İfrad Haccı Nasıl Yapılır?

İfrad haccı nedir ve nasıl yapılır? Madde madde İfrad haccının yapılışı...

İfrad haccı; yalnız hac için ihrama girerek umresiz yapılan hacdır. Şöyle yapılır:

İFRAD HACCI NASIL YAPILIR?

  1. İhrama girmeden önce, uzamış ise tırnaklarını keser.
  2. Koltuk altı ve kasık kıllarını temizler.
  3. —Saç ve sakal tıraşı olur.
  4. Gusleder veya abdest alır. Gusül daha efdaldir.
  5. Varsa güzel koku sürünür.
  6. Erkekler, bütün elbiselerini çıkararak yeni veya yıkanmış izar ve rida denilen iki parça ihrama sarılırlar. Başları açık ve ayakları çıplak kalır. Ancak topukları ve üzeri açık ayakkabı giyebilirler.

Bellerine kemer bağlayabilirler, omuzlarına çanta asabilirler. Şemsiye kullanmaları ve gölgelenmeleri caizdir.

Hanımlar normal elbise ve kıyafetleriyle ihrama girerler. Kapalı ayakkabı, çorap ve eldiven giymelerinde bir sakınca yoktur. Yalnız yüzlerini açık tutarlar.

Kerahet vakti değilse iki rekât ihram namazı kılarlar (İlk rekâtta Fâtiha’dan sonra Kâfirûn, ikinci rekâtta ise İhlâs surelerini okumaları efdaldir.).

Namazdan sonra,

“Allahım! Hac yapmak istiyorum. Onu bana kolay kıl ve benden kabul eyle.” diye niyet edilir. Sonra da,

لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ، لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ، إِنَّ الْحَمْدَ، وَالنِّعْمَةَ، لَكَ وَالْمُلْكَ، لاَ شَرِيكَ لَكَ

“Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk, innel hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk, lâ şerîke lek.” sözleriyle yüksek sesle telbiye yapılır. Hanımlar ise seslerini yükseltmezler.

Böylece ihrama girilmiş ve ihram yasakları başlamış olur. Bundan sonra dikilmiş ve örülmüş elbiseler giymezler, başlarını ve yüzlerini örtmezler. Tıraş olmaz ve vücutlarından kıl koparmazlar. Tırnak kesmez, güzel koku sürünmezler. Harem bölgesinin bitkilerini koparmazlar. Başkalarıyla tartışmaz, kötü ve kırıcı söz söylemezler. Yanlarında olan eşleriyle cinsel ilişkide bulunmaz, cinsî ilişkiye götüren davranışlardan uzak dururlar.

İhram süresince, ayakta, otururken, yatarken, yürürken, vasıta üzerinde telbiyeye devam ederler.

Mekke’de kalınacak yere gelip yerleştikten sonra Harem-i Şerif’e gidilir. Kapıda telbiye kesilir, tekbir, tehlil ve salavat-ı şerife okuyarak tevazu ve derin bir saygı ile içeri girilir. Beytullah görününce üç defa tekbir ve tehlil yapıp dua edilir.

Mescid-i Haram’da farz namaz kılınmıyorsa hemen tavafa başlanır. Buna Kudûm Tavafı denir. Şöyle niyet edilir:

“Allahım! Senin rızan için evini kudûm tavafı olarak 7 şavt tavaf etmek istiyorum, onu bana kolay kıl ve benden kabul eyle.”

Tavaftan sonra mümkün olursa Makam-ı İbrahim’de, olmazsa Harem-i Şerif’in uygun bir yerinde iki rekât tavaf namazı kılınır ve dua edilir.

Haccın sa’yi kudûm tavafından sonra yapılacaksa tavafta ıztıba ve remel de yapılır. Tavaftan sonra haccın sa’yini yapmak üzere Safa tepesine gidilir. Safa ile Merve arasında yedi defa sa’y edilir. Sa’y, Safa’dan başlar, Merve’de biter.

Bundan sonra ihramlı olarak Mekke’de ikamet edilir.

Terviye (Zilhicce’nin 8’inci) günü olunca, Mekke’den ayrılıp Mina’ya veya Arafat’a hareket edilir.

Mina’ya gidilirse öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazları orada kılınır ve Arefe günü sabah namazı kılındıktan sonra Arafat’a hareket edilir.

Arefe günü öğle ve ikindi namazları Nemire Mescidi’nde veya çadırlarda öğle vaktinde birlikte cem’i takdim ile kılınır.

Namazlardan sonra mümkün olursa Cebel-i Rahme yakınlarında, mümkün olmazsa çadırlarda vakfe yapılır.

Gün boyu telbiye, tekbir, tehlil, tesbih, Kur’an-ı Kerim okumak, dua etmek, tevbe ve istiğfar gibi ibadetler yapılır.

Güneş battıktan sonra, akşam namazını kılmadan Müzdelife’ye hareket edilir. Meş’ar-i Haram yakınında uygun bir yere inilir. Akşam ve yatsı namazları, yatsı vaktinde cem’i tehir ile kılınır.

Bayram gecesi burada geçirilir. Uygun bir zamanda şeytan taşlamada kullanılacak küçük taşlar toplanır ve yıkanarak çantaya konur.

Vakit girince sabah namazı erkence kılınır. Namazdan sonra vakfe yapılır. Bu vakfede de dua ve istiğfar edilir.

Ortalık iyice aydınlandıktan sonra güneş doğmadan Mina’ya hareket edilir.

Mina’ya gelindiğinde Akabe cemresine gidilir ve 7 taş atılır. Sonra saçlar tıraş edilir veya kısaltılır. Böylece ihramdan çıkılmış olur.

Bundan sonra Mekke’ye gidilerek farz olan ziyaret tavafı yapılır.

Ziyaret tavafının, bayramın ilk gününde yapılması efdaldir. O gün yapılmazsa ikinci veya üçüncü günü yapılır. Mazeretsiz olarak, üçüncü günü güneş battıktan sonraya bırakılırsa, ceza kurbanı gerekir.

Ziyaret tavafından sonra tekrar Mina’ya dönülür. Şeytan taşlama günlerinde Mina’da gecelemek sünnettir.

Bayramın ikinci günü zeval vaktinden sonra, sırasıyla küçük, orta ve Akabe cemrelerine 7’şer taş atılır.

Küçük ve orta cemrelere taş attıktan sonra bir köşede kıbleye dönerek dua edilir. Akabe cemresi taşlandıktan sonra ise beklenmez, hemen oradan uzaklaşılır.

Bayramın üçüncü günü de ikinci gününde olduğu gibi zevalden sonra küçük, orta ve Akabe cemrelerine 7’şer taş atılır.

Mekke’ye dönmek için acele ediliyorsa, taşlar atıldıktan sonra, güneş batmadan Mina’dan ayrılmak sünnettir. Güneş battıktan sonra ayrılmak ise mekruhtur.

Bayramın 4’üncü günü sabahı tan yeri ağarmadan önce, Mina’dan ayrılmamış olanlar, o gün de her üç cemreye 7’şer taş atarlar. 4’üncü gün taşların zevalden önce atılması Ebû Hanîfe’ye göre caizdir.

Âfâkiler Mekke’den ayrılacakları zaman veda tavafı yaparak ayrılırlar.

Kaynak: İslam İlmihali, Diyanet

İslam ve İhsan

TELBİYE DUASI

Telbiye Duası

HAC NEDİR?

Hac Nedir?

HAC NASIL YAPILIR?

Hac Nasıl Yapılır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.