DUALAR ve ZİKİRLER



Bütün Zikirleri Kapsayan Zikir

Peygamber (sav.) Efendimiz’in, Hz. Cüveyriye validemize öğrettiği, “Bütün zikirleri kapsayan zikir” şudur...

“Allahümme İnni Euzü Bike Minel Keseli Vel Harami” Duası İle Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

“Allahümme inni euzü bike minel keseli vel harami…” duası ne için okunur? Hadisi şerifte geçen “Allahümme inni euzü bike minel keseli vel harami…” duasının Arap

Peygamberimizin Geceleyin Kalkınca Çektiği Zikirler

Peygamber (sav.) Efendimiz hangi zikirleri çekerdi veya yapardı? Peygamberimizin (sav.) geceleyin ibâdet için kalktığında çektiği zikirler...

“Allahümme Ahsente Halki” Duası İle Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

“Allahümme ahsente halki…” duası ne için okunur? Hadisi şerifte geçen “Allahümme ahsente halki…” duasının Arapça Türkçe okunuşu ve anlamı...

Muharrem Ayında Yapılacak Dua ve İbadetler

Muharrem ayında ne yapılır? Hicri yılın ilk ayı olan Muharrem ayında yapılacak dua ve ibadetler...

Muharrem Ayında Okunacak Dualar

Muharrem ayında okunacak dualar hangilerdir? İslam âleminin Hicrî yılbaşına denk gelen ve kameri aylar içerisinde fazileti ve önemi ile ilgili de çok hususi bir

“Allâhümme İnnî Es’elüke Mucibati” Duası İle Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

“Allâhümme innî es’elüke mucibati” duası ne için okunur? Hadisi şerifte geçen geçen “Allâhümme innî es’elüke mucibati...” duasının Arapça Türkçe okunuşu ve anla

Sıkıntı ve Şifa Duası Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

Hadislerde geçen sıkıntı ve şifa için okunacak duanın Arapça ,Türkçe okunuşu ve anlamı...

“Allâhümme İnnî Eûzü Bike Min Azâbi’l-Kabri” Duası İle Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

“Allâhümme innî eûzü bike min azâbi’l-kabri…” duası ne için okunur? Hadisi şerifte geçen geçen “Allâhümme innî eûzü bike min azâbi’l-kabri…” duasının Arapça Tür

“Allahümme Ente Rabbi La İlahe İlla Ente” Duası İle Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

“Allahümme ente rabbi la ilahe illa ente...” duası ne için okunur? Hadisi şerifte geçen geçen “Allahümme ente rabbi la ilahe illa ente...” duasının Arapça Türkç

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.