PEYGAMBERİMİZ

Mizah Sünnettir

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) «Ben mizah yaparım, ancak dâimâ doğruyu söylerim!» buyuruyor. Şakalaşmak, latîfe yapmak sünnettir, fakat gönül kırmadan, bilâkis gö

Atike Binti Zeyd (ra) Kimdir?

 Atike binti Zeyd radıyallahu anhâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimize ilk bey’at eden hanım sahâbîlerden... Aşere-i mübeşşereden Saîd ibni Zeyd (r

Koyunlara Çobanlık Yapan Kurt

Peygamber Efendimizin fitne zamanında yaşanacağını söylediği hadise...

İffet ve Hayâ Sahibi Sahabeler

Asr-ı Saâdet toplumu, kadın-erkek ihtilâtından sakınma husûsunda da çok dikkatli ve hassas idi. Yani yabancı erkek ve kadınlar, ölçü ve sınırları zorlayacak şek

Cennetin Bütün Kapılarından Çağrılan Bahtiyar

Peygamber Efendimizin Cennetin muhtelif kapılarından çağrılacağını müjdelediği bahtiyar...

Şeyma Binti Hâris (ra) Kimdir?

 Şeyma binti Hâris radıyallahu anhâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin süt kızkardeşi!.. Çocukluk yıllarında annesi Halîme hatun ile Efendimize h

Cennet Ehlinin Efendileri Kimlerdir?

Hz. Ali'nin -radıyallahu anh- naklettiği Cennet ehlinin efendileri kimlerdir?

Ümmü Râfi Selmâ (ra) Kimdir?

Ümmü Râfi Selmâ radıyallahu anhâ özel hizmetleriyle tanınan bir hanım sahâbi!.. Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimize hizmet aşkıyla dolu bir bahtiya

Dillere Destan Sahabeler

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- din kardeşlerinden birini üç gün göremezse, onu sorardı. Uzaktaysa onun için dua eder, evindeyse ziyaret eder, hasta is

Allah'ı Gücendiren Davranış

İslâm’a hizmet için koşan Allah dostlarına karşı son derecede uyanık olmak ve onları asla incitmemek icab eder. Çünkü Allah Teâlâ, dostlarına düşmanlıkta buluna

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.