Hz. Zülkifl Kimdir? Hz. Zülkifl Hayatı

Peygamber varisi olmaya aday bir genç ve nihayetinde vazifeyi hakkıyla yerine getirip Hakk'a layık bir peygamber olan Hz. Zülkifl'in kısaca hayatı... Hz. Zülkifl kimdir? Hz. Zülkilf hayatı hakkında bilmediklerinizi sizler için derledik...

Benî İsrâîl peygamberidir. Elyesa’ -aleyhisselâm-’ın amcasının oğludur.

Rivâyetlere göre, ismi Bişr olup Zülkifl lakâbıdır. Bu lakab, kendisine Elyesa’ -aleyhisselâm-’dan sonra, dînin emirlerini İsrâîloğulları’na bildirmeye kefîl olup, bir de zamanındaki peygamberlerin amellerini işleyip kat-kat sevâba nâil olduğu için verilmiştir. Nitekim Arapça’da “zü” sâhip, “kifl” de kefâlet (kefillik), nasîb, kısmet, kat (misil) gibi mânâlara gelir. Bu lakap ile, dünyevî zenginlik ve kısmetler değil, üstün kişilik husûsiyetleri ve âhiretteki yüksek dereceler kastedilmektedir.

PEYGAMBER VARİSİ ADAY BİR GENÇ "ZÜLKİFL PEYGAMBER"

İbn-i Abbâs -radıyallâhu anh-’tan şöyle bir rivâyet vardır:

“Allâh Teâlâ, İsrâîloğulları peygamberlerinden birine, lutfetmiş olduğu nübüvvetin yanında bir de mülk ve saltanat verdi. Bu peygamberin vefâtı yaklaştığında, O’na rûhunu kabzedeceğini vahiyle bildirdi:

«Mülkümü, İsrâîloğulları’ndan geceleri sabaha kadar namaz kılan, gündüzleri oruç tutan ve insanlar arasında kızmadan hükmedecek birine ver!» buyurdu.

Bu peygamber, kendisine verilen emri, İsrâîloğulları’na bildirdi. Aralarından bir genç kalkıp:

«–Bu işe ben kefil olurum! Bu vazîfeyi üstlenirim!» dedi.

Peygamber o gence

«–Bu kavmin içinde senden daha büyükleri var; sen otur!» dedi.

Sonra ikinci defa aynı teklifi yaptı, yine o genç:

«–Ben kefil olurum.» dedi. Üçüncü defa aynı teklif tekrarlanınca, cevap veren, yine o genç oldu. Bunun üzerine teklifi yapan peygamber, yerine onu kefil bırakıp mülkünü ona verdi. Bu genç, Bişr idi.”

Şeytan, bu gence hased etti. Gencin üstlendiği vazîfeyi gerçekleştirememesi için çeşitli hîleler yaptı. Fakat o, iblîs’in vesveselerine meyletmeyerek, yüklendiği emâneti lâyıkıyla taşıdı. Gayreti eksiksizdi. Bu sebeple kendisine “Zülkifl” denildi.

KUR'AN O'NDAN NASIL BAHSEDİYOR?

Hazret-i Zülkifl hakkında Kur’ân-ı Kerîm’de iki âyet-i kerîme vardır:

وَاذْكُرْ إِسْمَاعِيلَ وَالْيَسَعَ وَذَا الْكِفْلِ وَكُلٌّ مِنْ اْلأَخْيَارِ

(Ey Rasûlüm!) İsmâîl’i, Elyesa’yı, Zülkifl’i de hatırla! Hepsi de en hayırlı kimselerden idi.” (Sâd, 48)

وَإِسْمَاعِيلَ وَإِدْرِيسَ وَذَا الْكِفْلِ كُلٌّ مِنَ الصَّابِرِينَ . وَأَدْخَلْنَاهُمْ فِي رَحْمَتِنَا إِنَّهُمْ مِنَ الصَّالِحِينَ

“İsmâîl, İdrîs ve Zülkifl hakkında anlattığımızı da hatırla! Onların her biri sabredenlerdendi. Onları rahmetimize kattık. Doğrusu onlar sâlihlerdendi.” (el-Enbiyâ, 85-86)

Zülkifl -aleyhisselâm- da, Mûsâ -aleyhisselâm-’ın şerîati ile amel etmiş, insanlara Tevrât’ın emir ve yasaklarını bildirmişti.

Şam beldelerinden birinde vefât ettiği rivâyet edilmektedir. Aleyhisselâm!..

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi-3, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

KUR’AN’DA GEÇEN PEYGAMBERLERİN HAYATI

Kur’an’da Geçen Peygamberlerin Hayatı

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • çok kısa olmamış mı sizcede

    • Hakkında çok az bilgi var

    güzelmiş ama hz zülkügün hayatınızda eklerseniz sevinirim

    Çok güzelmiş

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.