Kurân-ı Kerîm'i Ezberleme Teknikleri

Kurân-ı Kerîm'i ezberleme teknikleri, Kurân-ı Kerîm'i kısa yoldan ezberleme yolları ve metodu nedir? Peygamber Efendimiz'den Hz.Ali'ye (r.a.) Kuran ezberleme için verdiği tavsiye nedir? Hafız nasıl olunur? Hafız olmanın kolay yolları nelerdir?

Haber: Mehmet Sait Temel
 
Kâinât, insan ve Kurân-ı Kerîm’i en güzel, en duygulu ve en derin bir şekilde okuyup ümmetine de bunları gönül gözüyle okumayı tâlîm eden Rasûlullah Efendimiz’in izinden giden güzel bir nesil ve ona layık bir ümmet olma yolunda Kurân-ı Kerîm’i okumak, anlamak ve hayatında yaşayarak diğer insanlara da öğretmek kadar daha güzel ne olabilir? İnsan Rabbini tanımadan, ilahi emirlerini okuyup anlamadan kendini bilemez. Kendini bilen insan ise Rabbini bilir, kainatı okur ve okuduğu gibi hem Rabbine layık bir kul hemde insanlığa faydalı bir birey olmak için çabalar. Rabbim tüm Müslümanlara ve bizlere de bu çaba içerisinde olmayı nasip eylesin!

ZEKANIN AÇILMASI İÇİN OKUNMASI GEREKEN DUA

KURÂN-I KERÎM EZBERİ YAPMADAN ÖNCE YAPILACAKLAR

• Her şeyden önce, Kuran-ı Kerim ezberlerken Allah’ın sözlerini ezberlediğimizi düşünerek niyetimizde samimi ve ihlaslı olmalıyız.

• Öncelikle harflerin mahreçlerini ve telaffuzlarını düzeltmeliyiz. Okuyuşumuzun düzgün olması gerekir. Çünkü, yanlış ezberlediğimizde düzeltmek çok zor olur.

FEM-İ MUHSİN NE DEMEK?

• Ezberleyeceğimiz bölümü düzgün okumak için bir “Fem-i Muhsin”den (Düzgün okuyan bir hocadan) ders almamız gerekir. Kur’an-ı Kerim öğrenmek hoca merkezli bir eğitimle mümkündür. Hocasız ve talimsiz düzgün okuyamayız.

• Hoca imkanımız yoksa veya fazla çalışamıyorsak, devamlı ehil hocaların kaset ve Cd lerinden Kur’an dinlemeliyiz. Harflerin mahreç ve telaffuzlarını düzeltmeye çalışmalıyız. Okuyuşu düzgün olanlar için bu aşamalar tamamdır.

• Okuyuşumuzu düzeltmek için en güzeli, sınıfta veya dersanede talim çalışması yapmaktır. Ayetleri önce kelime kelime, sonra da nefesimiz yettiği yere kadar “koro okuyuşu” halinde bir hoca okumalı, bir de biz okumalıyız.


(Haberleri metnin sonunda okuyabilirsiniz.)

ACELE ETMEYİN!

• Unutmayalım! Acele edip yanlış ezberlemektense, önce mahreç ve telaffuzlarımızı düzeltip geç ezberlemek daha iyidir. Çünkü, hatalı ezberlediğimizde düzeltmek çok zor olmaktadır.

• Bir sayfayı veya sureyi ezberlemeye başlamadan önce mahreç, telaffuz ve tecvidine dikkat ederek en az on defa yüzüne okumalıyız. Dinleme imkanımız da varsa, üç dört defa dinlemeliyiz.

• Ezberleyeceğimiz bölümün mealini okuyalım veya varsa Arapça bilgimizden ve meallerden yardım alarak Kur’an-ı Kerim metni üzerinde çözmeye çalışalım. Böylece ezberlediğimiz bölümlerin neleri anlattığını biliriz. Rabbimizin ayetlerini anlarız, duygulanırız ve daha kolay ezberleriz.

• Ayetleri yüzüne okurken mümkünse sesimizi güzelleştirmeye çalışalım. Yani teganni yapalım. Fakat çok ağır değil normal hızda okumalıyız. Aşır okuyuşuyla ezber için ön hazırlık yapmak zor olur.

ÜÇER KERE TEKRAR EDELİM

• Ezberlemeye ilk ayetten başlarız. Birinci ayeti ezberledikten sonra ezberimizden en az üç defa tekrar edelim.

• Sonra ikinci ayeti ezberleyip onu da üç defa tekrar ederiz. Sonra da her iki ayeti ezberimizden üç defa tekrar ederiz.

• Daha sonra sıradaki ayeti ezberleyip ezberden üç defa tekrar ederiz. Bu defa, ezberlediğimiz bu üç ayeti üç defa tekrar ederiz. Sayfayı veya sureyi bitirinceye kadar aynı metodu uygulamamız gerekir.

• Bu şekilde ezberlenecek bölümü veya sureyi tamamladığımızda ezberimiz pekiştirilmeye hazır hale gelmiş demektir.

PEYGAMBERİMİZİN HZ. ALİ'YE KUR'AN EZBERİ İÇİN VERDİĞİ TAVSİYE

SAĞLAM BİR EZBER İÇİN

• Şimdi de ezberlediğimiz bölümün hepsini ezberden en az on defa tekrar etmeliyiz. Artık çok sağlam bir ezber yapılmıştır, kolay kolay unutmayız inşallah.

• Son on defa okuyuşu ihmal etmeyelim. Tam pekiştireceğimiz zaman fırsatı kaçırmış oluruz. “Demir tavında dövülür” atasözünü hatırlayalım.

• Ezberlediğimiz yerleri namazlarımızda okuduğumuzda hafızamıza daha iyi yerleşir.

• İlk başlarda böyle yapmamız çok faydalı olur. Zamanla kendimize göre de farklı metotlar oluşturabiliriz.

• Bu ezberimizi akşam uyumadan önce yaparsak sabah kalktığımızda biz uykuda iken hafızamıza kaydedildiğini fark ederiz.

• Artık ezberimiz hazırdır. İstediğimiz zaman hocamıza gelip okuyabiliriz. Fakat hocaya okumadan önce de iyi okuyan bir kimseye dinletmemiz iyi olur. Yanlışlarımız varsa düzeltirler.

• Ezbere okurken mahreç ve telaffuzlarımıza ve de tecvide dikkat etmeliyiz. Hocamıza da bunlara dikkat ederek okumalıyız.

