İbadet Hayatımız

Allah Rızasına Nail Olabilmenin Yolu

Hak Teâlâʼnın rızâsına ve yakınlığına nâil olabilmenin yolu; rızka değil Rezzâkʼa, kâinatta sergilenen sanata değil gerçek sanatkâra, esere değil asıl müessire,

'yanındakilere İyi Bak' Kimin Safındasın?

Mümin bir fert, mümin bir cemaat, mümin bir kabile ve mümin bir kavim olduğumuzu söyleye söyleye, bu ilâhî emir karşısında durduğumuz saf, müminlerin safı mıdır

Üzülme! Allah Bizimle Beraberdir

Ey mü’min kardeşim! “Üzülme! Muhakkak ki Allah bizimle beraberdir.” âyet-i kerîmesi; düşmanın var gücüyle üzerine gelmeye başladığı bir anda, belki umutların tü

En Kıymetli Tarla

Bu tarlanın mahsulü çok kıymetlidir. Bu tarlada herkesin ekini var. Bazılarının mahsulü bol ve bereketli iken nicesinin çorak verimsizdir. Dünya ahiretin tarlas

Nasıl Ölmek İstersin?

Nerde ve nasıl ölmek istersin? Herkes böyle bir sorunun kendisine sorulmasını ister. Ölüm hakikatinin en güzel şekilde tecelli bulması için ne kadar güzel bir t

Gerçek Zengin Kimdir? Gönül Tokluğu Nedir?

Gönül tokluğu, Allah'ın kendisi için verdiği rızka râzı olma temeline dayanır. Bu da en büyük zenginlik ve izzettir. Çünkü bunun sonucu Allah'ın taksimine ve em

Kesintisiz Hayır Çeşmesi

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan 4 Mayıs 2018 tarihinde tüm Türkiye'deki camilerde okunan Cuma hutbesinin konusu "Kesintisiz Hayır Çeşmesi Vakıfl

İhlaslı Müslümanların Nitelikleri

Dindarlık, kişinin Allah ile nitelikli ilişkisidir. Bir dindarlık tezahürü olan “iyilik”, kişinin kendisi ile ve toplumla ilişkilerini “doğru” biçimde düzenleme

Ücreti Cennet Olan Alışveriş

Kendilerini Allâhʼa adayan ashâb-ı kirâmın canları ve malları mukâbili Cennetʼi satın aldıkları ilâhî imtihan manzaraları… Cenâb-ı Hakkʼın zikriyle itmiʼnâna er

İnsan Ne İle Huzur Bulacak?

Kâinatta var olan her zerre, dâimâ Cenâb-ı Hakk’a itaat hâlinde. Güneş bu itaat çerçevesinde doğup batıyor. Günler bu itaatle uzayıp kısalıyor. Toprak bu itaati

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.