Hac Nasıl Yapılır?

Kısaca hac nasıl yapılır? Sırasıyla haccın yapılışı.

Maddeler halinde hac ibadetinin yapılış sırası.

MADDE MADDE HACCIN YAPILIŞI

1. İhrâma Girmek.

Hac ve umre menâsiki ihrama girmekle başlar. Mîkât yerinde boy abdesti veya namaz abdesti aldıktan sonra, kerâhet vakti değilse iki rekât ihram namazı kılınır. Bu namazın ilk rekâtında Fâtiha’dan sonra “Kâfirûn”, ikinci rekâtında ise “İhlâs” sûrelerini okumak daha faziletlidir. Bundan sonra, yalnız hac (ifrad haccı) yapacak olan kişi, “Allahümme innî ürîdü’l-hacce, fe yessirhü lî ve tekabbelhü minnî” (Allah’ım! Senin rızan için hac yapmak istiyorum. Onu bana kolay kıl ve benden kabul eyle) diye sadece hacca niyet Temettu’ haccı yapacak kimse ise, “Allahümme innî ürîdü’l-umrete fe yessirhâ lî ve tekabbelhâ minnî” (Allah’ım! Senin rızan için umre yapmak istiyorum. Onu bana kolay kıl ve benden kabul eyle) diye niyet eder. Arafat’a çıkmadan önce, Mekke’de hac için ihrama girerken de yukarıdaki gibi hacca niyet eder. Kıran haccı yapacak kimse ise umre ve haccı tek ihramla ve birlikte yapacağı için şöyle niyet eder: “Allahümme innî ürîdü’l-umrete ve’l-hacce, fe yessirhümâ lî ve tekabbelhümâ minnî” (Allah’ım! Senin rızan için umre ve hac yapmak istiyorum. Bunları bana kolay kıl ve benden kabul eyle.)

Telbiye Nasıl Getirilir?

Yukarıdaki şekilde uygun niyetten sonra şu telbiye getirilir:

“Lebbeyk, Allahümme lebbeyk. Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülke, lâ şerîke lek.” [1]

Anlamı: “Çağrına uyarak sözüm ve özümle geldim Allah’ım, emrin baş üstüne. Çağrına uyarak sözüm ve özümle geldim ey hiçbir ortağı olmayan sen! Emrin baş üstüne. Hamd senin, nimet senin, mülk de senin. Yoktur senin hiçbir ortağın.”

Erkekler bütün giysilerini çıkarıp iki peştemalla örtünür. Kadınlar ise normal giysileriyle ihrama girerler. Yalnız yüzlerini örtmezler. Niyet, kişinin yapacağı umre veya haccın çeşidine göre şöyle olur; “Niyet ettim, Allah rızası için umreye (veya hac yapmaya yahut hem umre hem de hac yapmaya), ey Allah’ım, onu bana kolay kıl ve onu benden kabul buyur. Ben Allah için ihrâma girdim.” Başkasının yerine hac veya umre yapacak olan kimse ise; “ Falancanın yerine hac veya umreye niyet ettim. Ve Allah için ihrama girdim” der.

Niyet ve telbiyenin yapılmasıyla ihrama girilmiş ve ihram yasakları başlamış olur. Telbiye, tekbir, tehlîl ve salavât-ı şerife söyleyerek yolculuğa devam edilir. Telbiye yolun iniş çıkışlarında, farz namazlardan sonra, seher vaktinde ve kafilelerle karşılaştıkça tekrarlanır. Telbiyeyi üç kere tekrarlamak, sonra tekbir, tehlîl ve salavâtı söylemek müstehaptır.

Telbiye hacda, bayramın ilk günü Akabe cemresine taş atmaya başlamakla, umrede ise umre tavafına başlamakla kesilir.

Mekke’ye ulaşınca, mümkünse boy abdesti veya namaz abdesti alarak, telbiye ile Kâbe’ye gidilir. Beytullah görülünce tekbîr ve tehlîl getirilerek dua edilir. Tavaf sırasında telbiye getirilmez. Farz namaz kılınmıyorsa hemen tavafa başlanır.

2. Hac Çeşitlerine Göre Tavaf ve Sa’yin Uygulanması.

İfrad haccında ilk yapılacak tavaf “kudûm tavafı”, temettu’ veya kıran haccında ise “umre tavafı” sayılır. Temettu’ ve kıran haccında umre tavafından sonra umrenin sa’yi yapılacağı için tavafta “ızdıba” ve “remel” yapılır. İfrad haccında ise, eğer haccın sa’yi, kudüm tavafının ardından hemen yapılacaksa, tavafta ızdıba ve remel yapılır, aksi halde yapılmaz. Tavaftan sonra mümkünse İbrahim Makamı’nın arkasında, değilse Mescid-i Haram’ın uygun yerinde iki rekât tavaf namazı kılınır, mümkünse bu namazın ilk rekâtında Kâfirûn, ikinci rekâtında ise İhlâs sûreleri okunur. Sonra dua edilir ve zemzem içilir. Arkasından temettu’ ve kıran haccı yapanlar umre sa’yini, isterlerse ifrad haccı yapanlar da farz haccın sa’yini Safa ile Merve arasında yedi şavt olarak tamamlarlar.

İfrad haccı yapanlar, farz haccın sa’yini ister yapsınlar, isterse, bayram günlerine geciktirsinler, bayramın ilk günü Akabe cemresine taş atmadıkça tıraş olup ihramdan çıkamazlar. O zamana kadar ihramda kalırlar.

