G.] 26,965
Hicretten on yıl önce Mekke’de doğdu. Babası Hz. Ömer’le birlikte müslüman oldu ve onunla birlikte hicret etti. On üç yaşında iken Uhud Savaşı’na katılmak istedi; fakat Hz. Peygamber onun henüz çok genç olduğunu söyleyerek buna izin vermedi. Hayatının ileriki dönemlerinde birçok savaşlara ve fetihlere iştirak etti. Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin de bulunduğu İstanbul seferine katıldı.
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.