İbadet Hayatımız

Tevbe Eden Kimsenin Dikkat Edeceği 3 Husus

Bir günah işleyen derhal tevbe ederse, Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri çok merhametli, çok affedici olduğu için o tevbeyi kabul eder.

Dinimizi Yaşamada Kur'ân Bize Yeterli midir?

Cenâb-ı Hak:“(Rasûlüm!) Onu (Kur’ân-ı Kerîm’i) Rûhu’l-emîn (Cebrâil) uyarıcılardan olasın diye, apaçık Arap diliyle, Sen’in kalbine indirmiştir.” (eş-Şuarâ, 193

İslam Kardeşliği Nasıl Olmalıdır?

On dört asırlık İslâm tarihi, îman kardeşliği kıvamının yakalandığı devirlerdeki zaferler ve fetihler, yaşanmadığı devirlerdeki hezimetler ve kayıplar manzumesi

Her Şey Aşı İle Başladı!

Her şey aşı ile başladı. Aşısı yapılan çökmekten kurtuldu, dip diri yürüdü Medine sokaklarında. Adam arandığında adamlığını gösterdi. Can istendiğinde can verdi

Müminlerin Aşka İhtiyacı Var!

İslam dininde kullanılabilecek en mühim malzeme sevgidir. Manevi dolaşımının kanı da sevgidir. Sevgi, inanan bir kimsenin en büyük motivasyonu, aracı ve hedefi

Boş Şeylerden Kurtul

Ölümü bilen, fânî dünya lezzetlerine, bu hayatta yolcu olduğunu bilen de misafirhânedeki oyuncaklara aldanmaz!

Takva Nedir? Takvâyı En İyi Anlatan Kıssa!

Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-, Übey bin Kâ‘b -radıyallâhu anh-’a takvânın mâhiyetini sorar. Übey -radıyallâhu anh-: “–Sen hiç dikenli bir yolda yürüdün mü ey

Cennetten Vazgeçmek Mümkün mü?

Yüce Rabbimiz Kuran-ı Kerim’inde biz müminleri cennetine davet etmekte, orada bizler için hazırladığı pek çok nimetten bahsetmektedir. Altından ırmaklar akan ba

Allah'a Nasıl Yakın Oluruz?

Hazret­i Ebû Bekir -­radıyallâhu anh­- buyurur: “Allah ile mahlûkâtından hiçbiri arasında bir nesep bağı yoktur. Allâh’a yakınlık, ancak O’na itaat ve emirleri

İman Nimetinin Bedelini Nasıl Öderiz?

Cenâb-ı Hak biz âciz kullarını yoktan var edip sayısız varlıklar arasında insan, insanlar arasında ehl-i îman, ehl-i îman arasında da Rasûl-i Ekrem (a.s.) Efend

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.