Hz. Aişe (r.anha) Kısaca Kimdir?

Peygamberimizin (s.a.v.) en çok hadis rivayet eden hanımı… Zekâsı, ilmi, edebi ve iffetli duruşuyla Hz. Aişe’yi (r.anha) yakından tanımaya ne dersiniz?

Hz. Aişe radıyallahu anha; Hz. Ebû Bekir radıyallahu anh’in kızı ve Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in hanımıdır.

HZ. AİŞE (R.ANHA) KISACA KİMDİR?

Hz. Aişe radıyallahu anha; Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin ilk halifesi, Hz. Ebû Bekir Es-Sıddîk’in Ümmü Rumman’dan doğma kızıdır.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hanımıdır. Hicretten 3 sene önce 6 yaşında iken Rasûl-i Kibriyâ ile nişanlandı, nikahlandı. Hicretten sonra 9 veya 16 yaşında iken Rasûl-i Ekrem ile Medi ne’de evlendi. 10 yıl Peygamber Efendimizle beraber yaşadı. Rasûl-i Kibriya’dan pek çok hadis ezberledi. Kendisinden 2210 hadis rivâyet olunmuştur. Ezvac-ı tâhirât içerisinde Hz. Aişe kadar bilgili bir hanım daha yoktur.

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem vefat ettiği zaman onun odasına defnedilmiştir.

Rasûl-i Kibriyâ sallallahu aleyhi ve sellem kız olarak yalnız Aişe ile evlendi. Aişe radıyallahu anha validemiz asr-ı saâdette genç olmakla beraber çok zekî, Arap edebiyatına bihakkın vâkıftı.

Cahiliyet devrini yaşamış Arap şairlerinin şiirlerinin çoğunu bildiği gibi, Arapların tarihî durumlarına ve geçirdikleri tehlikelerle ve kazandıkları zaferlerden de hakkıyla haberdardı. Bundan dolayı hadisleri daha kolay ezberliyor ve daha iyi izah edebiliyordu.

Hz. Aişe radıyallahu anha validemiz çok zekî ve parlak bir hafızaya sahipti. Ashab-ı kirâmın fakihleri arasında idi, birçok meselede ashab-ı kirâm kendisine müracaat eder, meselenin çözümünü isterlerdi.

İkram etmeyi çok severdi. Kendisi mü’minlerin annesi olduğu gibi, yetimlerin, dulların ve fakirlerin de annesi idi.

Hz. Aişe radıyallahu anha iffetli, pak ve pakize bir annemizdir. Kendisine bir iftira atılmış, bunun iftira olduğu ve validemizin temiz ve iffetli bulunduğu hakkında Nur sûresinin (11-22) ayetleri inmiştir.

Hicretin 57 nci yılı Ramazan ayında 65 yaşı civarında iken Medine’de Hakkın rahmetine kavuşmuş, cenaze namazını ashab-ı kirâmın en çok hadis bilen siması Ebû Hureyre Hz. kıldırmıştır. Kabri Cennetü’l-Bakî kabristanındadır. Allah kendisinden razı olsun. (Tezkiretü’l-Huffâz, c. 1, s. 27, Müstedrek, c. 3, Menhel, c. 1, s. 72)

Kaynak: İbrahim Koçaşlı, Sünen-i Ebî Davud ve Tercemesi, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

HZ. AİŞE’NİN (R.A.) HAYATI

Hz. Aişe’nin (r.a.) Hayatı

PEYGAMBER EFENDİMİZ HZ. AİŞE (R.A.) İLE NASIL EVLENMİŞTİR?

Peygamber Efendimiz Hz. Aişe (r.a.) İle Nasıl Evlenmiştir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.