Hz. Mevlana’dan Seçme Sözler

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, Hazret-i Mevlânâ’dan bazı hikmetli sözleri naklediyor...

HAZRET-İ MEVLÂNÂ’DAN SEÇME SÖZLER

  • Ey kardeş, sen, tefekkür ile hayat bulmalısın. Bedenin, kemik ve etten ibâret, hayvanlarla aynı. Eğer tefekkürün gül ise, sen gül bahçesindesin. Tefekkürün diken ise, külhan kütüğüsün.
  • İnsana, aradığı şeye bakılarak değer verilir. (Temâyülleri o insanın aynasıdır.)
  • Gönlün yitirdiği hikmet kumaşı, gönül ehlinin katında ele geçer. Katı taş olsan, mermer kesilsen bile, bir gönül sahibine ulaştın mı inci olursun.
  • Bil ki edep, ancak her edepsizin edepsizliğine sabır ve tahammül gösterebilmektir. Gül, o güzel râyihayı, dikene sabretmesiyle kazandı.
  • Suyun yüzlerce kerem ve ihtişamı vardır ki; kirlileri kabul eder ve kirlerini temizler.
  • Körler çarşısında ayna satma, sağırlar çarşısında gazel atma. (Kime, nasıl hitâb edeceğini bil.)
  • Ne kadar zengin olsan, ancak yiyebileceğin kadar yersin. Denize testiyi daldırsan, alabileceği kadar su alır, gerisi kalır. (İhtirasın, ne kadar boş olduğunun ifadesi...)
  • Nice balık vardır ki su içinde her şeyden eminken boğazının hırsı yüzünden oltaya tutulmuştur. (İhtiras; saâdet değil, felâket getirir.)
  • Tatlı suyun başı kalabalık olur. (İnsan, ihsana mağluptur.)
  • Sen hiç buğday ektin de arpa bittiğini gördün mü? (İnsan ancak gayretinin karşılığını bulur.)
  • Adâleti bilmeyen, kurt yavrusunu emziren keçiye benzer. (Kendi helâkini hazırlar.)
  • Adâlet nedir? Meyve ağaçlarını sulamaktır. Zulüm nedir? Diken sulamaktır.
  • Kadı (hâkim) kalben rüşvet almaya karar verirse, zalimi mazlumdan ayırt edemez.
  • İnsanı yücelten bilgidir. Fakat bilgi, canlı olmalı ve insanı değiştirmelidir. Yoksa sözde ve dilde kalmamalıdır. (İlmin irfâna dönüşmesi zarûrîdir.)
  • Ecel, verileni almadan önce, verilmesi gereken her şeyi vermek gerekir. (Çâre, bol bol infakta bulunmak…)
  • Hâl ile öğüt veren, sözle öğüt verenden iyidir. (Hâl ile öğüt veren, enerji tevzî eder.)
  • İyi dostu olanın, aynaya ihtiyacı yoktur.
  • Sen, anılması güzel olan bir söz ol. Çünkü insan, kendi hakkında söylenilen güzel sözlerden ibarettir.
  • Nasıl ki Allâh’ın kudretinin sonu yoksa, onu anlatmanın da sonu yoktur…

İslam ve İhsan

MEVLANA HAZRETLERİNİN HİKMETLİ SÖZLERİ

Mevlana Hazretlerinin Hikmetli Sözleri

MEVLANA HAZRETLERİ KİMDİR?

Mevlana Hazretleri Kimdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.