HAYATIMIZ

Cemaatteki Rahmet Ayrılıkta Azap Var

Cemaat, birlik ve topluluk anlamına gelen bir kavramdır. Din-i İslâm, ruhbanlık dini değil, cemaat dinidir. Mü’minlerin, birbirinden kopuk tek tek yaşayan kimse

Nebevî Eğitim Metodu

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- sahâbe-i kirâmı sohbetle yetiştirmiştir. Bu hususta pek çok misâl vardır. Bunların bir kısmı şöyle...

Simitçi İnsanlara İnsanlar Simitçiye Güveniyor

Edirne'nin İpsala ilçesindeki uluslararası karayolunda, camekanlı simit arabasını sabah doldurduktan sonra diğer işlerinin başına dönen simitçi, akşam hasılatı

Nakşibendiyye Yolunda Sohbetin Ehemmiyeti

Mühim bir mânevî eğitim metodu olan sohbetler, bütün tarîkatlerde ve bilhassa Nakşîlikte kalpten kalbe feyz naklinin en kıymetli vâsıtalarından biridir.

Peygamberimiz Hangi Durumlarda Duâ Ederdi?

Peygamberimiz hangi durumlarda dua ederdi? Hadisler ışığında sizler için derledik...

İlahi Kamera Kayıtta

Allah’ın huzuruna çıkacaksın. Ama bugün Allah’ın zaten huzurunda olduğunu bilerek yaşarsan, yarın Allah’ın huzuruna çıktığında yüzün ak olur. Bugün, likaullah’ı

Problemimiz Dünyanın Ahireti Ezmesidir

Ahmet Taşgetiren, Nureddin Yıldız ile sapmalar üzerine konuştu.

Sohbetlerde Verilen Mânevî Reçete

Sohbetler ne kadar ibâdet vecdiyle îfâ edilirse o kadar mânevî tecellî husûle gelir. Zira sohbetler, bir bakıma muhâtaba reçete yazmaktır.

En Güzel Sohbet

En güzel sohbet, âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler muhtevâsında yapılan sohbettir. Cenâb-ı Hak, kullarının bir araya gelerek âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfle

Manevi Eğitim Okulu

Mânevî eğitimde insanın rûhuna tesir maksadıyla başvurulan vâsıtaların başında “sohbet” gelir. Sohbeti tesirli kılansa, “ihlâs”tır. Kelimelere yüklenen mânâları

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.