ÜMMET

Dünyada Milyonlarca İnsan Zorla Yerinden Edildi

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) “2017 Küresel Eğilimler” raporunda geçen yıl savaş, şiddet ve zulüm nedeniyle zorla yerinden edilen

İslam Dünyasında Problemler ve Bunların Çareleri

Suriye'nin önde gelen alimlerinden Prof. Dr. Muhammed Ratib Nabulsi'nin kişisel web sayfasında yer alan makalesinde İslam dünyasının problemleri ve çareleri anl

Avusturya Camileri Kapatıyor

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Avusturya hükümetinin 7 camiyi kapatıp imamların sınır dışı edilmesi kararına tepki göstererek, bu kararın insan hak

Ümmeti Birleştirecek Adım

“Ben Müslümanlardanım” ikrarı, ümmet fertleri için etnik ve her terlü gurupsal farklılıkların üstünde ve önünde “buluşma noktası”dır. Önemli olan bu noktadaki b

Bir İnsanın İsmiyle Kaderi Bu Kadar mı Aynı Olur?

Bir insanın ismiyle kaderi bu kadar mı aynı olur, Ya Rab! Fadi’ydi ismi, fedakardı. Üstelik insanlığın “salah”ı için canını feda edecek kadar fedakar...

İslam Dünyasının Dinmeyen Acısı

Doğu Kudüs’ü 1967’de işgal eden İsrail, yarım asırdır Kudüs'ü Yahudileştirmek için yoğun çaba sarf ediyor. İsrail, 1980’de Kudüs’ü “İsrail’in birleşik başkenti”

İnsaflı Bir Yahudi’nin Filistin’e Bakışı

Temiz vicdanı, Müslümanların, bencil batılıların aksine, taşıdıkları gönül zenginliklerini görmesi, onlarla hemhal olması, Kur’an’ın mucizevi gücünü keşfetmesi

Mescid-i Aksa’da Namaz Kılmak İçin Zorlu Yolculuk

Batı Şeria’daki Filistinliler, İsrail’in çıkardığı zorluklar ve engellere rağmen Ramazan ayının üçüncü cuma namazını Mescid-i Aksa’da kılmak için çeşitli yollar

Endonezya’da Sığınmacıların Ramazan’ı Zorlu Geçiyor

Endonezya’ya Afganistan, Somali ve Sudan’dan gelen sığınmacılar, Ramazan ayını zor şartlarda geçiriyor.

Türkiye Sayesinde Bosna Hersek İkinci Endülüs Olmayacak

IUS Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Latic, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece Boşnaklara değil, bütün Balkanlar’a aynı minvalde yaklaşıyor. Türkiye sayesinde Bosna He

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.