PEYGAMBERİMİZ

'hırka-i Şerif'in Muhafızı

Hazreti Peygamber Efendimiz (s.a.v.) İstanbul'da Hırka-i Şerif Camii'nde bulunan hırkasının yıllarca muhafızlığını yapan Aydın Evrenli Bey "Hırka-i Şerif"i anla

Abdurrahman İbni Cebr (ra) Kimdir?

Abdurrahman ibni Cebr radıyallahu anh Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin özel görevler verdiği sahabilerden!..

Furat İbni Hayyan (ra) Kimdir?

Furat ibni Hayyan radıyallahu anh, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in Müseylime üzerine gönderdiği kahraman, yiğit bir sahabi!..

Huzeyfe İbni Esîd (ra) Kimdir?

Huzeyfe ibni Esîd radıyallahu anh, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz’in sünnetine tabi olma hususunda çok titiz davranan bir sahâbî!...

Mistah İbni Üsâme (ra) Kimdir?

 Mistah ibni Üsâse radıyallahu anh ilk Müslümanlardan!...

Misver İbni Mahreme (ra) Kimdir?

Misver ibni Mahreme, -radıyallahu anh- Rasulullah -sallallahu aleyhi vesellem- Efendimiz'le hicretten sonra yedi yaşlarında iken buluşan bir bahtiyar!..

Peygamberimizin Bahsettiği Hz. İbrahim’in (as) Duası

İbrâhîm -aleyhisselâm-, seneler sonra Mekke’ye döndü. İsmâîl -aleyhisselâm- ile kucaklaşıp hasret giderdiler. Hazret-i İbrâhîm, oğluna: “–Rabbim’in emri var. Bi

Peygamber Efendimiz’in Soyunun Geldiği Silsile

İki cihân güneşi Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem-Efendimiz’in pâk soyları şöyledir:

Zeyd Bin Hattab (ra) Kimdir?

Zeyd ibni Hattab radıyallahu anh Mekkeli ilk Müslümanlardan!..

Allah ve Resûlünün Tavsiye Ettiği Yiyecekler

İslam'da sağlığın muhafazası için her türlü tehlikelerden uzak durulması emredilir. Yeme ve içme hususunda dinimizin koyduğu prensibin başında az yemek gelir.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.