Kurbanlık Hayvanın Yaşı Hicrî Takvime Göre mi Miladîye Göre mi Hesaplanır?

Kurbanlık hayvanın yaşı hicri takvime mi, miladi takvime göre mi hesaplanır? Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Bu tür meselelerde — ister zekât, ister kurban, isterse başka konular olsun — biz hicrî takvimi esas alıyoruz. Çünkü hicrî takvim, Müslümanların takvimidir. Örneğin, bir hayvanın kurban olabilmesi için "iki yılını doldurmuş olması" şartı varsa, bu iki hicrî yıl olarak değerlendirilir.

Benzer şekilde, ergenlik yaşı gibi hususlarda da yine hicrî takvim dikkate alınır. Erkeklerde bulûğa ermenin hükmî göstergesi olarak 15 yaşını doldurmak ya da 17 yaşını doldurmuş olmak gibi ölçütler vardır. Bu yaşlar da hicrî takvime göre hesaplanır.

Nitekim Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) için "63 yaşında vefat etti" derken, bu da hicrî takvime göre 63 yaştır. Çünkü miladî takvim ile hicrî takvim arasında her 33 yılda yaklaşık 1 yıl fark oluşur. Yani miladî 33 yıl, hicrî olarak 34 yıla tekabül eder. Bu fark, yıllık ibadetlerde dikkate alınması gereken önemli bir ayrıntıdır.

Kurbanlık hayvanlar konusunda da aynı esas geçerlidir. Büyükbaş hayvanların — sığır ya da manda cinsi — kurban olabilmesi için hicrî olarak 2 yaşını doldurmuş olmaları gerekir. Miladî takvime göre ise her yıl yaklaşık 11–14 gün daha kısa olduğu için bu fark, toplamda yaklaşık 1 ay kadar eder. Deve için ise 5 hicrî yılını doldurmuş olması gerekir. Burada da takriben 2,5 ay kadar bir fark söz konusu olur.

Bu tür yıllık veya aylık ibadetlerde, kameri (ay) takvimi esas alırız. Günlük ibadetlerde ise şemsî (güneş) takvimine göre hareket ederiz. Örneğin sabah namazı güneşin doğmaya başlamasıyla, öğle namazı güneşin tepe noktasından kaymasıyla, ikindi namazı gölgenin bir katına ulaşmasıyla, akşam namazı güneşin batmasıyla belirlenir. Yani günlük ibadetlerde güneşin hareketlerine göre davranılır.

Sonuç olarak; yıllık ve aylık ibadetlerde hicrî (kamerî), günlük ibadetlerde ise şemsî (güneş) takvimi esas alınır.

İslam ve İhsan

KURBANLIK HAYVAN KAÇ YAŞINDA OLMALI?

Kurbanlık Hayvan Kaç Yaşında Olmalı?

KURBANLIK HAYVANIN TAŞIMASI GEREKEN ÖZELLİKLER

Kurbanlık Hayvanın Taşıması Gereken Özellikler

KURBANLIK HAYVANLARIN YAŞLARINDA ARANACAK OLAN ASGARİ SINIR NEDİR?

Kurbanlık Hayvanların Yaşlarında Aranacak Olan Asgari Sınır Nedir?

DANANIN İKİ YAŞINDA OLDUĞU NASIL ANLAŞILIR?

Dananın İki Yaşında Olduğu Nasıl Anlaşılır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.