İstanbul Üniversitesi'nin Çöpe Atılan Kitapları Yeniden Okuyucuyla Buluşuyor

İstanbul Üniversitesi'nden 28 Şubat döneminde atılan 500'ü Sultan 2. Abdülhamid'in özel kütüphanesine ait 4 bin 500 kitap, tasnif ve kataloglama çalışmalarının ardından okuyucu ve araştırmacıların hizmetine sunuluyor.

Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun rektörlüğü döneminde İstanbul Üniversitesi'nden (İÜ) çöpe atıldıktan sonra 2014'te İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı tarafından koruma altına alınan 500'ü Sultan 2. Abdülhamid'in özel kütüphanesine ait 4 bin 500 kitabın, tasnifi ve kataloglaması yapıldıktan sonra okuyucu ve araştırmacıların hizmetine sunulduğu öğrenildi.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Yıldız Saray Kütüphanesi'nin İstanbul Üniversitesi’ne devredilmesi sırasında, Sultan 2. Abdülhamid’in özel kütüphanesindeki kitaplar üniversiteye verildi. 28 Şubat döneminde, üniversitenin seminer kitaplıkları da denilen bölüm kütüphaneleri, tek bir kütüphanede birleştirilme niyetiyle kapatıldı.

Gerek ihmalkarlık gerekse değer verilmemesi nedeniyle atılan kitapların ciddi şekilde kontrolü yapılmadığı için bu kitaplar sahafların, kağıt satıcılarının elinde dolaşmaya başladı ve onbinlerce kitap piyasaya düştü.

Nadir eser alımı da yapan ve kişiler aracılığıyla piyasadaki koleksiyon ve kitaplarla ilgili bilgi edinen Atatürk Kitaplığı yetkililerine, söz konusu kitapların bilgisinin verilmesi üzerine, yetkililer konuyla ilgilendi.

Söz konusu eserlerin İÜ ve Darülfünun mühürleri bulunan kitapları olması nedeniyle kütüphane yetkilileri, kitaplarla ilgili bir toplatma kararı olup olmadığını sorgulama ihtiyacı duydu. Üniversitenin toplatma kararı çıkarmadığı öğrenildikten sonra, kitapların zayi olmaması için harekete geçildi.

Uzun zaman piyasada dolaşan, Almanca, Fransızca dil kitaplarının yanı sıra Osmanlıca ve Türkçe eserler ile Alman İmparatoru İkinci Wilhelm’in Sultan Abdülhamid’e hediye ettiği kitapların da arasında bulunduğu 4 bin 500’e yakın kitap, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bir şahıstan 2014'te satın alındı. Şu anda, tasnifi ve kataloglaması yapılarak Atatürk Kütüphanesi'ne kazandırılan bu kitaplardan her araştırmacı ve üye yararlanabiliyor.

Nadir eser statüsünde olduğu için maliyeti de yüksek olan bu kitaplar, sahafın eline düştüğü için yok olmaktan ve yurtdışına çıkarılmaktan da kurtuldu.

Kitapların piyasaya nasıl düştüğüne ilişkin bilgi yok

Kitapların piyasaya nasıl düştüğüne ilişkin net bilgi ve bu konuda herhangi bir soruşturma ile hukuki süreç bulunmazken, Kemal Alemdaroğlu’nun da rektör olduğu, 28 Şubat döneminde kamyonlar dolusu kitabın üniversite dışına atıldığı tahmin ediliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi kitapların 4 bin 500'üne ulaşırken, piyasada üniversiteden çıkan başka kitapların da satıldığı biliniyor.

Söz konusu kitapların üniversiteye ait olduğunun herkesçe bilindiği ve kitapların geri alınmasıyla ilgili üniversitenin herhangi bir girişiminin bulunmadığı ifade ediliyor.

Kitapların Yıldız Sarayı'na taşınması konusunda Atatürk Kitaplığı'na henüz bir talep iletilmezken, böyle bir talepte bulunulması halinde kitapların saraya gönderileceği belirtiliyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.