Karma Cinsiyet Ortamları Gençlerin Zihinsel Kapasitesini Nasıl Etkiliyor?

Karma cinsiyet ortamları gençlerin zihinsel kapasitesini nasıl etkiliyor? Bu durumun öğrenme, dikkat ve hafıza üzerindeki etkileri nelerdir?

Bir davranış bilimci olan ve davranışların koşullandırılması ve kontrol edilmesi üzerine çalışmalar yürüten Profesör Burrhus Frederic Skinner 1950’li yıllarda güvercinlerle “edimsel koşullanma”* üzerine bazı deneyler gerçekleştirdi.

KARMA CİNSİYETİN BİLİŞSEL PERFORMANSA ETKİLERİ

Edimsel koşullanma basitçe söylemek gerekirse küçükken annelerimizin şunu yaparsan sana ödül bunu yaparsan ceza var demesine benzer. Skinner deneyleri için kullanabileceği ve ismiyle müsemma olan bir deney kutusu (Skinner Box) icat etti.1 Güvercinler üzerinde koşullandırma çalışmalarında farklı yöntemler deneyen Skinner ‘rastgele beslemenin’ diğer yöntemlerden daha başarılı olduğunu gördü. Rastgele beslemede güvercin kutudaki düğmeyi ilk gagaladığında yem verildi ancak her gagalamada yem verilmedi. Bu şekilde güvercinlerde düğmeyi gagalayınca yem geleceğine dair beklenti oluşturuldu ve güvercinler bu beklentinin etkisiyle yem verilmese bile uzun süre düğmeyi gagalamaya devam etti.2 Bu durum tıpkı balık avlamaya benzer. Ne zaman avlayacağınızı bilemezsiniz ancak aniden balığı yakaladığınızda aşırı bir mutluluk hissedersiniz ve daha sonra uzun süre balık gelmese de her an balığın gelecek olması ihtimaline karşı saatlerce beklersiniz. Bu yöntem ilerleyen zamanlarda kumar makinelerine de ilham kaynağı olmuştur. Oyuncu sadece 1 kere kazansa ve uzun süre kazanmasa bile her an kazanma ihtimaline karşı oyuncu uzun süre oynamaya devam eder. Oyunun akışına teslim olan oyuncu nasıl bir zarara uğradığını da fark edemez.

Skinner’ın yaptığı başka çalışmalarının yanında bu çalışması günümüzdeki internet ve sosyal medya açısından düşündüğümüzde daha bir anlam kazanıyor. Güvercinlerde olduğu gibi insanlarda da ödülün rastgele gelmesi beyni bağımlı yapan en etkili yöntemlerden birisidir. Sosyal medyada bir gönderi paylaştığımızda bazen çok bazen az beğeni alabiliyoruz. Bu rastgelelik beyni bir daha ki sefere paylaşım yaptığımda daha çok beğeni alır mıyım beklentisine sokuyor ve beyin bu konuda bir kumar makinesi gibi işlemeye başlıyor. Paylaşım beğeni aldıkça kırmızı beğeni ikonları beynin ödül merkezini hareket geçiriyor ve geçici bir onaylanma, kabul görme ve değerli olma hissi yaşanıyor. Bu his geçtikten sonra tekrar o hissi yakalamak için harekete geçiyoruz. Yâni tıpkı kutudaki güvercinler gibiyiz, algoritma kutusunun içinde “like” yemlerini kapmak için sürekli paylaşım yapmaya ve akışta kalmaya koşullanıyoruz. Ancak bizim güvercinlerden bir farkımız var, onların seçip yapabilme kapasiteleri yok, bizim ise böyle bir kabiliyetimiz var. Saatlerce internet ve sosyal medyada gereksiz yere vakit geçirmektense bizi hayrete gark edecek ve hayatta olduğumuzu hissettirecek nice güzelliği görmek için çok uğraşmaya gerek yok, kutudan başımızı şöyle bir çıkartsak yeter.

Kaynaklar:

  1. 'Superstition' in the Pigeon, https://l24.im/ZAje7n0, Erişim:20.06.2025
  2. Operant Conditioning: What It Is, How It Works, and Examples, https://www.simplypsychology.org/operant-conditioning.html

