Müminin Miracı Namaz

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “Müminin Miracı Namaz” başlığıyla yayınlandı.

Müminin Miracı Namaz” başlığıyla yayınlanan bu haftaki cuma hutbesinde, Allah’ın Miraç Gecesi’nde Peygamberimize (s.a.s.) üç ikramda bulunduğu belirtildi.

Namazın müminin miracı olduğu ifade edilen hutbede “Miraç hediyesi namazlarımızı Yüce Mevla’nın rızasını kazanmaya vesile kılalım. Namazlarımızı zayi etmeyelim. Samimiyetle ve hakkını vererek eda edelim. Kötülüklere karşı bizleri koruyan bir kalkan yapalım. Aile efradımızı, göz aydınlığı çocuklarımızı namazın huzur veren iklimiyle buluşturalım” tavsiyesinde bulunuldu.

25.02.2022 tarihli cuma hutbesi.

NAMAZ MÜMİNİN MİRACIDIR

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Harâm’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ın şanı ne yücedir. Hiç şüphesiz Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”[1]

Aziz Müminler!

Önümüzdeki Pazar gününü Pazartesi’ye bağlayan gece Miraç Gecesi’ni idrak edeceğiz inşallah. Bizleri bu mübarek geceye ulaştıran Cenâb-ı Hakk’a sonsuz hamd ü sena, ümmeti olmakla şeref bulduğumuz Peygamberimiz Muhammed Mustafa’ya salat ve selam olsun. Miraç Gecemiz şimdiden mübarek olsun.

Kıymetli Müslümanlar!

Cenâb-ı Hak, Miraç Gecesi huzuruna kabul buyurduğu Sevgili Peygamberimizi üç büyük ikramla ümmetine geri gönderdi.[2] Bunlardan biri ümmet-i Muhammed’den olup Allah’a şirk koşmayanların eninde sonunda muhakkak cennete girecekleridir. Diğeri “Âmenerrasûlü” olarak bildiğimiz ve bizlere imanı, kulluğu, hesap gününü, Allah’a yakarışı öğreten Bakara Suresi’nin son iki ayetidir. Bir diğer müjde ise kulun Rabbiyle buluşması olan namazdır.

Değerli Müminler!

Süleyman Çelebi’nin Mevlid-i Şerif’te “Sen ki mîrâc eyleyûb ettin niyaz, Ümmetin mîrâcını kıldım namaz” dizeleriyle ifade ettiği gibi namaz, müminin miracıdır. Dinimizin direği, gözümüzün nuru, kalbimizin huzurudur. Allah’ı anmanın en güzel şekli, ibadetlerin en faziletlisidir. Peygamberimizin buyurduğu üzere “Namaz, kıyamet günü kulun ilk hesaba çekileceği ameldir.”[3]

Namaz mümini koruyan manevî bir zırhtır. Huşû içinde kılınan namaz, mümini hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.[4] Namaz af ve mağfiret vesilesidir. Beş vakit namaz ve Cuma namazı, büyük günah işlemedikçe küçük günahlara kefarettir. [5]

Aziz Müslümanlar!

Müminin dirilişi ancak namazla olur. Mümin namazla huzura erer. Rabbiyle olan bağını namazla kuvvetlendirir. Nefislerimiz namazla arınır, ruhlarımız namazla kemale erer. Sıradanlaşan hayatlarımız namazla bereketlenir. Cennetin kapıları bize namazla açılır.[6]

Kıymetli Müminler!

Geliniz, Miraç hediyesi namazlarımızı Yüce Mevla’nın rızasını kazanmaya vesile kılalım. Namazlarımızı zayi etmeyelim. Samimiyetle ve hakkını vererek eda edelim. Kötülüklere karşı bizleri koruyan bir kalkan yapalım. Aile efradımızı, göz aydınlığı çocuklarımızı namazın huzur veren iklimiyle buluşturalım.

Hutbemi bir ayet-i kerime ile bitiriyorum:

“Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel akıbet, Allah’a karşı gelmekten sakınanların olacaktır.”[7]

Dipnotlar:

[1] İsrâ, 17/1. [2] Müslim, Îmân, 279. [3] Nesâî, Muhârebe, 2. [4] Ankebût, 29/45. [5] Müslim, Tahâret, 14. [6] Tirmizî, Tahâret, 1. [7] Tâhâ, 20/132.

Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İslam ve İhsan

NAMAZ NEDİR?

Namaz Nedir?

NAMAZ NEDEN DİNİN DİREĞİDİR?

Namaz Neden Dinin Direğidir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.