Kur'an ve Tefsir

Al-i İmran Suresinin 5. Ayeti Ne Anlatıyor?

Al-i İmran Suresinin 5. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Hiçbir şeyin Allah’a gizli kalmayacağını bildiren ayet-i kerime, Al-i İmran Suresinin 5. ayetinin meal

Bakara Suresinin 283. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 283. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Şahitliğin gizlenmemesini emreden ayet-i kerime, Bakara suresinin 283. ayetinin meali ve tefsirini yazım

Haşr Suresi Okunuşu ve Anlamı

Haşr ne demektir? Haşr suresi kaç ayettir? Haşr suresi ne anlatıyor? Haşr suresinin fazileti nedir? Haşr suresi Arapça ve meali... Haşr suresinin Türkçe okunuşu

Bakara Suresinin 282. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 282. ayetinde ne anlatılıyor? Borç ilişkisini kayda geçirmeyi ve borç alıp verirken bunu yazmayı tavsiye eden ayet-i kerime, Bakara suresinin 2

Duhan Suresinin Tefsiri

Duhân ne demektir? Duhân sûresi ne anlatıyor? Dr. Adem Ergül, Duhân sûresinin tefsirini yapıyor. Duhân sûresinin tefsirini yazımızda dinleyebilir ve okuyabilirs

Bakara Suresinin 276. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 276. ayetinde ne anlatılıyor? Malı bereketsizleştiren ve malın bereketini artıran iki şeyi bildiren ayet-i kerime, Bakara suresinin 276. ayetin

Bakara Suresinin 271. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 271. ayetinde ne anlatılıyor? Sadakayı gizli vermenin daha faziletli olduğunu bildiren ayet-i kerime, Bakara suresinin 271. ayetinin meali ve t

Bakara Suresinin 268. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 268. ayetinde ne anlatılıyor? Şeytanın vesveselerine uyulmamasını emreden ayet-i kerime, Bakara suresinin 268. ayetinin meali ve tefsirini yazı

Zuhruf Suresinin Tefsiri

Dr. Adem Ergül, Zuhruf suresinin tefsirini yapıyor. Zuhruf suresinin tefsirini yazımızda dinleyebilir ve okuyabilirsiniz.

Bakara Suresinin 261. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 261. ayetinde ne anlatılıyor? Allah yolunda infakın bereketini anlatan ayet-i kerime, Bakara suresinin 261. ayetinin meali ve tefsirini yazımız

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.