Kovid-19'la Mücadelede Ülke Genelinde Uygulanan Aşı Miktarı 30 Milyon Dozu Geçti

Sağlık Bakanlığınca, Kovid-19'la mücadele kapsamında ülke genelinde uygulanan birinci ve ikinci doz aşı miktarı 30 milyonu aştı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, uygulanan Kovid-19 aşı miktarının 30 milyon doza ulaştığını belirterek, "Nüfusumuzun üçte birinden fazla doz aşı uygulanmış oldu. Nüfusumuzun üç katından fazla doz aşı için anlaşmamız bulunuyor. Yarın, bugünden daha güzel olacak. Bu güce güvenin." ifadelerini kullandı.

Bakanlığın "Kovid-19 Aşısı Bilgilendirme Platformu"nda yer alan anlık verilere göre, saat 14.24 itibarıyla 17 milyon 144 bin 487 kişiye Kovid-19 aşısının birinci dozu uygulanırken, bunlardan 12 milyon 866 bin 585 kişinin ikinci dozları da tamamlandı.

Ülke genelinde yapılan toplam aşı sayısı 30 milyon 11 bin 72'ye ulaştı. Böylece ülke nüfusunun yüzde 20'sine birinci doz, yüzde 15'ine ikinci doz Kovid-19 aşısı uygulandı.

İstanbul'da 2 milyon 896 bin 216'sı birinci doz, 2 milyon 49 bin 718'i ikinci doz olmak üzere uygulanan toplam aşı miktarı 4 milyon 945 bin 934 oldu. Ülke genelinde yapılan her 6 aşıdan biri İstanbul'da uygulandı.

Ankara'da toplam 2 milyon 481 bin 621 doz aşı yapılırken, birinci doz miktarı 1 milyon 405 bin 160'a, ikinci doz miktarı da 1 milyon 76 bin 461'e yükseldi.

İzmir'de ise 1 milyon 162 bin 368'i birinci doz, 893 bin 770'i ikinci doz olmak üzere toplam 2 milyon 56 bin 138 doz Kovid-19 aşısı yapıldı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.