İsrail, Filistin'in Geçim Kaynaklarına Saldırıyor

İsrail askerlerinin, Gazze sınırında Filistinlilere ait tarım arazilerine ateş açtığı bildirildi. Bölgedeki balıkçılara da sürekli taciz ateşi açan askerler, neredeyse her gün Filistinlilerin geçim kaynaklarını sağladıkları alanlara saldırıyor.

İSRAİL, TARIM ARAZİLERİNE ATEŞ AÇIYOR

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Gazze'nin güneyindeki Kisufim kontrol noktasında konuşlanan İsrail askerleri, Filistinlilere ait tarım arazilerine ateş açtı. Açılan ateşle tarım ürünlerinin zarar gördüğü belirtilirken, olayda ölen ya da yaralanan olmadığı ifade edildi. 

Askerlerin hangi gerekçeyle ateş açtığı bilinmezken, konuyla ilgili Filistin ve İsrail makamlarından resmi açıklama yapılmadı.

Gazze'yi abluka altında tutan İsrail askerleri, zaman zaman sınır bölgelerindeki Filistinlilere ait yerleşim birimlerine ateş açıyor, buldozerlerle sınır ihlali yapıyor.

“ÇİFTÇİLER VE BALIKÇILAR SALDIRILARA MARUZ KALIYOR”

FİLİSTİN'İN HAYATÎ ALANLARI, İSRAİL SALDIRISI ALTINDA

Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı açıklamada, İsrail'in ateşkesi apaçık bir şekilde ihlal ettiğini belirterek, "Çiftçiler ve balıkçılar sürekli ihlallere maruz kalıyor. Ateşkesten bu yana İsrail saldırılarında 6'dan fazla kişi yaralandı" dedi.

Filistin Balıkçılar Sendikası Başkanı Nizar Ayaş da İsrail güçlerinin ateşkesten bu yana Filistinli balıkçılara yönelik tutuklama, balıkçı teknelerine ateş açma gibi 60'ı aşkın ihlal gerçekleştirdiğini söyledi.

GAZZE EKONOMİSİ 6 MİLYON DOLAR ZARAR ETTİ

Gazze'de 4 bin kişinin rızkını balıkçılıkla temin ettiğini belirten Ayaş, İsrail saldırılarında sektörün 6 milyon dolar zarara uğradığını ifade etti.

Ayaş, İsrail'in geçen hafta ihlallerini arttırarak her gün balıkçıların teknelerine ateş açtığını, imha ettiğini ya da malzemelerine el koyduğunu belirterek, şunları kaydetti : 

MERMİLER, HEM HAYATLARI HEM EKMEK PARALARINI HEDEF ALIYOR

"İsrail, Filistinli balıkçıların avlanmalarına izin verilen 6 mil açıklığı aştıkları gerekçesiyle ihlallerin gerçekleştiğini iddia ediyor. 5 mil mesafeyi dahi aşmayan balıkçılara açılan ateş, Filistinlilerin hem hayatlarını hem de ekmek paralarını hedef alıyor."

İsrail'in Gazze'ye 7 Temmuz'da başlattığı, 51 gün süren saldırılarında, 2 bin 158 kişi hayatını kaybetmiş, 11 binden fazla kişi yaralanmıştı.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.