RÖPORTAJ

Dört Halifeyi Daha Yakından Tanıyın!

Peygamberimize olan bağlılığından dolayı 'sıddık' sıfatıyla bilinen ilk halife; Hz. Ebubekir... Adalet timsali olan ikinci halife; Hz. Ömer...  Haya abidesi ola

Hangi İmsakiyeye Güvenmeliyiz?

 Takvimler, her Ramazan'da din adamları tarafından tartışılan imsak ve iftar vakitleri için farklı zamanlar gösterebiliyor. Toplumun ekseriyeti Diyanet Takvimi'

Mûsâ Efendi’nin Ramazan-ı Şerifi İhya Hassasiyeti Üzerine...

Altınoluk: Efendim, mâlumu âlîniz, Temmuz ayı merhum Mûsâ Topbaş Efendi -Rahmetullâhi Aleyh-’in vefatının sene-i devriyesi. Bu yılki sene-i devriye, Ramazan ayı

“Verilen Lüks İftarlarda Menfi Bir Tesir Oluyor”

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Ramazan ayı münasebetiyle Ahmet Taşgetiren'in sorularını cevapladı. Sohbet kıvamında geçen mülakatta, Hocaefendi'nin çocukluğundak

İstanbul’da Yaşayan Üç Suriyeli Aile

Suriye’de başlayan iç savaşın ardından Türkiye’ye sığınan 1 milyona yakın Suriyeli olduğu belirtiliyor. Türkiye’de devletin ve birçok vakfın, derneğin vb. sivil

Medet Bala Hüdayi Vakfı'nın Faaliyetlerini Anlattı

Soma’dan Somali’ye, Bosna’dan Pakistan’a kadar her yerdeler. Bazen Rusya’da bir hapishanedeki tutuklular kitaplarını okuyarak Müslüman oluyor, bazen de Arjantin

4+4+4 Sistemi İslamî Eğitim İçin Nasıl Kullanılmalı?

Yüzakı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Muhammed Ali Eşmeli ile eğitim çağındaki bir çocuğa hangi bakış açısıyla yaklaşılması gerektiğini ve eğitim yoluyla İslami

Rahmet Ayında Gönüllere Sofralar Kurulacak

Önceki Ramazanlarda olduğu gibi bu Ramazan'da da dünyanın dört bir yanında Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı ile iftar sevinci yaşanacak. Hüdayi Vakfı’nda Ramazan hazır

Medyanın Dini Yok!

“Türkiye’de Medyada Dinin Popüler Temsili” üzerinden “medya ve din” ilişkisini konuştuğumuz İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Me

Dindarların Medya İle İmtihanı Çok Ağır Geçiyor

Türkiye’de “medya ve din” arasındaki ilişki hep problemli olageldi. % 97’sinin Müslüman olduğu açıklanan bir ülkede; ana akım medyada yayın içeriklerini belirle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.