İmam Cafer-i Sadık’ın Tevazuu

İmam Cafer-i Sadık Hazretlerinin tevazuu nasıldı?

Câfer-i Sâdık -rahmetullâhi aleyh-, mütevâzı bir zât idi. Kimseyi hor görmez, her mü’mini kendisinden daha kıymetli bilirdi. Nitekim bir gün hizmetçilerini yanına çağırıp onlara:

“–Gelin sizinle kıyâmet günü için bir anlaşma yapalım: O gün hangimiz kurtulursa, diğerlerine şefâatçi olmak üzere birbirimize söz verelim!” demişti. Onlar:

“–Ey Allah Rasûlü’nün torunu! Sizin ceddiniz bütün âlemlerin şefâatçisi iken, bizim şefâatimize sizin gibi bir zâtın ne ihtiyacı olur?” dediler.

Câfer-i Sâdık -rahmetullâhi aleyh-, şu tevâzû yüklü cevâbı verdi:

“–Ben kıyâmet gününde, şu hâlim ve bu amellerimle mübârek ceddimin yüzüne bakmaktan hayâ ederim!”[1]

KALBİM KARARDI NE YAPMALIYIM?

Âlim, zâhid bütün insanlar, Câfer-i Sâdık Hazretleri’nden feyz almak isterlerdi. Nitekim Dâvud-i Tâî -rahmetullâhi aleyh- bir gün yanına gelerek, kalbinin karardığından bahsedip nasihat talebinde bulundu.

Câfer-i Sâdık -rahmetullâhi aleyh-:

“–Sen asrımızın en zâhidisin, benim nasihatime ne ihtiyacın olacak?” dedi.

Dâvud-i Tâî -rahmetullâhi aleyh-:

“–Ey Allah Rasûlü’nün evlâdı! Senin insanlara üstünlüğün var. Onun için senin herkese vaaz etmen lâzım!” dedi.

Câfer-i Sâdık -rahmetullâhi aleyh- yine yüksek tevâzuunu ve Allah korkusunu ifâde eden şu muhteşem cevâbı verdi:

“–Ey Dâvud! Ben kıyâmet gününde mübârek ceddimin benim yakama yapışıp; «Bana tâbî olmanın hakkını neden vermedin? Bu iş haseple-neseple olmaz, Hakk’a lâyık muâmeleyle olur!» diye çıkışmasından korkuyorum!”

Bunun üzerine Dâvud-i Tâî Hazretleri:

“Yâ İlâhî! Nebîler neslinden olup, ceddi Rasûl, annesi Betûl olan birisi böyle korku içinde yaşarsa, Dâvud kim oluyor da ameli ve muâmelesiyle kendini beğeniyor!” diye ağlamaya başladı.[2]

İNSANIN ZOR TERK ETTİĞİ KÖTÜ HUY

Câfer-i Sâdık -rahmetullâhi aleyh- insanları tevâzû sahibi olmaya teşvik eder, bencil davranıp büyüklenenleri de îkâz ederdi. Nitekim bir gün bir kabîleye rastlamıştı:

“–Sizin efendiniz kim?” diye sordu. İçlerinden biri:

“–Ben!” dedi.

Hazret bu cevaptan hoşlanmadı ve onu îkâz ederek:

“–Eğer sen bunların efendisi olsaydın; «Ben» demezdin! (Onların hizmetkârı olduğunu söylerdin.)” buyurdu.[3]

Çünkü enâniyet/benlik, gerçek efendiliğe mânîdir.

Câfer-i Sâdık Hazretleri, hiçbir zaman riyâsete, yani insanlara baş olmaya da heves etmemiş, dâimâ uzleti ve sükûtu tercih etmiştir. Zira mârifetullah deryâsına dalan kişi, sâhillere tamah etmez. Cenâb-ı Hak ile ünsiyet kuran kişi, insanların medh ü senâsına değer vermez…

Dipnotlar:

[1] Attâr, Tezkire, s. 53.

[2] Attâr, Tezkire, s. 53.

[3] Hânî, el-Hadâik, s. 132.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Cafer-i Sadık (rahmetullahi aleyh) Erkam Yayınları

 

İslam ve İhsan

CAFER-İ SADIK HAZRETLERİ KİMDİR?

Cafer-i Sadık Hazretleri Kimdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.