2020-10-23 10:00:00 [M.K.] 16,612
Cuma günü gusül abdesti (boy abdesti) almanın hükmü nedir?
2020-10-22 17:30:00 [M.K.] 1,483
Fâtih Sultan Mehmet döneminin yöneticilerinden Dâvûd Paşa’nın yaptığı işten pişman olup tövbe etmesi.
2020-10-22 17:26:00 [M.K.] 4,686
“Kırk sevap vardır ki bunların en üstünü” hadis-i şerifini nasıl anlamalıyız? Dr. Murat Kaya anlatıyor.
2020-10-22 16:06:00 [M.K.] 8,805
Kötü ahlâklı olmaktan, fena işler yapmaktan ve yanlış inançlara sapmaktan korunmak için okunacak dua.
2020-10-22 15:06:00 [M.K.] 2,874
Ölmüş bir yakınımızın arkasından veya mezarının başında sesli ağlamak günah mıdır?
2020-10-22 15:06:00 [M.K.] 5,718
Hükmî şehit ve hakiki şehit ne demektir? Şehitler yıkanır mı? Şehitlik ile ilgili fıkhî hükümler.
2020-10-22 13:50:00 [M.K.] 1,325
Sahabeden Amr ibn-i Abese es-Sülemi (r.a.) gizli tebliğ yıllarında Peygamber (s.a.v.) Efendimizle olan bir hatırasını anlatıyor.
2020-10-22 12:01:00 [M.K.] 3,306
Ücret karşılığında Kur’an-ı Kerim okumak caiz midir? Dr. Hüseyin Kayapınar cevaplıyor.
2020-10-22 09:43:00 [M.K.] 70,635
Tebük Seferi’nin nedenleri ve sonuçları nelerdir? Tebük Seferi’ne katılmayan sahabiler kimler? Tebük Seferi’nin önemi nedir? Tebük Savaşı Kur’an-ı Kerim’de hangi surede anlatılmaktadır? Tebük Seferi’ne neden “Zorluk Ordusu” ismi verildi? Peygamberimizin katıldığı son savaş: Tebük Seferi.
2020-10-21 17:50:00 [M.K.] 14,236
Ölünün arkasından ağıt yakmak günah mıdır? Ölen kimsenin arkasından sesli ağlamak ve ağıt yakmak ile ilgili hadisler.
2020-10-21 17:49:00 [M.K.] 18,163
Ölünün arkasından ağlamak ölüye azap verir mi? Ölünün ardından ağlamak ve ağıt yakmakla ilgili hadisler.
2020-10-21 17:24:00 [AC] 3,396
Tebe-i tâbiîn döneminde tefsir çalışmaları nasıldı? Hz. Peygamberden sonra tefsir ilmi nasıl ilerledi?
2020-10-21 17:21:00 [M.K.] 3,523
Peygamber (s.a.v.) Efendimize ilk vahiy nerede inmiştir? Peygamberimize (s.a.v.) ilk vahyin geldiği yer.
2020-10-21 16:53:00 [M.K.] 2,874
Şehit kime denir? Kimler şehit sayılır? İslam’da şehit olmanın fazileti nedir? Şehitlik mertebesi ve fazileti.
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.