KARMA CİNSİYET İLİŞKİLERİNİN ZARARLARI

Günümüzde karma cinsiyet ilişkileri (erkek-kadın mahremiyetsizliği) normalleşmiş durumda. Erkek ve kız çocukların ayrı sınıflarda okumaları, hanımlara özel ulaşım araçlarının olması, çalışma ortamında erkek-kadın etkileşiminin olmaması, olacaksa bile minimum düzeyde ve kontrol altında tutulması vb. gibi konuları bugün tartışmaya açmak bile zor. Toplumda ortak kullanılan kavramlara ortak bir anlam yüklenememesi/toplumsal afazi (örneğin özgürlük, eşitlik gibi kavramların farklı algılanması), milletimizin özüne ait olmayan ve aykırı olan yaşam biçimlerinin son birkaç yüzyıldır millete rağmen dayatılması ve kültürel iktidarı elinde bulunduran ve milletin değerlerine yabancı belli bir kesimin bağnazlığı gibi çeşitli nedenler bu tür konuları tartışmamıza ve farklı uygulamalar geliştirmemize engel oluyor. Karma cinsiyet ilişkiler konusunda vahiy ve hikmetin çizdiği sınırlar ne yazık ki görünmeyecek kadar silikleştirilmiş durumda. Günümüzde İslâm’ın kadın-erkek konusunda çizdiği sınırlar önemli bir kesim tarafından pek dikkate alınmasa da yapılan bazı bilimsel çalışmalar bu sınırlara dikkat edilmesi gerektiğini teyit ediyor.

2009 yılında Science Direct’te yayınlanan bir araştırma ilginç sonuçlara sahip. Yaş ortalaması 20 olan bir grup erkek öğrenci üzerinde yürütülen araştırmaya göre karma cinsiyet ilişkileri erkeklerin bilişsel kapasitelerini geriletiyor. Ortamda beğenebileceği bir kadın olunca erkek kendini beğendirme kaygısına düşüyor ve bu durum bilişsel işlevini bozuyor. Sonuç olarak karşı cins varlığında bilişsel işlevi bozulan erkeğin dikkat ve kısa süreli hafıza kapasitesi azalıyor.1

Başka bir çalışmada da yine yabancı kadınlarla etkileşimde bulunan erkeklerin bilişsel performanslarının düştüğü belirtiliyor. Çalışmaya göre ayrıca bir erkeğin yabancı bir kadınla etkileşimde bulunmayıp böyle bir beklenti içine girmesi bile bilişsel yetiyi zayıflatıyor.2

Yapılan bir diğer çalışma ise yabancı kadınlarla kısa süreli etkileşimde bulunan erkeklerin testosteron hormonlarında artış olduğunu belirtiyor. Bu çalışmaya göre ortamda yabancı kadın bulunması erkeklerin üreme sistemlerini aktive edebiliyor.3 Testosteronun yükselmesi bilişsel yetilerimizi zayıflatabiliyor. Yani duygularımız mantığımızın önüne geçiyor ve bu durumda kontrolümüzü daha kolay kaybedebiliyoruz.4

Erkek-kadın etkileşimine dair başka bir çalışma da ilginç bir sonuç ortaya koyuyor. Kadın ve erkek denekler üzerinde yürütülen bu çalışmada erkeklerin kadınlarla kısa ve uzun süreli göz teması kurması sonucunda yapılan testlere göre erkeklerde dikkat dağınıklığı ve belleğin zayıfladığı belirtiliyor.5

Karma eğitim ve karma ortamlar her iki cinsin de yararına bir durum değil. Karma cinsiyet ilişkilerin bilişsel işlevi azalttığını özellikle lise ve üniversite çağlarında olan gençler açısından düşündüğümüzde maalesef hem ferdi açıdan hem de millet olarak kaybediyoruz. Daha temiz bir nesil, herkesin daha temiz ve psikolojik açıdan sağlıklı kalabilmesi için bazı önlemlerin alınması gerekiyor. En azından talep eden kesimler için karma cinsiyet ilişkilerine kamusal alanda alternatifler sunulabilir. Ayrıca biz de inanç ve değerlerimize uygun olarak kendi iktidar alanlarımızda karma cinsiyet ilişkilerinin önüne geçebilir ve karma ortamlardan uzak durmaya çalışabiliriz.

Kaynaklar:

  1. Interacting With Women Can Impair Men’s Cognitive Functioning, https://l24.im/hTNVg8, Erişim:17.06.2025
  2. The Mere Anticipation of an Interaction with a Woman Can Impair Men’s Cognitive Performancehttps://l24.im/YhOC
  3. Behavioral and hormonal responses of men to brief interactions with women, https://l24.im/2qhxaiO, Erişim:17.06.2025
  4. Azı Zarar, Çoğu Zarar: Testosteron, https://l24.im/vdFqC, Erişim:17.06.2025
  5. Socially Communicative Eye Contact and Gender Affect Memory, https://l24.im/cGvby2, Erişim:17.06.2025

Kaynak: Ramazan Maden, Altınoluk Dergisi, Sayı: 473

İslam ve İhsan

EKRANLAR DİNİ, TOPLUMSAL VE AHLAKİ DEĞERLERİ NASIL ETKİLİYOR?

Ekranlar Dini, Toplumsal ve Ahlaki Değerleri Nasıl Etkiliyor?

ÇOCUĞA DEĞERLER EĞİTİMİ NASIL VERİLMELİ?

Çocuğa Değerler Eğitimi Nasıl Verilmeli?

MUKADDESAT VE DİNÎ DEĞERLERİMİZ

Mukaddesat ve Dinî Değerlerimiz

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.