Büyük fitne günlerindeyiz. Elimizi, dilimizi Müslüman kanına bulamamaya, fitne ve kargaşaya ortak olmamaya çalışmamız lazım!.. İslam’ın fitne dönemlerini ve Pey
Altınoluk Dergisi Yazarı Ali Rıza Temel, derginin Nisan sayısında, Müslümanların günümüzde yaşadığı ayrılıklara dikkat çekerek din kardeşliğinin önemini vurgulu
Dr. Adem Ergül Erkam Radyo ve Altınoluk Dergisi'nin Almanya'da düzenlediği kutlu doğum programında Ümmet-i Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem- hakkında ayet
Mürşid kalp ve ruh doktorudur.1 Peygamberimiz (s.a.v.)’in ahlâkıyla ahlaklanmış bir mürşide duyulan ihtiyaç zaruridir.
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de sahih ve gayr-ı sahih tarikatlar bulunmaktadır. Es’ad Efendi, sahîh bir tarîkata girip bir mürşid-i kâmile intisap ederek onun
Peygamber Efendimiz -sallâllahu aleyhi ve sellem-'in bir hadis-i şeriflerinde mü'minin nasıl bir hayat sürmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Dünyevî imkânların zirvede olduğu bir asırda yaşıyoruz. Fakat ruhlar hasta, gönüller aç! Mânevî açlık sebebiyle bugün insanlık bunalımda!.. Hâlbuki asr-ı saâdet
Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Peygamber Efendimiz -sallâllahu aleyhi ve sellem-'e duyulan muhabbet nisbetinde ilahî rahmete yakınlaşacağımızı bildirdiğ
Geçen asrın ortalarında, Hollanda’nın Lahey şehrinde toplanan bir ilim ve fikir adamları konseyi, dünyanın yüz büyük adamını tespit etmiş ve hepsi hristiyan ola
Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, bugünkü gündem yazısında Allah dostlarının Resûlullah -sallâllahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e olan yakınlıklarına dikka
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.