Aile Hayatımız

Türkiye Yaşlanıyor

Genç nüfusuyla övünen Türkiye'de yaklaşık 6 buçuk milyon yaşlı var. Bu rakam önümüzdeki on yıl içinde daha da artacak. Asıl soru şu: Türkiye buna hazır mı? Uzma

Anne Hakkını Anlatan Alkame'nin İbretlik Hikayesi!

Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) döneminde yaşayan Alkame ismindeki gencin başından geçenler anne hakkını anlatan ibretlik hadiselerden biridir. İşte Alkame'nin

Türkiye'nin Aile İstatistikleri Açıklandı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) "İstatistiklerle Aile 2015" verilerini açıkladı. Buna göre, Türkiye'deki hane halklarının yüzde 66,9'u çekirdek ailelerden oluş

Ailede 'denge ve Îtidal' Nasıl Olmalı?

Ailenin sıhhati için denge ve itidal şarttır. Eşler arasında gözetilmediğinde ise boşanma sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Peki, ailede 'denge ve it

Çocuğunuza Çok Mu Bağırıyorsunuz?

Günümüzde çoğu aile, çocuğunu daha bilinçli ve hatalardan uzak büyütmek adına bir çaba sarf ediyor.

Udunuzu Küstürmeyin!

Kardeşim iki senedir ud dersi alıyordu. Çalmayı öğrenip, bir hayli ilerletip hatta bir de küçük bir konser de verince ben hallettim bu işi deyip udunu bir süre

Anne ve Babaya Bakmak İbadet Makamıdır

Anne ve babanın evladı üzerindeki hakları nelerdir? Bir evlat, anne ve babasına nasıl hizmet etmelidir? 

Evlenecek Gençlere 'çeyiz Hesabı'

Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren çeyiz hesabı uygulamasıyla gençlerin evlilik hazırlıkları için oluşturdukları birikimlerine yüzde 20'ye varan orand

Akran Zorbalığı Önlenebilir mi?

Akran zorbalığı, ancak aileler, okul idarecileri, öğretmenler ve hatta devlet kurumları arasında sağlanacak uzun dönemli işbirliğiyle önlenebilir. Bu tür davran

Âile İçi Tartışmaların Çocuklara Tesiri

Şahsiyet gelişiminin en yoğun olduğu dönem, çocukluk çağlarıdır. Bu dönemde çocuklar etrafında olup bitenlere dikkat kesilirler. Hayatı, insanları ve hâdiseleri

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.