SESSİZ BİR ORTAM

• Ezberimizi Kur’an-ı Kerimden veya Kur’an sayfalarına ve yazısına uygun yerlerden ezberlemeliyiz.

• Ezberlediğimiz bölümlerin yazı hattı hep aynı olsun. Çünkü gözlerimizle fotoğrafını çekmekteyiz. Hafızamıza aynı hatla kaydettiğimizde hatırlamamız daha da kolay olur.

• Ezber yaptığımız ortam sade ve sessiz olsun. Mümkünse ezberlerimizi hep aynı yerde yapalım. Sebebine gelince: Yeni şeyler görmek dikkatimizi dağıtır. Sade bir ortamda ise gözlerimizi ve zihnimizi meşgul edecek şeyler olmaz ve daha çabuk ezberimize yoğunlaşırız.

• Ezber yaparken mutlaka hafif sesli okuyalım. Sesli çalıştığımızda kulaklarımız da devreye girer ve daha çabuk ezberleriz. Çünkü, duyduklarımız da zihnimizde kalıcı olmaktadır.

• Ezbere başlamadan önce abdestli olmalıyız veya güzelce bir abdest almalıyız. Kur’an-ı Kerim’in başına gelip:”Ya Rabbi! Ben senin kitabının ayetlerini ezberlemek ve öğrenmek için geldim, bana ezberlemeyi ve öğrenmeyi kolaylaştır” deyip samimi kalple dua etmemiz iyi olur.

• Kendimizi toparlayıp ezbere yoğunlaşamıyorsak iki rekat “Hacet Namazı” kılıp dua edelim ve istiğfar okuyalım. Gönlümüzde bir ferahlamanın, zihnimizde bir rahatlamanın ve hafızamızda bir hazırlığın olduğunu fark ederiz.


(Haberi metnin sonunda okuyabilirsiniz.)

ZİHNİMİZ SAF VE DURU OLMALI

• Mümkün olduğu kadar zihnimizin saf ve duru olduğu anlarda ezber yapalım. Bir de zihnimizi boş ve lüzumsuz şeylerden arındırdıktan sonra ezbere başlayalım. Dolu kap boşalmadan içine bir şey yerleştiremeyiz. Zihnimizin saf ve duruluğu için günahlardan da uzak durmaya çalışmalıyız.

• Şunu da unutmayalım ki biz Kur’an-ı Kerim’in başına oturduğumuzda, şeytan bütün gücüyle bize vesvese verecek ve ne kadar işimiz, problemimiz varsa aklımıza getirecek, bizi Kur’an’dan alıkoymaya çalışacaktır. Bu bir oyundur, sakın tuzağa düşmeyelim! Kararlılık gösterip ve “Boşa uğraşma! Ne kadar işim olursa olsun bugün, bu saatte, benim en önemli işim Rabbimin ayetlerini ezberleyip anlamaya çalışmaktır.” diyelim. Bizdeki bu kararlılığı görünce şeytan perişan olur. Bir de “Euzu- Besmele“ çekip de ezberlemeye başladığımızda tamam artık. Kaçacak delik arar hâin şeytan…

• Rabbimiz bir hadis-i Kudsi’de “Kur’an’la meşgul olup da dua ederek bir şeyler istemeye fırsat dahi bulamayanlara, dua edip isteklerde bulunanlardan daha çok vereceğini” bildiriyor. Kur’an’la meşguliyeti bu açıdan büyük bir fırsat olarak bilmeliyiz.

• Yetiştirdiği hafızların sayısı dört bine ulaşan, Kur’an hadimi Merhum Hasbekli Mü’min Hocaefendi’nin bir sözüyle sözlerimizi noktalayalım: “ Siz, Kur’an-ı Kerim’e küllünüzü vermezseniz o size bir cüz’ünü vermez” Yani Siz Kur’an’a her şeyinizi verin ki (Üzerinde, kalbinizle ve zihninizle yoğunlaşın ki) O’ndan bir bölümü öğrenebilesiniz.”

• Mübarek olsun. Ezberimiz tamamdır. Sıra, ayetlerdeki kurtuluş mesajlarına kulak vermeye, üzerinde düşünmeye ve hayatımıza taşımaya gelmiştir. Bir de insanlara tebliğ edip kurtuluşlara vesile olmaya…

Kaynak: Altınoluk Dergisi

HAFIZLIK NASIL KOLAY YAPILIR?

Bu çalışma hıfz öncesi -ezbere hazırlanma dönemi- ve hıfz zamanı olarak iki aşamalı ele alınmalıdır.

HIFZ ÖNCESİ ÇALIŞMA

Kur’an-ı Kerim’i ilk öğretmeye başladığımızda harflerin mahrec ve sıfatlarına riayet ederek elif-ba usulüne uygun şekilde öğretilir.

Kur’an-ı Kerim’e geçildiğinde Fatiha ve (الم) normal olarak okutulur. (إن الذين كفروا) sayfasına geçilir. Birinci ayet okutulurken (إِنَّ)deki tutma, (الَّذِينَ)deki (ذ) harfinin yerinden okutulması ve meddinin bir elif olması, (كَفَرُوا)daki (ر) kalın, (سَوَآء)deki med ölçüsü, (عَلَيْهِمْ أ)deki izhâr, (ءَ أَنْذَرْتَهُمْ)deki ihfâ (ر) kalın, (أَمْ لَمْ تُ)deki izhârlar, (تُنْذِرْهُمْ)deki ihfâ (ر) ince, (لاَ يُؤْمِ)deki (ء) , (نُونَ)daki vakıf… Bunların hepsine gereken dikkat ve önem gösterilmelidir. Kur’an-ı Kerim’i yeni okumaya başlayan bir kişinin “Acaba bu Kur’an nasıl oku­nur?” sualine en uygun cevab bu ayette tarif ettiğimiz şekilde bir okuyuşun yapılması olacaktır.

İlk kez duyduğu bu uygulama psikolojik olarak ona tesir edecek, böylece bir ayet üzerindeki bu ilk uygulama bütün Kur’an okuyuşuna sirayet ede­cektir. Bu ayet, bu kaideler hazmedilinceye kadar okutulur. Bundan sonraki ayet­lerin okunmasına mümkün olduğu kadar doğru ve sür’atli bir şekilde devam edilir. İki cüz kadar ilerledikten sonra sıfât-ı hurûf ezberletilir.

