İslam’da Evlenmenin Hükmü Nedir?

Evlenmenin dini hükmü nedir? İslam’da evliliğin farz, vacip, sünnet, haram, mekruh veya mübah kısımları.

Evleneceklerin durumuna göre nikâhın hükmü farz, vâcip, sünnet, haram, mekruh veya mübah kısımlarına ayrılır.

1) Evlenmediği takdirde zinaya düşeceği kesin olan kimsenin evlenmesi farzdır. Ancak bunun için erkeğin mehri verecek ve eşinin geçimini sağlayacak güce sahip olması da gereklidir.

2) Yine evlenmezse zinaya düşme tehlikesi bulunan kimsenin - mehir ve nafakayı sağlayacak durumda ise - evlenmesi vâciptir. Hanefîler dışındaki çoğunluk fakihlere göre farz ile vâcip arasında bir fark bulunmaz.[1]

3) Evlenince, eşine zulüm ve işkence yapacağı kesin olan kimsenin evlenmesi haramdır. Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurulur:

“Evlenmeye güç yetiremeyenler, Allah kendilerini fazlu kereminden zenginletinceye kadar iffetlerini korusunlar.”[2]

4) Eşine zulüm yapma ihtimali bulunan kimsenin evlenmesi mekruhtur.[3]

5) Cinsel bakımdan itidal halde bulunanların evlenmesi sünnettir. İtidal; evlenmezse zinaya düşeceğinden korkulmayan, evlenirse de eşine zulüm yapacağından endişe duyulmayan kimsenin durumunu ifade eder. Bir toplumda çoğunluğun bu durumda olması asıldır. Yukarıda zikrettiğimiz, evlenemeyen gençlere oruç tutmayı tavsiye eden ve evlilik konusunda aşırı çekimser kalmaya karar veren üç sahabeyi uyaran hadisler bunun delilidir.

Diğer yandan Hz. Peygamber ve ashabı kiram evlenmişler ve onlara uyanlar da bu sünneti sürdürmüşlerdir. Tercih edilen görüş budur.[4]

İmam Şafi’ye (ö.204/819) göre yukarıda belirttiğimiz itidal durumunda evlenmek mübah olup, mü’min evlenme veya, evlenmeme arasında serbest bırakılır. O’na göre, boş vakitleri ibadete ayırmak ve ilimle uğraşmak evlilikten daha üstündür. Dayandığı deliller şunlardır: Allahü Teâlâ, Yahyâ Peygamberi överken “...efendi, nefsine hâkim ve iffetli.”[5] buyurarak, onun evlenmeye gücü yettiği halde kadınlardan uzak durduğuna işaret etmiştir. Eğer evlilik daha üstün olsaydı, bunu terketmek övülmezdi. Çoğunluk müctehitler ise bu örneğin daha önceki şeriat uygulaması olduğunu, İslâm ümmetini bağlamadığını söylemişlerdir.

İmam Şâfi’nin başka bir delili şu âyettir: “Haram olanlar dışındaki kadınlar, onları mallarınızdan harcayarak almak, onlarla evlenmek ve zina etmemek şartıyla size helâl kılındı.[6] Bir şeyin helâl olması mübah olması demektir. Çünkü helâl ve mübah sözcükleri eş anlamlıdır. Buna göre evlilik; yeme, içme, alış-veriş gibi mübah olan fiillerdendir.[7]

Dipnotlar:

[1] Kâsânî, age, II, 260 vd.; İbnü’l-Hûmâm, age, II, 342. [2] Nûr, 24/33. [3] Mevsılî, el-İhtiyâr, III, 82. [4] el-Fetâvâ’l-Hindiyye, I, 267. [5] ÂI-i İmrân, 3/39. [6] Nisâ, 4/24. [7] Zühaylî age, VII, 33, 34; Askalânî, age, III, 228 vd.; Döndüren, age, s. 183-184.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

NİKAH NE DEMEKTİR?

Nikah Ne Demektir?

EVLİLİĞİ EMREDEN AYET VE HADİSLER

Evliliği Emreden Ayet ve Hadisler

EVLİLİK İLE İLGİLİ AYETLER VE HADİSLER

Evlilik İle İlgili Ayetler ve Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.