Fransa'da 25 Yıllık Mücadele Sonrası Roubaix Eyüp Sultan Camii Açılıyor

Fransa'nın kuzeyinde 25 yıllık mücadele sonrası Osmanlı mimarisiyle inşa edilen Roubaix Eyüp Sultan Camii ve eğitim merkezi açılış için gün sayıyor.

Fransa'nın kuzeyinde, Lille şehrine sadece 15 dakika mesafede yer alan Roubaix, Türk-Müslüman toplumu için büyük bir adım atıyor. 25 yıl süren bir çabanın sonunda, Osmanlı mimarisiyle inşa edilen büyük cami ve eğitim merkezi projesi, bölgedeki 3000 kişilik bir ibadet alanı ile birlikte 04 Mayıs 2025 Pazar günü açılışına hazırlanıyor.

Bu projeyi başlatan Roubaix Eyüp Sultan Camii Derneği Başkanı İbrahim Alcı, Fransa’daki Türk ve Müslüman toplumu için çok önemli bir dönüm noktasına ulaşıldığını belirtti. 2014 yılında başlayan proje, başlangıçta 150.000 Euro’luk bir bütçeyle başlamış, ancak bugün 8 milyon Euro'luk bir bütçeye ulaştı. Cami, 23 metre yüksekliğindeki minaresi ve 15 metre yüksekliğindeki ana kubbesi ile Fransa'da, hatta Avrupa’da eşi benzeri olmayan bir yapıya sahip olacak.

Proje, sadece bir ibadet alanı olmaktan öte, aynı zamanda kültürel bir buluşma noktası olma hedefiyle tasarlandı. 6000 m² alana sahip olan bu devasa yapının içinde, eğitim merkezi, konferans salonu, hamam gibi sosyal ve kültürel alanlar da yer alacak. Ayrıca, yapının mimarisinde, Manisa halısı, Konya’dan getirilen mermerler ve İstanbul Ümraniye’den gelen avizeler gibi özgün detaylar bulunuyor. Özellikle, caminin mihrap kısmında kullanılan mavi onyx taşı, projeye farklı bir zarafet katıyor.

Camiye özel bir detay ise avizelerde kullanılan deve kuşu yumurtaları. Bu, Mimar Sinan’ın geleneksel mimarisinden ilham alınarak uygulanan doğal bir yöntem. Deve kuşu yumurtasının, mekânda örümcekler ve benzeri küçük böceklerin bulunmasını engelleyen özel bir kokusu vardır. Bu yöntem, hem tarihi bir mirasın korunması hem de caminin iç mekanının daha sağlıklı ve rahat bir ortam sunması adına önemli bir özellik taşıyor.

Caminin 15 metre yüksekliğindeki ana kubbesinin tam ortasında ise Fatiha Suresi, geniş bir başlangıç çerçevesine nakşedilmiş durumda. Ayrıca, caminin iç kısmında, başlangıçta Bakara Suresi de zarif bir şekilde işlenmiş. Bu detaylar, hem mimari açıdan hem de manevi anlamda camiye derinlik ve kutsiyet katıyor.

Dernek yöneticilerinin çabaları ile, caminin bulunduğu sokak, geçtiğimiz haftadan itibaren "Rue D'Istanbul" olarak değiştirildi. Bu değişiklik, Roubaix’daki Türk ve Müslüman toplumu için önemli bir sembol haline gelirken, aynı zamanda kültürel bağların güçlendirilmesine de katkı sağlıyor.

Alcı, bu projede 25 yıl önce Roubaix şehrinde başlattıkları kültürel ve insani ilişkilerin çok önemli bir rol oynadığını vurguladı. Fransız hükümeti ve yerel yönetimler ile yapılan görüşmeler, bürokratik engellerin aşılması süreci oldukça zorlu olmuş, ancak son 12 yılda alınan ruhsatlarla projeye hız verilmişti.

İbrahim Alcı, bu sürecin sadece bir inşaat projesi değil, aynı zamanda toplumlar arası bir diyalog ve dayanışma süreci olduğuna dikkat çekti. "Fransa’da ve Avrupa’da camilerin kapatılma, din görevlilerinin sınır dışı edilmesi ve İslamofobi gibi ciddi sorunların yaşandığı bir dönemde, böyle bir projenin gerçekleştirilmesi çok daha büyük bir anlam taşıyor." dedi.

Yeni cami, bölgedeki 55.000 kişilik Müslüman nüfusu için bir ibadet yeri olmanın yanı sıra, Fransız halkı ile daha güçlü bir diyalog kurma noktasında da önemli bir adım olacak. Fransa İslam Konseyi Eş Başkanı ve Fransa Türk İslam Konseyi Eş Başkanı olan Alcı, aynı zamanda bu projeyle, toplumlar arası barış ve anlayışın güçlendirilmesine katkı sağlamak istediklerini belirtti.

Kaynak: Diyanet Haberler

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.