Okuma işi ilerledikçe harf ve kelime tekrarına müsaade edilmeden okuyuş selikası temin edilir. Sıra ile okuma böyle devam ederken hükmü’r-ra, tutmalar, idğâm mea’l-gunne’nin bu­rundan telaffuzu, vakf-ı ızdırârî (nefesin yetmediği yerde durma), ve med ölçülerinin uygulanmasına ihtimam gösterilir. Hatimler, açılan herhangi bir sayfayı yanlışsız olarak azamî iki dakikada okuyuncaya kadar tekrarlanır. Bu çalışmanın sonunda öğrenci bir haftada Kur’an’ı hatmedecek duruma gelmelidir ki çocuk ezberleyeceği Kur’an’ı çok işlek okuyabilmelidir. İşte bu çalışmaya ezber öncesi çalışma denir.

EZBERE BAŞLAMA DEVRİ:

Önce ezber denemesi olarak cüz başları dediğimiz, her cüzün son sayfası azamî bir aylık iş günü olarak verilir. Her gün bir sayfa ezberleyemeyen hafız olamaz. Günde birden fazla sayfa ezberleyebilenler tesbit edilir. Denemeden geçirildikten sonra onlara kabiliyetleri nisbetinde sayfa verilir. Eğer böyle yapılmazsa zeki talebelerin bu yetenekleri kullanılmamış olur. Aynı zamanda bu tip çocukları derslerini daha erken bitirecekleri için diğerlerini de meşgul ederler. Modern pedagojinin en son kabul ettiği verimli eğitim- öğretim tekniği de ta­lebenin kapasitesine göre program tatbiki uygulamasıdır.

1. KLASİK USÛL SİSTEMİ

Her cüzün son sayfaları ezberlenmek sûretiyle yapılan klasik sistem uygulanır. Ancak en az günde iki sayfa ezberlemek hedeflenir. Bu hedefi artırmak da bu sistem için uygundur. Öncelikle bir sayfanın ezberi şu şekildedir: Hafız adayı sayfayı üçe böler.

İlk beş satırı ezberledikten sonra grup arkadaşlarından A şahsına ve B şahsına ayrı ayrı dinlettikten sonra hocaya bu beş satırı yanlışsız dinletmeye gayret eder. Daha sonra ikinci beş satırı da ezberleyip aynı usulle grup arkadaşlarına ayrı ayrı okuduktan sonra hocaya yine yanlışsız bir şekilde dinletir. Bir sonraki aşamada ezberlenen bu on satırı iki grup arkadaşına dinlettikten sonra hocaya okur. Son beş satırda da aynı usûle devam eder.

En son tüm sayfayı iki grup arkadaşına okuduktan sonra hocaya dinletir. Beş aşamalı bir şekilde sayfanın ezberini tamamlamış olur. Mesela günde iki sayfayla başlayan Hafız adayı birinci sayfasını (cüzün son sayfası) bu sistemle ezberledikten sonra aynı aşamalarla ikinci sayfasını da (cüzün 19. sayfası) ezberler ve dinletir. Daha sonra iki sayfayı birlikte sadece hocaya (ezber çalıştığı o gün) yanlışsız bir şekilde dinletir.

(NOT: Diğer devirlerde/dönüşlerde kaç çiğ sayfa ezber yaparsa yapsın ezber çalıştığı gün içerisinde hocaya iki sayfayı birlikte dinletir. Mesela 4 çiğ sayfa ezberleyen hafız adayı, bir ve ikiyi, daha sonra iki ve üçü birlikte daha sonra da üç ve dördü birlikte hocaya dinletir. Ancak ertesi sabah asıl dersini verirken tüm dersi/tüm sayfaları birlikte dinletir.) Hafız adayı akşam uyumadan önce o günkü çalıştığı dersi/sayfaları (ertesi sabah ders olarak vereceği sayfaları) yanlışsız okuyacak şekilde kendi tekrarını yapar. (Gün içerisinde unutma olabilir.) Sabah erken saatte uyanıp dersini hocaya yanlışsız bir şekilde dinletir.

(NOT: Saat 23:00 ile 02:00 arası uykuda uyumadan önce güzelce tekrar edilen sayfalar zihne iyice yerleşir. Hafız adayı sabah erkenden uyandığında bunu fark edecektir.) Bu şekilde Hafız adayı otuz cüzün son iki sayfasını aynı usulle devam eder. Ancak verilmiş olan her dersin belli aralıklarla tekrarı vardır. O da şu şekildedir: Hafız adayı verdiği dersi ertesi gün, bir hafta sonra, iki hafta sonra ve bir ay sonra tekrar dinletecektir. Mesela 1 Ocak’ta hafızlığa başlayan kişinin tekrarlarını şöylece gösterebiliriz:

  • 1.  cüz
  • 2.  cüz
  • 3.  cüz

Ders olarak => 1 Ocak

Ders olarak => 2 Ocak

Ders olarak => 3 Ocak

İlk tekrar => 2 Ocak

İlk tekrar => 3 Ocak

İlk tekrar => 4 Ocak

İkinci tekrar => 8 Ocak

İkinci tekrar => 9 Ocak

İkinci tekrar => 10 Ocak

Üçüncü tekrar => 15 Ocak

Üçüncü tekrar => 16 Ocak

Üçüncü tekrar => 17 Ocak

Dördüncü tekrar => 30 Ocak

Dördüncü tekrar => 31 Ocak

Dördüncü tekrar => 1 Şubat

  • 8.      cüz

…………………………..

  • 15.  cüz

Ders olarak => 8 Ocak

…………………………..

Ders olarak => 15 Ocak

İlk tekrar => 9 Ocak

…………………………..

İlk tekrar => 16 Ocak

İkinci tekrar => 15 Ocak

…………………………..

İkinci tekrar => 22 Ocak

Üçüncü tekrar => 22 Ocak

…………………………..

Üçüncü tekrar => 29 Ocak

Dördüncü tekrar => 6 Şubat

…………………………..

Dördüncü tekrar => 14 Şubat

Hafız adayı 8 Ocak’ta şu dersleri dinletecek: 22 Ocakta şu dersleri dinletecek:

* 8. cüzü ders olarak * 22. cüz ders olarak * 7. cüzün birinci tekrarı * 21. cüz birinci tekrarı * 1. cüzün ikinci tekrarı * 15. cüz ikinci tekrarı * 8. cüz üçüncü tekrarı Hafızlığını tamamlayan zât-ı muhterem ilk ayda günde iki cüz ezber vererek 15 günde bir hatim dinletir. Daha sonraki iki sene boyunca günde bir cüz ezbere okuyarak ayda bir hatim dinletir. 

