HAYATIMIZ

Caminin Dini Estetik Değeri Olmalı

İstanbul’da yeni ilçelerde ya da eski semtlerin ara sokaklarında sıkışmış üst katı cami olarak kullanılan, çatısında soba borusuna benzeyen minareleriyle ortaya

22 Adımda İbadet Kılavuzu

Hayatınızı güzelleştirmek, güzel bir Mü'min ve Müslüman olmak için size günlük hayatta rehber olacak başucu bilgiler, 22 adımda ibadet kılavuzu...

Cami ve Kitapla Buluşma Zamanı

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve bugün Türkiye’deki tüm camilerde okunan cuma hutbesinin konusu "cami ve kitap

İnsandan İnsana Geçen Hâller

Hazreti Mevlânâ “hâl, sârî” yani “insandan insana geçici” olduğundan; iyi insanla beraberlik iyi tesire, kötü insanla beraberlik de kötü tesire mâruz kalmaya se

Malınızın Ne Kadarını Allah İçin Veriyorsunuz?

Hadîs-i şerîfte buyrulur: “Ey tüccar topluluğu! (Ne kadar dikkat etmeye çalışsanız da) muhakkak ki alışverişe yalan ve yemin bulaşır. Bunun için siz de (sehv

"dini Terapi"ye İhtiyaç Var!

Cezaevlerinde 5 yıldır devam eden dini terapi uygulamasının kapsamı hastaneler ve sığınma evleriyle genişletilecek.

Türkiye Yeni Bir Döneme Girdi

15 Temmuz darbe gecesini yaşadıktan sonra Türk milleti yeni bir döneme girdi; büyük savaş, “Cihad-ı Ekber” dönemi. Nasıl savaşmalıyız? Zihnimizi ve gönlümüzü te

Hâlis Kulluğun Özü

İnsan olarak en büyük vazifemiz, Rabbimize olan şükür borcumuzu ödemeye çalışmak. Yoktan var edilmiş olmak bile şükründen âciz kalınacak bir nîmet… Hâl böyleyke

Diyanetten Sandalyede Namaz İkazı

Camilerde sandalye ve taburelerde namaz kılınmaması gerektiğini belirten Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, "Namazı ayakta kılamayan kimse için

Münafıklarla Dost Olmanın Uğursuzluğu

Hazreti Mevlânâ Mesnevî'de “Münafıklarla dost olmanın uğursuzluğu, mü’mini de onlar gibi çirkinleştirir ve âsî kılar.” (c.2, 2892) sözleriyle ifade ediyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.