HAYATIMIZ

Gıybet Etme!

Gıybet, bir müslümanın diğer bir müslüman kardeşinin arkasından konuşarak, duyduğunda üzüleceği veya utanacağı bir kusurundan bahsetmesidir. Bunu rumuzla veya k

Hırs ve Haset Nedir?

Hased, kulun kendisine takdir edilene, yani ilâhî taksîme râzı olmamasıdır. Bu da Allâh’ın irâdesine karşı gelmek gibi büyük bir cür’ettir. Hâlbuki kullarını ço

Kötü Ahlâktan Sakınmak

Güzel ahlâkın zıddı olan vasıflar, kötü ahlâkı teşkîl eder. Adâletin, cömertliğin, ahde vefânın bulunmadığı yerde, zulüm, haksızlık, israf, cimrilik ve ihânet v

Şecaat ve Cesaret

Peygamber Efendimiz’den daha büyük bir kahraman tasavvur etmek mümkün değildir. Zira hayatında, korku ve telâşa kapılarak uygunsuz hareket ettiği aslâ görülmemi

İslam Ticaret Ahlâkı

İslam ticaret hukukunda alış veriş nasıl yapılır? İslam toplumun ticaret ahlâkı nasıldır?

İslam Ahlakında İyi ve Övülen Tutum

İslâm, dînî ve dünyevî her hususta ifrat ve tefrite düşmeden îtidâl üzere hareket etmeyi emreder. Yani, orta yolu tâkip ederek her şeyi olması gereken şekliyle

Bütün Şikayetlerimizin Kaynağı

Batı medeniyeti ve onun ülkemizdeki uzantısı olan batıcılık, doğrudan dinimize ve hayat tarzımıza düşmanlık yaparak manevi hayatımıza kast etmiştir. Bütün şikay

Haram ve Helal Hassasiyeti

Dînin koyduğu kâidelerin ihlâlinden doğan cezâlar, ferdî olduğu ve çoğu âhirete âit bulunduğu hâlde, haram mal edinmekten doğan belâ, onun kazanılmasında bir da

Müslümanın Baş Görevleri Nelerdir?

 Müslümanın başta gelen vasıfları nelerdir?

Gönlümüzde Şifâhâne Var

Gönül, öyle mûcizevî bir yaratılışa sahip ki, onda şifâhâne de var, çilehâne de... Gül bahçeleri de var, ateş çukurlarında yanmak da… O ateşlerde pişip kemâle e

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.