2. PEYGAMBERİMİZ'İN KUR'ÂN TÂLİMİNDEKİ USÛLÜ

Peygamber -sallâllahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in Kur’ân tâlimindeki metodu, öğretilecek yerleri kısımlara ayırmaktı. Bir kısım beş âyeti aşmazdı. Bir rivayette 10 ayet denilmiştir. Ashâb-ı kirâm, Rasûlullah r Efendimiz’den bu âyetlerin nassını ezberler, edâsının ve kıraatinin nasıl olduğunu ve bu âyetlerdeki ilim ve ameli öğrenirlerdi.

Tâbiînin büyüklerinden Ebu’l-Âliye şöyle buyurmuştur: “Kur’ân’ı beş âyet beş âyet öğreniniz! Çünkü Rasûlullah r âyetleri beşer beşer alırdı (vahiy beş âyet beş âyet inerdi).” (İbn Ebi Şeybe,Musannef, X, 461) Ebû Abdirrahman es-Sülemî şöyle buyurmuştur: “Biz bu Kur’ân’ı öyle bir topluluktan öğrendik ki, bize haber verdiklerine göre onlar on âyet öğrendikleri zaman bu on âyette neler olduğunu tam olarak öğrenmeden diğer on âyete geçmezlermiş. Biz, Kur’ân’ı ve onunla ameli birlikte öğrenirdik. Bizden sonra Kur’ân’a öyle bir topluluk vâris olacak ki onu su içer gibi içecekler ama içtikleri -elini boğazına koyarak- işte burayı geçmeyecek.” (İbn-i Sa’d, Tabakât, VI, 172; İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, X, 460)

Hâfızlık için bu nebevî esaslar üzere bir usûl geliştirilebilse çok güzel olur. Kur’ân-ı Kerîm beşer veya onar âyetlik kısımlara ayrılarak ezberletilir. Ancak talebeye sadece Kur’ân’ın nassını ezberletmek ve tecvid öğretmekle iktifâ edilmez. Ona, seviyesine göre, ezberlediği âyetlerin tefsirinden ve fıkıhla alâkalı meselelerinden mühim şeyler de tâlim edilir ve bunların hayâta tatbîki sağlanır. Bu usûl, daha sağlam ve daha faydalı olduğu gibi bu yolla ezber yapmak da daha kolaydır. Bu usûle riâyet edenlerin, sünnet-i seniyyeye ittibâ etmelerinin bir mükâfâtı olarak daha büyük bereketlere nâil olacakları ümid edilir. (Abdü’l-Azîz el-Kâri, Sünenü’l-Kurrâ, Medîne-i Münevvere, 1414, s. 29)

MÛSA TOPBAŞ -RAHMETULLAHİ ALEYH-‘İN TAVSİYELERİ

Mûsâ Topbaş Efendi Hazretleri şöyle buyurur: “… dînî, itikadî yönden ihmal ettiğimiz takdirde, çocuklarımızın, şımarık, serkeş, âsi, kötü ruhlu, dinsiz, cibilliyetsiz bir yaratık olacağını katî sûretde bilmeliyiz.

Yapılacak ilk vazife yavrularımıza ne için yaratıldığımızı bundan gayenin ne olduğunu anlayacakları bir şekilde zihinlerine yerleştirmek. İkinci vazife; Allah Teâlâ’nın ulûhiyetini, rahmetini dolayısıyla sevilecek yegâne merci olduğunu ilâve etmek. Üçüncü vazife; Fahr-i Kâinat efendimizin menakıb, ahlâk ve sözlerini daimî olarak anlatmak ve sevdirmek. Dördüncü vazife; ilmi hallerini yani lüzumlu olan namaz ve diğer ibadetlerin farzları, vacipleri, sünnet ve müstehablarını öğretmek olmalıdır. Küçük yaştaki çocuklara yapılan samimi telkinat, onların zihinlerinde mermere hakkedilen yazı gibi kalır. İman ve sevgi de lâyıkı veçhile kalbe girerse hayatı boyunca devam eder. Beşinci vazife; ehliyetli bir hafız efendiden tecvid üzere Kur’ân-ı Kerim okumalarını ve namaz surelerini öğrenmelerini temin etmek lâzımdır.

Sallallahu aleyhi vesellem efendimiz buyuruyor: –Kur’ân-ı Kerim okuyanın anne ve babasının başına yarın kıyamet günü nurdan taçlar koyarlar. Nurdan elbiseler giydirirler ve onları cennet buraklarına bindirirler. Melekler etraflarında dolaşır ve onları cennet tarafına gönderirler. Şöyle nida edilir: “Bunlar dünyada çocuklarının Kur’ân-ı Kerîm okumasına gayret eden, öğreten anne ve babalardır.”

Bir çocuğun gönlüne iyice, Allah Teâlâ’nın ve Peygamber-i zîşan efendimizin ehemmiyeti ve sevgisi zerk edilmezse o çocuk sûret şeklinde yani adet yerini bulsun deye isteksiz, sönük bir halde dini vazifelerini yapar. Hatta devamlı yapması lâzım gelen namazını bile ara sıra kılar, devamlı yapamaz. Fakat bizleri yaradan, besleyen, büyüten, yediren, içiren ve her isteklerimizi veren ve sayısız nimetlerine gark eden Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri ve Habîb-i Edîbi hakkında lüzumlu malûmat verirsek yavrularımız Allah Teâlâ hazretlerini ve elçisini ziyadesiyle severler. Bu sevgi hali teessüs edince ibadetlerinde şevk hali, huşu hali görülür.

İmanları kuvvetlendiği için Kur’ân-ı Kerim’i hem okurlar hem de emir ve yasaklarına dikkatli olurlar. Kur’ân Kurslarında bir saatlik bir ders müddetinin hiç değilse ilk yarısını verimli nasihatlerle süslemek muvafıktır.

Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi vesellem- buyurur: –“Kur’ân oku da yüksel. Okuduğun nisbette cennet basamaklarından yukarı çık, dünyada tertil üzerine okuduğun gibi cennette de öyle oku. Çünkü senin cennette yerleşeceğin yer okuduğun ayetin son noktasındadır. Ne kadar okursan o kadar yükselirsin.” (Sâdık Dânâ, Altınoluk Sohbetleri, İstanbul 2010, V, 125-127)

HAFIZA TEKNİKLERİ İLE 3 GÜNDE KURAN ÖĞRETEN EĞİTİM

3 GÜNDE KUR'ÂN ÖĞRENİYORUM (1. GÜN - 1.DERS)

3 GÜNDE KUR'ÂN ÖĞRENİYORUM (1. GÜN - 2.DERS)

3 GÜNDE KUR'ÂN ÖĞRENİYORUM (2. GÜN - 1.DERS)

3 GÜNDE KUR'ÂN ÖĞRENİYORUM (2. GÜN - 2.DERS)

3 GÜNDE KUR'ÂN ÖĞRENİYORUM (3. GÜN - 1.DERS)

3 GÜNDE KUR'ÂN ÖĞRENİYORUM (3. GÜN - 2.DERS)

2,5 AYDA KURAN'I HIFZEDEN TIP ÖĞRENCİSİNDEN ÖNERİLER

Hayat rehberimiz Kuran-ı Kerim’i 2,5 ay gibi kısa bir sürede ezberleyerek büyük bir başarıya imza atan Pakistanlı tıp öğrencisi Bushra Tbakhi, bu başarıyı nasıl yakaladığını formülleriyle birlikte sıralıyor. İşte Bushra Tbakhi’nin kaleminden kendisinin hafizelik hikayesi…

Pakistanlı tıp öğrencisi Bushra Tbakhi, hafizelik yolculuğunu anlatıyor ve Kurân-ı Kerim’i ezberlemek isteyenlere ipuçları veriyor:

HAFIZLIKTA İHTİYACINIZ OLAN İKİ ŞEY: “KARARLILIK VE DUA”

“İşte benim ipuçlarıyla özetlenmiş Kur’an hikâyem: Her şeyden önce, elhamdülillah… Elhamdülillah!.. Allah, beni bu büyük sorumluluk ve muhteşem hediye ile şereflendirdi. Elhamdülillah… Ve benim O’ndan naçizane iki isteğim var: Kur’an’ı sürekli tekrar edebilmek ve diğer insanlara ilham verebilmek. Allah herkesi bu muhteşem hediye ile şereflendirsin. Bu, yapılabilir bir şey.

Hafızlıkta ihtiyacınız olan iki şey var: “Kararlılık ve dua.” Hatta çok fazla zamana da ihtiyacınız yok. Yoğun bir ezber kampındaydım ve elhamdülillah/maşallah 2,5 ay gibi bir sürede ezberimi tamamladım. Elhamdülillah, ezber maceramın bir kısmı tatilde geçti fakat büyük bir kısmında meşguldüm, hâlâ okula gidiyordum (haftanın 5 günü hastanedeydim). Hastalarla ilgileniyordum, işi aksatmaktan dolayı doktorlarla başım derde giriyordu. Okula gitmememe rağmen, zaman yine de lehime işlemiyordu, ama önemli olan şeyin bu olmadığını fark etmiştim. Kamptaki pek çok kız hafızlığını 2 ayda, birinci olan kız da 1 ayda tamamlamıştı. Bu gerçekten mümkün! Günde 10 sayfa ezberleyerek tam olarak iki ayda hafızlığı bitirmem gerekiyordu. Çoğu zaman yapabildim bunu fakat başaramadığım günleri de mümkünse ertesi gün daha fazla ezberleyerek telafi ediyordum ki, bu gayet iyi. Siz yine de hedefinizi büyük tutun. Siz yıldızlara ulaşmaya çalışın, olmazsa aya konarsınız! İşte sizler için genel bir fikir:

KURÂN’I EZBERLEMEK İSTEYENLERE GERÇEK ÖNERİLER

1. Allah’tan yardım isteyin. Dua edin!.. Eğer 7. cüze veya 14’e veya herhangi birine ulaşır da motivasyonunuzu kaybederseniz O’na dönün. Bunlar O’nun sözleri ve O tek başına onları size öğretebilir.

2. Bir kısmını sabah ezberleyin, özellikle de çok meşgulseniz. Öğleden önce en az 1-2 sayfayı tamamladığım günler, 10 sayfayı ezberlememi kolaylaştırdı. Eğer ezbere öğleden sonra başladıysam, daha uzun sürüyordu.

3. Bazı şeyleri iptal edin. Daha sık “Hayır” deyin. Alışkın olduğunuz bazı şeylere bir kısıtlama getirmek zorundasınız. Başka şeyler yapmaya zamanınız yeterli olsa dahi, enerjiniz olmayacaktır. Kur’an harici yapılan çok fazla şey, sizi o atmosferden uzaklaştıracaktır. Eğer arkadaşlarınız son zamanlarda ne kadar çok “hayır” dediğiniz ile ilgili şikâyet etmeye başlamışsa doğru yoldasınız demektir.

4. “Ezber Hocası” bulun. Ben her zaman kampta kalamıyordum, bu yüzden annem, kız kardeşim ve arkadaşlarım ezberimi dinliyorlardı. Birkaç kişiyle sınırlı kalmayıp birden fazla kişi (hoca) bulmaya çalışın. Eğer ezber tekrarı yapmanız gerekiyorsa ve o kişi meşgulse hevesiniz kırılır- bu yüzden yedekte birileri olsun. Benim bazen telefonda bile ezber verdiğim olmuştur.

5. Her gün ezber ve tekrar yapın. Boş gün yok. Hiç yok. Tek bir sayfa ezberlemiş olsanız ve hedefiniz 10 sayfa ezberlemek olsa bile. Bu bir alışkanlık olmak zorunda. Ayrıca, bir sayfaya başladığınız zaman diğer sayfa kolay görünüyor sonra diğeri daha hızlı geçiyor.

6. Büyük parçalar daha kolay! Bir sayfayı bir kerede ezberlemenin daha hızlı olduğunu düşünürdüm fakat aslında bir kerede 4-6 sayfa ezberlemek daha hızlı oluyor. Sanki beyniniz bir ‘ezberleme modu’na giriyor ve yeniden başlayıp da ezberinizi başkasına verirseniz bu moda bir daha girmek zorlaşıyor. Bu yüzden eğer 10 sayfa ezberleyecekseniz, 6 sayfasını ezberlemeye çalışın ve ezberinizi hocanıza verin. Kalan 4 sayfa artık sizin için kolaylaşacaktır inşallah. 10 sayfayı tamamıyla ezberlemek bile çok zor değil!

