Maddi ve Manevi Kirlerden Temizlenmenin En Bereketli Zamanı

İç ve dış dünyamızı maddî ve mânevî kirlerden arındırmanın en bereketli zamanı. Âdeta mânevî bir rehabilite mevsimi, Kuran'ın indiği rahmet ayı Ramazan-ı Şerif ve fazileti...

Biz âciz kullarını; “evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennem azâbından kurtuluş”[1] vesîlesi olan Ramazân-ı Şerîf ile tekrar müşerref kılan Cenâb-ı Hakkʼa, sonsuz hamd ü senâlar olsun.

Ramazân-ı Şerîf, Cenâb-ı Hakk’ın ümmet-i Muhammed’e bahşettiği, mânevî kıymetlerle dolu, ilâhî bir hazine… Senenin kalbi mesâbesinde bulunan bu ay, iç ve dış dünyamızı maddî ve mânevî kirlerden arındırmanın en bereketli zamanı. Âdeta mânevî bir rehabilite mevsimi…

Bilhassa büyük iptilâ ve musibetlerin bütün cihânı sardığı bir hengâmda yaşadığımız bu Ramazân-ı Şerîf’te, Cenâb-ı Hakk’a öyle bir duâ, tevbe, istiğfar, hamd, zikir, şükür ve sâlih amellerde bulunalım ki, onlar hem dünyanın hem de ukbânın mihnet ve meşakkatlerine karşı bizlere birer “vesîle-i necât” yani “kurtuluş vesîlesi” olsun.

KUR’ÂN’IN İNDİRİLDİĞİ AY

Âyet-i kerîmede buyrulduğu üzere;

“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’ân’ın indirildiği aydır…” (el-Bakara, 185)

Dolayısıyla Kur’ân-ı Kerîm’in nâzil olduğu bu mübârek ayda, dünyevî ve uhrevî kurtuluşumuz için verilen ilâhî tâlimatları, derin derin tefekkür etmeliyiz. Yüce kitabımızın mukâbelesine ilâveten, muâmelesine de titizlikle gayret göstermeliyiz.

Zira Kur’ân’ın sadece sadâsını dinlemek veya hakîkat haritasını gözden geçirmek kâfî değildir. Fudayl bin Iyaz g’in şu îkâzı ne kadar mânidardır:

“Kur’ân-ı Kerîm, amel edilsin diye indirildi; fakat insanlar onun sadece okunmasını amel edindiler.”

Esâsen mü’minin her yirmi dört saatinde mutlakâ yer alması gereken Kur’ân ile ünsiyeti, bu mübârek günlerde daha da artırmaya gayret etmeliyiz. Onun mânâ ikliminde kalben derinleşmeli, muktezâsınca amel etmeliyiz. Bütün hâl ve tavırlarımızı, Kur’ân ile istikâmetlendirmeliyiz.

Unutmayalım ki Kur’ân-ı Kerîm, onun ahkâmıyla âmil, ahlâkıyla kâmil olanlara kıyâmet günü şefaatçi olacaktır. Fakat bunun aksine, onu ihmâl edenlerden de şikâyetçi olacaktır.

Dolayısıyla Kur’ân-ı Kerîm’in Dünya semâsına indirildiği bu mübârek ayda; “Hesaba çekilmeden evvel kendinizi hesâba çekiniz…”[2] düstûrunca, kulluk hayatımızı tekrar gözden geçirmeliyiz. Bizleri felâket girdaplarından çekip kurtarmak için gönderilen Allâh’ın ipine sımsıkı sarılmalı, âdeta canlı bir Kur’ân olma gayretine girmeliyiz. Her iki cihanda da saâdet ve selâmetin, Kur’ân’ın hayat veren ölçülerine riâyete bağlı olduğunu cân u gönülden idrâk etmeliyiz.

Dipnotlar:

[1] Ali el-Müttakî, VIII, 477/23714.

[2] İbn-i Ke­sîr, Tef­sîr, I, 27.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2020 – Mayıs, Sayı: 411

 

İslam ve İhsan

RAMAZAN AYINDA YAPILACAK İBADETLER

Ramazan Ayında Yapılacak İbadetler

KURAN, RAHMET, ŞÜKÜR VE İSTİĞFAR AYI 'RAMAZAN'

Kuran, Rahmet, Şükür ve İstiğfar Ayı 'Ramazan'

ORUÇ VE RAMAZAN İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Oruç ve Ramazan İle İlgili Ayet ve Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.