İmam Camiye Gelen Çocuklara İkramda Bulunup Oyun Oynuyor

Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesinde görevli bir imam, namaza gelen çocuklara bisküvi, çikolata ikram edip, oluşturduğu oyun salonunda birlikte oyunlar oynuyor.

İlçeye bağlı Ekinhisar Köyünde 4 yıldır imamlık yapan Ali Günel, vakit namazlarında camiye gelen çocukları kapıda karşılıyor.

Günel, ibadetin ardından çocuklara istedikleri çikolata, meyve suyu, kek ve bisküvi ikram ediyor.

detail-photo-fancybox-0

Daha sonra Günel, çocuklarla oyun salonuna giderek masa tenisi, langırt ve konsol oyunu oynuyor.

Gazetecilere, çocukları camiye teşvik etmek amacıyla köylerinde iki güzel proje yaptıklarını söyleyen Günel, destek veren hayırseverlere teşekkür ederek, "Projemizin amacı milli ve manevi değerlerimizi çocuklarımıza aşılamak. Bunun yanında çocuklar, kurduğumuz cami marketten aldığı hediyelerle ve oyun salonunda oynadıkları masa tenisi, langırt ve konsol oyunuyla mutlu oluyor." dedi.

detail-photo-fancybox-1

- Köylüler imamın projelerini takdir ediyor

Köylülerden 78 yaşındaki Süleyman Oğuz da projelerin ve Ali Günel'in çocuklara yaklaşımının çok hoşuna gittiğini belirterek, "Yaz tatilinde camimize daha çok çocuklarımız geliyor. Onlara da hayırsever vatandaşlarımızın ikramı oluyor." diye konuştu. Osman Uğur da projelerle çocukların camiye gelmeye başladığını ve Ali Günel'i takdir ettiklerini söyledi.

detail-photo-fancybox-2

Çocuklardan Ömür Atasoy ise "Camimize geliyoruz. Namazımızı kılıyoruz. Hocamız da bize bisküvi ve çikolata veriyor. Çok mutlu oluyoruz." ifadesini kullandı.

Çocuklardan Mustafa Berk Yolcu ise cami imamı Ali Günel'i çok sevdiklerini ve kendilerine camiyi sevdirdiğini kaydetti.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

ÇOCUKLARA NAMAZI SEVDİRMEK

Çocuklara Namazı Sevdirmek

PEYGAMBERİMİZ ÇOCUKLARA NASIL DAVRANIRDI?

Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı?

HADİSLER ÇOCUKLARA NASIL ÖĞRETİLMELİ?

Hadisler Çocuklara Nasıl Öğretilmeli?

ÇOCUĞA NAMAZ NASIL SEVDİRİLİR?

Çocuğa Namaz Nasıl Sevdirilir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.