7. Başlarda çok fazla kişiye söylemeyin. Çünkü nereye kadar geldiğinizi, kaç sayfa ezberlediğinizi vs. sorduklarında bu stresli bir iş olmaya başlıyor. Motivasyonunuzu ve hedefinizi kaybetmemek için sadece hocalarınıza ve yakın arkadaşlarınıza söyleyin.

8. Zamanınızdan ziyade, zihninizi boşaltın. Bir günde sahip olduğunuz zaman, zihinsel karışıklığı azaltma gereksiniminiz kadar önemli değildir. Bir şey hakkında endişelendiğimde 6 saatte yaptığım şeyi, zihnim boşken 2 saatte yapabiliyordum. Kur’an, kargaşa ile akılda kalmaz. Bu yüzden, başlamadan önce, bir yapılacaklar listesi hazırlayıp kenara koyun ve önemli işleri halledin, kendinizi endişe ve sorumluluklarınızdan arındırın. Eğer ezber yaparken herhangi bir şey sizi endişelendirirse şeytanın odaklanmanızı istemediğini ve Kur’an’ın endişelerinizi dindireceğini hatırlayın.

9. Uykulu olduğunuzda bir sayfa fazla ezberleyin. Nedenini bilmiyorum. Kendini zorlamakla alakalı sanırım. Fakat uykulu olduğum zamanlar vazgeçip yatmak yerine geceleri bir, iki sayfa fazladan ezberlediğimde çok bereketli oluyordu.

10. Kendinizi küçük adımlarla motive edin. Bakara suresinde olup da, Nas suresine ulaşma hayali biraz göz korkutucu olabiliyor. Sadece bir sonraki sure veya cüzde ne kadar mutlu olacağınızı hayal edin. 13. cüzde olduğumda şöyle dua ediyordum: “Ya Rabbi, 15’e ulaşmak istiyorum.” Tam ortaya. Sonra 15’e gelince: “Ya Rabbi, 20. cüze ulaşmak istiyorum… Kuran’ın büyük bir kısmına.” Sonra 20. cüzde: “Ya Rabbi, 25. cüze çok az kaldı. Bu yüzden, Ya Rab bitirmem gerek!”

11. Tek mushaf kullanın. Birinden öbürüne geçip durmayın. Ben her gün kendi mushafımı kullanıyordum. Kelimeleri işaretlemek veya ayetlerin altını çizmek için de bir kalemim vardı. Ona ulaşmak için heyecanlanayım diye yapışkan kağıt koyuyordum bir sonraki cüze. Standart boyutta bir Kur’an bulmaya çalışın- çok küçük olanlardan ezber yapmak zor oluyor. Çok büyükleri de taşıması zor. Elektronik Mushaflardan ise kaçının- şahsen bende baş ağrısı yapıyorlar ve daha uzun zaman alıyor ondan ezberlemek. Ayrıca da üstlerine bir şey yazamıyorsunuz.

12. Telefon, sessiz modunda ve uzakta olmalı. Neredeyse bütün bildirimleri kapatmıştım.

13. Kendi ezberleme stilinizi bulun. En iyi ezberleme tekniği işaret dilidir. Çok iyi bildiğim bir şeyi ezberden tekrar yaparken çok komik görünüyorum. Hepsini el işaretleri ile ezberliyorum. Bana gerçekten yardımı dokundu. İşaretleri yazdığım ya da sadece ayetlerin en başını yazdığım da oldu.Bana enerji verdiğinden yürümek de işe yarıyordu fakat bir kerede sadece birkaç sayfa için. Ayetleri dinlemek iyi oluyor, özellikle de okumakta sorun yaşıyorsanız ama biraz zaman alıcı bir şey. Eğer okumanız çok iyi değilse bunu yapın lütfen. Çünkü yapabileceğiniz en kötü şey ilk seferde yanlış bir şeyi ezberlemek olacaktır.

14. Sayfayı ikiye veya üçe bölün, sonra da onları birleştirin. Bir ayet ezberleyin, sonra da onu birkaç kere tekrarlayın. Sonraki ayeti ezberleyin ve onu önceki ayetle birlikte tekrarlayın. Bir sayfada kaç ayet olduğuna bağlı olarak, sayfayı ikiye veya üçe bölün ve en son hepsini birlikte tekrarlamayı deneyin.

15. Büyük bir parçayı tekrar ederken her bir ayetin başını tekrar edin. Bir ayeti tekrarlarken genelde ona başlayabildiğinizde onu bitirebilirsiniz de. Bu yüzden, tüm sayfayı baştan okuyarak dikkatinizi boşa harcamayın. Sadece her bir ayetin başını hatırlayıp hatırlayamadığınızı test edin.

16. Günahlardan uzak durun. Yapamadığınızda tövbe edin ve yolunuza devam edin. Şeytan size diyecektir ki: ezberlemene gerek yok, sen bir günahkârsın. Ya da ezberleyemeyeceğinizi düşündürtmek için size bir günahınızı hatırlatacaktır. Siz, Allah’a sığının ve yolunuza devam edin. Eğer mükemmel olsaydık, Allah’ın bize nasıl yaşayacağımızı öğreten Kurân-ı Kerim’i göndermesine gerek kalmazdı. Kıyamete kadar kimse mükemmel olamayacak. Bu, insan olarak Allah’a daha yakın olma çabamızdır. Şeytan’dan Allah’a sığının, “Bismillah” deyin ve ezberlemeye devam edin.

17. Birilerine ezberinizi verdikten sonra ara verin, ezber yaptıktan sonra değil. Ben işe yarayıp yaramadığını bilmiyorum fakat bu yöntemi her zaman etkili bulmuşumdur. Ve verdiğiniz aralar çok da uzun olmasın. 10 dakika sizi rahatlatmaya yetecektir. Bundan daha fazlası sizi ‘ezberleme modu’ndan çıkartır.

18. Bir arkadaş bulun ya da bir grup. Bunu etrafınızdaki kişiler ile bir yarış hâline getirin. Kamptan uzaktayken bile benimle aynı hedef için çalışan kamptaki kızların ezber yaptıklarını düşünür ve motive olurdum.

19. Odaklanmaya çalışın. Dikkat dağınıklığı veya dalgınlık yüzünden bir sayfa üzerinde çok fazla vakit harcarsanız ve ezberlemek çok çok daha uzun sürer. Odaklanın, sayfayı bitirin ve sonra ara verin.

