Kırmızı Tabakta Yiyin, Kilo Verin

Yapılan araştırmaya göre, kırmızı tabakta yenilen yemeğin iştahı azalttığı ve zayıflamaya yardımcı olduğu ortaya çıktı.

Yemek yerken kullanılan tabak, çatal, bıçak ve kaşığın üretildiği materyalin, renginin ve büyüklüğünün yemek yeme alışkanları üzerinde etkisini araştıran bilim insanları, kırmızı tabağın kilo vermeye yardımcı olduğu sonucuna vardı.

Oxford Üniversitesi'ne bağlı uzmanlar tarafından gerçekleştirilen ve sonuçları ‘Flavour' adlı bilim dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, kırmızı tabakta sunulan yemekler daha az yeniyor.

Yetersiz beslenme nedeniyle tedavi gören hastalara kırmızı tabakta yemek sunulmasının yanlış bir seçim olduğu sonucuna varan uzmanlar, daha fazla yemek yemesi gereken kişiler için kırmızı tabak ya da tepsinin en kötü renk olduğuna dikkat çekti. Buna karşın kilo vermek isteyenlerin ise kırmızı tabağı kullanabileceği belirtildi.

Yemek yemeyi tat almaktan daha fazla anlamı olan bir deneyim' olarak tanımlayan araştırmacılar, “Yemeği ağzımıza götürmeden önce, beynimiz algıladığı bütünün görünümünden etkilenerek bir fikir oluşturuyor” değerlendirmesinde bulundu.

Daha önce yapılan bir araştırmada da sıcak çikolatanın en çok turuncu renkteki bardaklarda lezzet verdiğini ortaya çıkarmıştı.

RENK LEZZETİ ETKİLER Mİ?

Dr. Charles Spence: "Beyaz renk tabak kullanıldığında, insanlar tabaktaki yiyecekleri daha net görür. Aynı yemeği iki ayrı tabakta servis edin ve lezzetlerinin nasıl olduğunu sorun. Alacağınız ilk yanıt ‘Beyaz tabaktaki daha lezizdi’ olacaktır" dedi.

Kilo vermek istiyorsanız; hemen bir kırmızı tabak edinin!

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.