Kıran haccı yapanlar da, umrenin sa’yinden sonra ihramdan çıkmazlar. Bunlar umre sa’yinden sonra gerekiyorsa biraz dinlendikten sonra, ayrıca kudüm tavafı yapıp, tavaf namazı kılarlar. Farz hacca bağlı olan sa’yi, isterlerse kudüm tavafının ardından, isterlerse, farz tavaftan sonra bayram günlerinde yaparlar. Peşinden sa’y yapılacak tavafta, ilke olarak ızdıba ve remel yapılır. Bayramın ilk günü Akabe cemresine taş atmanın ardından, şükür kurbanı kestikten ve tıraş olduktan sonra ihramdan çıkarlar.

Temettu’ haccı yapanlar mîkâtte sadece umreye niyet ettikleri için umre sa’yini tamamlayınca, tıraş olup ihramdan çıkarlar. Tekrar hac için ihrama girinceye kadar, Mekke’de ihramsız kalırlar. Hac için ihrama girdikten sonra yapacakları nâfile bir tavafın arkasından, isterlerse farz hacca bağlı olan sa’yi, Arafat’a çıkmadan önce yapabilirler. Bu takdirde, farz tavaftan sonra sa’y yapmazlar.

3. Terviye Günü.

Hangi çeşit hacca niyetlenmiş olursa olsun, bütün hacılar terviye (8. Zilhicce) günü Mekke’den ayrılıp Mina’ya veya Arafat’a geçerler.

4. Arafat’ta Kalış.

Arefe günü, güneşin doğmasından sonra Mina’dan Arafat’a gidilir. Öğle ve ikindi namazları Nemire Mescidi’nde veya başka bir yerde imamla birlikte birleştirerek kılınır. Haccın vakfe rüknü ifâ edildikten sonra, güneş batınca, Müzdelife’ye hareket edilir.

5. Müzdelife’de Gecelemek.

Müzdelife; Mina ile Arafat arasındadır. Hacılar burada bayram akşamı, akşamla yatsı namazını, şafak kaybolduktan sonra, yatsı namazı vakti içinde cem’-i tehîrle birleştirerek kılarlar. Sabah namazı da Meş’ar-i Haram’da kılınır. Tazarru ve dua için vakfe yapılır ve güneş doğmazdan önce Mina’ya gidilir.

6. Şeytan Taşlama.

Bayramın birinci günü, fecr-i sâdıktan sonra Akabe cemresine yedi tane küçük taş atılır. Bundan sonra ifrad haccı yapanlar tıraş olarak; temettu’ veya kıran haccı yapanlar ise, şükür kurbanı kestirip, tıraş olarak ihramdan çıkabilirler. Bununla ihram yasakları kalkarsa da, cinsel ilişki ile ilgili yasak, ancak farz tavafı yaptıktan sonra kalkar.

7. Tıraş Olmak.

İhramdan çıkarken saçları tıraş ettirmek daha faziletlidir. Ancak saçların dörtte bir kadarını kısaltmak da yeterlidir. İmam Şâfiî’ye göre, iki üç tel saç kesmek de yeterli olur. Bundan sonra normal elbiseler giyilir, eşiyle cinsel temas dışında tüm ihrâm yasakları sona erer.

8. Ziyaret Tavafı.

Mümkün olursa, aynı gün ziyâret tavafı yapılır; iki rekât tavaf namazı kılınır; zemzem suyu içilerek dua edilir. Ziyaret tavafından sonra artık cinsel temas da serbest olur.

9. Mina’ya Gitmek.

Bundan sonra Mina’ya gidilir. Acelesi olmayan hacılar orada üç gün daha kalarak, bayramın ikinci, üçüncü ve dördüncü günleri ilk, orta ve büyük (Akabe) şeytana yedişer taş atarlar. Acele edenler, bayramın üçüncü günü yapılacak taşlama ile yetinerek, o gün güneş batmazdan önce veya en geç tan yeri ağarmazdan önce Mina’dan ayrılabilirler. Taşlamalar, güneşin zevâli ile gurûbu arasında yapılır. Ancak dördüncü gün taşlaması, zevâlden önce de yapılabilir.

10. Vedâ Tavafı.

Taşlamalar bittikten sonra Mekke’ye dönülür; âfâkîler vedâ tavafı yaparak iki rekât namaz kılarlar. Zemzem suyu içilir, bununla yüz ve baş yıkanır, zorluk olmazsa bedene dökülür. Zemzem içilirken şöyle dua edilir; “Allahümme innî es’elüke ilmen nâfian ve rızkan vâsian ve şifâen min külli dâin ve sakamin.” (Anlamı: Allah’ım! Ben senden yararlı bilgi, geniş rızık ve her türlü hastalıktan şifa dilerim.)

Artık tam bir edep ile tekbir ve tehlil getirilerek, Hacerü’l-Esved’le Kâbe kapısı arasında bulunan ve Mültezem denilen yere gelinip, yüz ve göğüs sürülür; Kâbe-i Muazzama örtüsüne yapışılarak duada bulunulur. Artık memleketlerine dönecek olan hacılar yüzlerini Beytullah tarafından ayırmaksızın hüzünlü bir şekilde geri geri çekilir ve Harem-i Şerif’ten çıkarlar.

Dipnot:

[1] Buhârî, Hac, 26, Libâs, 69; Müslim, Hac, 19, 147, 269, 271; Dârimî, Menâsik, 22, Tirmizî, Hac, 97.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

HAC NEDİR?

Hac Nedir?

HAC NEDİR, NASIL YAPILIR?

Hac Nedir, Nasıl Yapılır?

HAC VE UMRE NEDİR, NASIL YAPILIR?

Hac ve Umre Nedir, Nasıl Yapılır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.