Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'den İdlib Şehitlerimize ve Ordumuza Dua

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi'nin resmi web sitesinden yayınladığı İdlib şehitlerimiz için başsağlığı mesajı ve aziz şehitlerimize, kahraman ordumuza duası...

Dînimizin, vatanımızın ve ümmet-i Muhammedʼin bugünlere ulaşması, Allah Rasûlü’nün izinden giden şehidlerin, gâzilerin, fâtihlerin, takvâ ehli âlim ve ârif zâtların ve ihlâslı müʼminlerin fedakârâne gayretlerine Cenâb-ı Hakkʼın lûtfettiği bereketin bir neticesidir.

Bizler; düşmanı bu topraklara uğratmamak,

Mâbedinin göğsüne nâ-mahrem eli değdirmemek,

Dînin temeli olan ezanları susturmamak,

Mazlumların göz yaşlarını dindirmek,

Hakkı tutup kaldırmak için gözünü kırpmadan şehîd olan ecdâdın torunlarıyız.

Bugün Anadolu’da ocağı tüten her evin kudsî hâtırasında bir Çanakkale şehîdinin, bir İstiklâl harbi şehîdinin bulunduğu muhakkaktır. Bu hâl, nesilden nesile intikâl eden bir şeref madalyasıdır.

Unutmayalım ki bugün bizler de bütün bir millet olarak, dînimizi, mukaddesâtımızı, vatanımızı, bayrağımızı; gelecek nesillere aynı ruh ve heyecan ile teslim edebilmek hususunda ciddî bir gayret ve fedakârlık imtihanıyla karşı karşıya bulunmaktayız.

Bugün vatan müdâfaasında canlarını feda eden 33 şehidimiz var. Rabbimiz, aziz şehidlerimize rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil, gâzilerimize âcil şifalar ihsân eylesin. Milletimizin başı sağ olsun.

Şüphesiz ki şehidlerimizin asıl kabirleri, sîne-i millettir. Merhum Mehmed Âkif bunu ne güzel ifade eder:

Ey şehîd oğlu şehîd! İsteme benden makber;

Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber!..

Şehidlerimizi her dâim duâlarla yâd etmek, onların aziz hâtırasına sahip çıkmak, hepimiz için bir vefâ borcudur.

Cenâb-ı Hak, bizleri şehid ve gâzi ecdâdımıza lâyık nesiller eylesin. Birlik, beraberlik, kardeşlik ve huzurumuzu bozmak isteyen gizli-açık düşmanlarımıza karşı necip milletimize firâset ve basîret ihsân eylesin! Ümmetin mazlumlarına ümit ışığı olan aziz milletimizi ve kahraman ordumuzu mansur ve muzaffer eylesin. Âmîn!..

Kaynak: osmannuritopbas.com

 

İslam ve İhsan

ORDUMUZUN MUZAFFER OLMASI İÇİN OKUNACAK DUALAR

Ordumuzun Muzaffer Olması İçin Okunacak Dualar

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.