VİDEOLAR

Cuma Namazını Kıldıktan Sonra İhlas, Felak, Nas Surelerini Okumanın Fazileti

Cuma namazını kıldıktan sonra İhlas, Felak ve Nas surelerini okumanın fazileti nedir? Abdullah Sert Hocaefendi anlatıyor.

Zikir Çekerken Başka Bir Şey Düşünmek Doğru mu?

Zikir yaparken rabıta yapmak uygun olur mu? Zikir çekerken başka bir şey düşünmek, bir işle uğraşmak doğru mudur? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Pehlivanı Yenen Peygamber

Abdullah Sert Hocaefendi, Şifa-i Şerif eserinden Peygamberimizin (s.a.v.) devrin en güçlü pehlivanı Rükâne’yi güreşte yenmesi hadisesini anlatıyor.

Ramazan’dan Kaç Gün Önce Nafile Oruç Tutmayı Bırakmalı?

Ramazan'ı karşılamak için oruç tutulur mu? Bir kimse Ramazan ayı girmeden kaç gün önce nafile oruç tutmayı bırakmalıdır? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Müslümanın Taşıması Gereken Özellikler

Bir Müslüman nasıl olmalıdır? Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, bir Müslümanda bulunması gereken özellikleri anlatıyor.

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi 4 Mart 2024 Sohbeti | Kalbi Vahiy ile Buluşturmak

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi'nin Erkam Radyo ve Erkam TV'de "Kalbi vahiy ile buluşturmak" başlığıyla yayınlanan 4 Mart 2024 tarihli sohbeti.

Peygamber Efendimiz’in Üstün Özellikleri

Abdullah Sert Hocaefendi, Şifa-i Şerif eserinden Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in üstün özelliklerini okuyor.

Lüks Araba veya Arabayı Modifiye Etmek Caiz mi?

Lüks arabaya binmek veya arabayı modifiye etmek israf olur mu? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Peygamberimiz Nasıl Yürürdü?

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in yürüyüşü nasıldı? Abdullah Sert Hocaefendi Şifa-i Şerif eserinden Peygamberimizin (s.a.v.) nasıl yürüdüğünü ve yürüyüş tarzını a

Şafi Olan Bir Kişi Hanefi Olan Bir İmama Uyabilir mi?

Şafi olan bir kişi Hanefi olan bir imama uyabilir mi? Mezhepler arasında abdestin farzlarının farklılığı nedeniyle Hanefi bir kimsenin Şâfi’ye namaz kıldırmasın

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.