Kayseri'de 800 Hafız İcazet Aldı

Kayseri'de eğitimlerinin ardından hafız olan 800 öğrenci için düzenlenen icazet töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Dünyalık unvanlardan hangisi ile karşılaştırırsanız karşılaştırın hepsinden daha üstündür, daha ulvidir hafızlık unvanına sahip olmak." dedi.

Kayseri'de eğitimlerinin ardından hafız olan 800 öğrenci için Kadir Has Kongre Merkezi'nde düzenlenen icazet töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kur'an-ı Kerim'in insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran bir hidayet rehberi, bir hakikat membaı olduğunu söyledi.

Kur'an-ı Kerim'in en güzel ahlakı gösterdiğini, aşırılıktan, azgınlıktan, her türlü kötülükten, münkerden, yanlıştan sakındırdığını ifade eden Başkan Erbaş, "Kur'an-ı Kerim kalbi, aklı imar eder ve insanı en doğru yola iletir. Hakk'ı, hakikati, ilmi, irfanı, edebi, hikmeti, adaleti, sevgiyi, saygıyı ve merhameti, ahde vefayı, iyi kul olmayı, iyi baba olmayı, iyi anne olmayı, iyi kardeş, iyi aile olmayı, iyi eş olmayı, iyi evlat olmayı, iyi dost olmayı, insanı insan yapan değerleri öğreten kitaptır." diye konuştu.

Kur'an-ı Kerim'in insanı ve inanan toplulukları yücelten bir kitap olduğunu, insanların Kur'an-ı Kerim'den Kur'an'a hizmet ettiği kadar istifade edebileceğini vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, şöyle konuştu:

"Ona değer verenin kıymeti, verdiği değere göre artacaktır. Kur'an'a yapılan hizmet asla karşılıksız kalmayacaktır. Biz Kur'an-ı Kerim'e gönlümüzü, aklımızı ve hayatımızı ne kadar açabilirsek o bizlere bereketini, rahmetini, hakikatini, şefkatini o kadar açacaktır. Eğer biz kitabımıza karşı sorumluluklarımızı hakkıyla ifa edebilirsek o da bize dünyada izzet, itibar ve kudret kazandıracak, ahirette de bizi bahtiyar olanlardan kılacaktır. Onun için Kur'an'a bir hayat rehberi, hidayet kılavuzu bilinciyle iman etmeli ve onun hayat veren ilkelerini, mesajını en doğru şekilde anlamanın ve yaşamanın gayreti içerisinde olmalıyız. Onun lafzını en güzel şekilde okumak, manasını en güzel şekilde anlamak ve ahkamını en güzel şekilde yaşamak için hep birlikte büyük bir gayretin içerisinde olmalıyız. Çünkü o bizim için bir hayat rehberidir. Onsuz hayat zayi olmuş bir hayattır. 'Kur'an'sız bir hayat, canavardan da beterdir.' diyor Mehmet Akif Ersoy."

Başkan Erbaş, Kur'an-ı Kerim'i okuma azmi ve heyecanının her geçen gün artması ve ilginin çoğalmasının kendilerini bahtiyar ettiğini dile getirdi.

Hafızlığın Allah tarafından bir insana verilebilecek en büyük nimet olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, "Dünyalık unvanlardan hangisi ile karşılaştırırsanız karşılaştırın hepsinden daha üstündür, daha ulvidir hafızlık unvanına sahip olmak." dedi.

Hafızları tebrik eden Prof. Dr. Erbaş, hafızlara bunun kıymetini bilmeleri ve karşılığını vermeleri nasihatinde bulundu.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Türkiye'de 2 bin civarında yatılı, 30 bin civarında ise gündüzlü Kur'an kursu bulunduğunu belirterek, bu kurumlara hayırda bulunanlara teşekkür etti.

Programda Vali Gökmen Çiçek, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Ayhan Teltik de konuşma yaptı.

Konuşmaların ve Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından hafızlara belgeleri verildi.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

NASIL HÂFIZ OLUNUR?

Nasıl Hâfız Olunur?

HZ. ÖMER'İN HAFIZLARA NASİHATLERİ

Hz. Ömer'in Hafızlara Nasihatleri

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.