Her Kahvenin Yanında Su İçin!

Sadece Türk Kahvesi’ni değil hiçbir kahveyi yanında su olmadan içmeyin.

Kafeinin, normal bir kişi tarafından günlük alınması gereken miktarının 300 miligram olduğu, bunun da yaklaşık 3-4 küçük fincana denk geldiği belirtiliyor. Krema, şeker ve şuruplar ile birlikte hazırlanan ekstra kalorili kafeinin, vücut için tehlikeli olabildiğine dikkat çekiliyor. Peki, beslenme uzmanları kilo almamak için ne tavsiye ediyor?

KİLO VERMEK İSTEYEN KAHVE BAĞIMLILARI DİKKAT

Kahvenin idrar söktürücü etkisinden dolayı, vücutta su kaybına sebep olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Hatice Gürgen kahvenin sağlıklı beslenmede ki etkilerini şöyle anlattı; “Kafein, kahve bitkisinin tohumlarında, çay yapraklarında ve kakao ağacının tohumlarında bulunur. Merkezi sinir sistemini uyardığı için bizleri daha duyarlı, koordinasyon gücünü daha etkin hale getirir, bitkinlik ve dalgınlığı önler. Aynı zamanda idrar söktürücü etkisi vardır, sık sık idrara gitme sorununuz varsa, kafein bunu artıracaktır. Normal bir kişi tarafından günlük alınması gereken miktarı 300 miligramdır. Bu da yaklaşık olarak günlük 3-4 küçük fincana denk gelir. Vücutta su kaybına sebep olduğu için hangi çeşidi içilirse içilsin, en az o içilen kahve kadar su içilmelidir.”

GÜNDEN GÜNE AZALTMANIZIN NEDENİ

Mide küçültme, tüp mide ameliyatı, mide baypası öncesi ve sonrası, “Ne zaman kahve içebilirim?” sorusuyla sık karşılaştıklarını söyleyen Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül şöyle konuştu: “Obezite cerrahisi öncesi gün içindeki kafein tüketiminiz fazla ise, ameliyata hazırlık döneminde tüketiminizi kademe kademe azaltmanızı öneriyoruz. Günden güne azaltmanızın nedeni; birden kesilen kafein tüketiminin kişide baş ağrılarına sebep olabilmesidir. Ameliyat sonrasında kafeinden özellikle en az bir ay süreyle kaçınmamız gerektiği tavsiye ediyoruz. İlk üç aylık dönemde kafein kısıtlaması, hastaların daha rahat bir dönem geçirmesi için oldukça önemlidir. Kahve midedeki asit seviyesini arttırıcı hormonları uyarmaktadır. Bu dönemde su tüketimi oldukça önemlidir ve kahve diüretik (İdrar söktürücü) olduğundan dolayı vücuttan su kaybına sebep olmaktadır. Her 200 ml'lik (Bir su bardağı) kafeinli içecek içtiğinizde, en az bir o kadar daha su içilmesini biz beslenme uzmanları önermekteyiz.”

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.