20. Bütün ayetler aynı değildir. Bazı ayetler daha zordur, onları ezberlemek için yeni yollar bulmanız ve onları daha çok tekrar etmeniz gerekir. Böylesi daha iyi olur.

21. Kendinize zaman hedefi koyun. Benim, bir sayfa için azamî yarım saat gibi bir hedefim vardı. Bundan daha fazla sürdüğünde biliyordum ki ya bir şeyleri yanlış yapıyordum ya da odaklanamıyordum. Bazen de daha kısa sürüyordu ki bu harikaydı. Sadece zaman kontrolünü kaybetmeyin.

22. Bağlantılar yapın. Bazen bir sözcüğü bir sonraki ayetteki başka bir sözcük ile ilişkilendirirdim. Gerçekten işe yarıyor. Örnek verecek olursak, bir ayette bir arkadaşımın ismi geçerse, bir sonraki ayet bana başka bir arkadaşımı hatırlatıyordu. Yani, ben bu iki ayet arasında bağ kurmak için o iki sözcüğü kullanmış oluyordum.

23. Zor kelimeleri araştırın. Bazen bir ayetteki o tek zor kelimeyi anlamak bütün ayeti anlamanıza yardımcı olur. Yani sayfayı anlamanıza da ve dolayısıyla bu da ezberlemenizi kolaylaştırır. Ezber yaparken çok fazla tefsir kullanmak da ezberlemeyi zorlaştırır, ayetleri anlamaya başlarsınız fakat asıl sözcükleri unutursunuz.

24. Ezberden okumayı sona bırakın. Bir ayeti ezberlerken onu tam ezber ile tekrar etmemenizi öneririm. Özellikle de kısa bir zamanda bitirmek istiyorsanız bu çok uzun zamanınızı alır ve bazen asıl sözcüğü değil de sesi ezberlersiniz. Ezberleyeceğim zaman sadece hızlı bir şekilde ezberden okurdum- enerjimi veya dikkatimi kaybetmemek için. (Ezberleme işini bitirdiğiniz zaman ezberden okumanın tadını çıkarabilirsiniz.)

25. Bitirdiğiniz zaman, tekrar etme stratejinizi geliştirin. Bu iş bir kerede olup biten bir şey değil, tekrarlar olmazsa olmaz. Özellikle de kısa bir sürede bitirdiyseniz.

26. Hikâyelerle ilgili ayetler en kolayı. Tadını çıkarın!

BİRKAÇ NOT: Soranlar için, Arapça konuşuyor ve okuyorum. Ve elhamdülillah yıllardan beri Arapça ve tecvid öğreniyorum. Arapça veya tecvid bilmeyenlerin öncelikle bunları öğrenmek için biraz vakit ayırmasını tavsiye ederim. Böylelikle ilk ezberinizde yanlış ezber yapmazsınız. Ve benden önce hıfzetmiş olan bütün rol modellerimden biliyorum ki, bunu birkaç kere yapmanız gerekir. Yapılacak çok tekrarım olduğunu biliyorum, Allah eksiklerimizden dolayı bizleri bağışlasın, fakat gerçekten bir yerlerden başlamamız gerekiyor. Umarım yardımcı olabilmişimdir. Bunu okuyan herkesten dualarında bana da yer vermelerini rica ediyorum. Allah, Kur’an’ı ezberleme ve O’nun anlamını öğrenme şerefine sizleri de nâil etsin. Ve Kuran’ın nuru her zaman yolumuzu aydınlatsın. Allah her şeyin en iyisini bilir…”

PEYGAMBERİMİZİN (S.A.V) HZ. ALİ’YE (R.A.) KURAN EZBERİ İÇİN VERDİĞİ TAVSİYE

Hz. Ali (r.a) Kur'an ezberi ile ilgili Peygamber Efendimiz'e yakınıyor. Haşa ezberleyemeyişinden değil, yapamamasından değil, sahabi efendilerimiz bizler gibi çok azı ile yetinmiyor daha çok öğrenmek ve daha çok amel etmek için birbirleri ile yarışıyorlardı. Bu sebep ile daha çok ayet ezberi yapmak isteyen Hz. Ali (r.a) Efendimiz'den tavsiye istiyor. İşte Peygamber Efendimiz'in tavsiyesi...

HZ.ALİ’NİN (R.A) EFENDİMİZE EZBER İLE İLGİLİ ŞİKAYETİ

Hz. İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Hz. Ali İbnu Ebî Tâlib (radıyallâhu anh) Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a gelerek: "Annem ve bâbam sana kurban olsun, şu Kur'an göğsümde durmayıp gidiyor. Kendimi onu ezberleyecek güçte göremiyorum" dedi.

PEYGAMBER EFENDİMİZİN (S.A.V) TAVSİYESİ

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ona şu cevabı verdi: "Ey Ebûl-Hüseyin! (Bu meselede) Allah'ın sana faydalı kılacağı, öğrettiğin takdirde öğrenen kimsenin de istifade edeceği, öğrendiklerini de göğsünde sabit kılacak kelimeleri öğreteyim mi?" Hz. Ali (radıyallâhu anh): "Evet, ey Allah"in Rasûlü, öğret bana!" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber şu tavsiyede bulundu:

BÖLÜM BÖLÜM TAVSİYELER

"Cuma gecesi (perşembeyi cumaya bağlayan gece) olunca, gecenin son üçte birinde kalkabilirsen kalk. Çünkü o an (meleklerin de hazır bulunduğu) meşhûd bir andır. O anda yapılan dua müstecabtır. Kardeşim Ya'kub da evlatlarına şöyle söyledi: "Sizin için Rabbime istiğfâr edeceğim, hele cuma gecesi bir gelsin." Eğer o vakitte kalkamazsan gecenin ortasında kalk.

Bunda da muvaffak olamazsan gecenin evvelinde kalk. Dört rek'at namaz kıl.

* Birinci rek'atte, Fâtiha ile Yâsin sûresini oku,* ikinci rek'atte Fâtiha ile Hâmim, ed-Duhân sûresini oku, * üçüncü rek'atte Fâtiha ile Eliflâmmîm Tenzîlü'ssecde'yi oku, * dördüncü rek'atte Fâtiha ile Tebâreke'l-Mufassal'ı oku.Teşehhüdden boşaldığın zaman Allah'a hamdet, Allah'a senayı da güzel yap, bana ve diğer peygamberlere salât oku, güzel yap. Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar ve senden önce gelip geçen mü'min kardeşlerin için istiğfat et.

Sonra bütün bu okuduğun duaların sonunda şu duayı oku:

"Allah"ım, bana günahları, beni hayatta baki kıldığın müddetçe ebediyen terkettirerek merhamet eyle. Bana faydası olmayan şeylere teşebbüsüm sebebiyle bana acı. Seni benden râzı kılacak şeylere hüsn-i nazar etmemi bana nasîb et. Ey semâvât ve arzın yaratıcısı olan celâl, ikram ve dil uzatılamayan izzetin sâhibi olan Allah"ım. Ey Allah! ey Rahman! celâlin hakkı için, yüzün nuru hakkı için kitabını bana öğrettiğin gibi hıfzına da kalbimi icbâr et. Seni benden razı kılacak şekilde okumamı nasîb et. Ey semâvât ve arzın yaratıcısı, celâlin ve yüzün nuru hakkı için kitabınla gözlerimi nurlandırmanı, onunla dilimi açmanı, onunla kalbimi yarmanı, göğsümü ferahlatmanı, bedenimi yıkamanı istiyorum. Çünkü, hakkı bulmakta bana ancak sen yardım edersin, onu bana ancak sen nasib edersin. Herşeye ulaşmada güç ve kuvvet ancak büyük ve yüce olan Allah'tandır." Ey Ebû'l-Hasan, bu söylediğimi üç veya yedi cuma yapacaksın. Allah'ın izniyle duana icâbet edilecektir. Beni hak üzere gönderen Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun bu duayı yapan hiçbir mü'min icâbetten mahrum kalmadı."

İBNU ABBÂS’IN (R.A) HZ.ALİ’DE (R.A) GÖRDÜĞÜ SONUÇ

İbnu Abbâs (radıyallâhu anhüma) der ki: "Allah'a yemin olsun, Ali (radıyallâhu anh) beş veya yedi cuma geçti ki Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a aynı önceki mecliste tekrar gelerek: "Ey Allah'ın Resûlü! dedi, geçmişte dört beş âyet ancak öğrenebiliyordum. Kendi kendime okuyunca onlar da (aklımda durmayıp) gidiyorlardı. Bugün ise, artık 40 kadar âyet öğrenebiliyorum ve onları kendi kendime okuyunca Kitabullah sanki gözümün önünde duruyor gibi oluyor. Eskiden hadisi dinliyordum da arkadan bir tekrar etmek istediğimde aklımdan çıkıp gidiyordu. Bugün hadis dinleyip sonra onu bir başkasına istediğimde ondan tek bir harfi kaçırmadan anlatabiliyorum. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu söz üzerine Hz.Ali (radıyallâhu anh)'ye: "Ey Ebû'l-Hasan! Kâbenin Rabbine yemin olsun sen mü' minsin!" dedi." (Tirmizî, Daavât 125, (3565).

ZEKÂNIN AÇILMASI İÇİN OKUNACAK DUA

Zekânın açılması için, güçlü bir hafıza için ve unutmamak için neler yapılmalıdır? Zekânın açılması için okunacak dualar nelerdir? Zekânın açılması, güçlü bir zihin için okunacak dua ve yapılan pratiklerin yanında maddi tedbirlerede uymak gerekir. Peki bu maddi tedbirler nelerdir? Unutkanlığa sebep olan konular ve diğerleri...

"Bismillahirrahmanirrahim, Ferdün, Hayyün, Kayyûmun, Hakemun, Adlün, Kuddûsün(1). İyyâke na'büdü ve iyyâkenesta'în.(2) İnnâ fetahnâ leke fethan mubînâ."(3) On dokuz defa okunacak. "Ya kebîrü entellezî lâ tehdil ukûlü livasfi azametih."(4) Bin defa okunacak. Sonra; "Subhane rabbiyel a'la." (5) denecek. Sonra, "Sübhane men hüve külle yevmin hüve fi şe'nin."(6) okunacak. Bundan sonra ihtiyaç neyse o söylenecek ve şunlar okunacak.: "Ya ğıyâsel müsteğîsîne velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm."(7) (Mecmuatü'l-Ahzab)

MADDİ TEDBİRLER NELERDİR?

Zekânın açılması, hafızanın gelişmesi için dua okumanın yanında, maddi tedbirlere uymak ve yapılan işin gereklerini yerine getirmek gerekir. Dersine çalışması gereken bir öğrenci sadece diliyle değil haliyle ve bedeniyle de dua etmelidir. Buna fiili dua denilmektedir. Üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getirdikten sonra diliyle dua etmek de kavli duadır. İki kanatlı bir kuş gibi, hem fiili hem de kavli duayı beraber yapmakla istediği yere uçabilecektir. Ayrıca öğrendiklerini unutmamak ve onları korumak için de bazı tedbirler almalıdır. Çünkü unutkanlığa sebep olan konular vardır. Bunlardan sakınmak gerekir. Bazılarını kısaca söyleyelim:

1. Harama bakmak.

2. Haramla beslenmek.

3. Zihni çok yoracak olan gereksiz şeylerle doldurmak. Televizyon, bilgisayar, telefon gibi...

4. Aşırı derecede bedene zarar verecek kadar cinsel ilşkiye girmek. Özellikle kendi kendine tatmin olmak.

5. Zihnin sürekli çalışmasını engelleyecek kadar boş durmak.

KURAN VE MEALİ

KURAN VE MEALİ

İslam ve İhsan

ABDESTSİZ KURAN OKUNMASI CAİZ Mİ?

Abdestsiz Kuran Okunması Caiz mi?

NASIL HÂFIZ OLUNUR?

Nasıl Hâfız Olunur?

KUR’ÂN’I EZBERLEMEK İSTEYENLERE GERÇEK ÖNERİLER

Kur’ân’ı Ezberlemek İsteyenlere Gerçek Öneriler

FATİH ÇOLLAK HOCA'DAN HAFIZLIK TEKNİKLERİ

Fatih Çollak Hoca'dan Hafızlık Teknikleri

ARAPÇA ÖĞRENME TEKNİKLERİ

Arapça Öğrenme Teknikleri

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • teşekkürler

    İYİ BİR SİTE

    allah razı olsun inşallah

    işime yaradı çooook teşekkürler

    bence herkese uygulasın yapsın

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.