Hanefi Mezhebi

Hanefi kimdir, kime denir? Hanefilik nedir? Hanefi mezhebi nedir? Hanefi mezhebinin kurucusu kimdir? Hanefi mezhebi nerede ortaya çıkmıştır? Hanefi mezhebi hangi ülkelerde yaygındır? Hanefi mezhebinin imamı, görüşleri ve özellikleri.

Hanefi mezhebi; kronolojik sıralamada ilk fıkıh mezhebi olup, İmam Ebû Hanîfe’ye nisbet edildiği için bu adla anılmıştır.

İMAM EBU HANİFE KİMDİR?

İmam Ebû Hanîfe’nin asıl adı, Numan İbn Sâbit İbn Zûtâ’dır. 80/699 yılında Kûfe’de doğmuş ve 150/767’de Bağdat’ta vefat etmiştir. Aslen Türk veya Fârisî olduğu yönünde görüşler vardır. Varlıklı bir aileden gelen Numan İbn Sâbit, önce Kûfe’de Kur’an-ı Kerîm’i hıfzetti, sarf, nahiv, şiir, edebiyat, cedel ve kelâm öğrendi. Kûfe, Basra ve Irak’ın ileri gelen üstatlarından hadis dinledi. Hocası Hammad İbn Ebî Süleyman’dan (ö.120/738) on sekiz yıl ders okuyarak fıkıh ilminde uzmanlaştı. Onun ilmi hocası Hammâd vasıtasıyla İbrahim en-Nehaî (ö.95/714), Alkame (ö.62/681) ve Esved (ö.95/714) yoluyla; Abdullah İbn Mes’ûd (ö.32/652), Hz. Alî (ö.40/660) ve Hz. Ömer (ö.23/643) gibi sahabe müctehitlerine dayanır. Bu arada İmam Ca’fer es-Sâdık ve Muhammed Bakır Hazretleri’nin ilminden de yararlandı.

BÜYÜK FIKIH ALİMİ

Ebû Hanîfe, Kûfe’de hem aile mesleği olan elbise ticaretiyle uğraşır ve hem de ilim çalışmalarını aralıksız sürdürürdü. Onun isabetli tespitler yapması, muameleleri kavrayışı ve toplum yapısını iyi tanımasında, teorik bilgilerin yanında bunları günlük hayatta uygulayan esnaf ve tüccarın arasında bulunmasının büyük payı vardır. O, dürüst muamelesi, yalan, hile ve rekabetten nefret etmesi, güler yüzü, tatlı sohbeti ve yardım severliği ile ün yapmıştı. Az konuşur, fakat fıkıhtan sorulunca sel gibi coşardı.

İMAM EBU HANİFE’NİN EĞİTİM METODU

Hocası Hammad’ın vefatında İmam Ebû Hanife 40 yaşlarında idi. Onun kürsüsüne çıkıp ders vermeye başladı. Dersleri münazara şeklinde olurdu. Meseleyi ortaya atar, müzakere edilir, herkes o konuda düşüncesini söyler, en sonunda İmam Ebû Hanife kendi görüşünü açıklar ve mesele karara bağlanırdı. İmam Muhammed bu akademik toplantılarda müzakere edilen konuları kaleme alırdı.

ZAHİRU’R RİVAYE KİTAPLARI NELERDİR?

Hanefî mezhebinin Zâhiru’r-Rivâye adı verilen ve tevatür yoluyla nakledilen bu ilk temel eserlerde Ebû Hanîfe, İmam Muhammed ve Ebû Yûsuf’un görüşleri yer almıştır. Bunlar altı tane olup şunlardır:

el-Asl (veya el-Mebsût), el-Câmiu’s-Sağir, el-Câmiu’l-Kebîr, es-Siyeru’s-Sağîr, es-Siyeru’l-Kebîr ve ez-Ziyâdât.

Zâhiru’r-Rivâye kitapları, Ebu Fazl Muhammed el-Mervezî (ö.334/945) tarafından kısaltılarak bir araya getirilmiş ve eser “Kâfî” adını almıştır. Bu eser daha sonra Şemsu’l-Eimme es-Serahsî (ö.490/1097) tarafından şerhedilmiş, “Mebsût” isimli bu eser, 30 cilt halinde basılmıştır.

İMAM EBU HANİFE’NİN TALEBELERİ

Ebû Hanîfe birçok öğrenci yetiştirmiştir. Onun ders halkalarında yetişen öğrenci sayısının 4000’i aştığı ve bunlardan kırk kadarının ictihat yapacak dereceye yükseldiği nakledilir. İçlerinden dört tanesi meşhurdur:

1. Ebû Yûsuf Yakub İbn İbrahim el-Kûfî (ö.182/798), Hârun Reşîd devrinde baş kadı olmuştur. Hanefî mezhebinin esaslarını tedvînde, toplum hayatına uygulanmasında ve dünyaya yayılmasında onun payı büyüktür. Mal ve vergi nizamı ile ilgili “Kitâbu’l-Harâc” isimli eseri Türkçe’ye çevrilmiştir.

2. İmam Muhammed İbn Hasan eş-Şeybânî, (ö.189/805) ilk ilmini Ebû Hanife’den aldı. Ebû Yusuf’tan eksiklerini tamamladı. Hanefîler’in en güvenilir ilk kaynak eserleri olan Zâhiru’r-Rivâye kitaplarını kaleme aldı.

3. İmam Züfer İbn Hüzeyl İbn Kays (ö.158/775), İsfahan’da doğdu, Basra’da vefat etti. Aynı zamanda hadis bilginiydi, sonra rey ictihadında üstün oldu. Kıyası başarıyla uyguladı. Mutlak müctehittir.

4. Hasan İbn Ziyâd el-Lü’lüî (ö.184/800) önce Ebû Hanife’nin daha sonra Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed’in öğrencisi oldu. Hadis ilmiyle ve Ebû Hanife’nin görüşlerini rivayetle tanındı. Ancak İmam Züfer ile Hasan İbn Ziyad’ın görüşleri ilk Zahiru’r-Rivaye kitaplarına girmemiştir.

HANEFİ MEZHEBİ NEDİR? - Hanefi Kimdir?

Ebu Hanife’yi öğrencileri ve toplum kendilerine lider (imam) tanımış ve “en büyük imam” anlamında “İmam-ı Azam” adını vermişlerdir. İmam-ı Azam’ın geliştirdiği hukuk yoluna “Hanefî Mezhebi”, bu mezhebe uyanlara da “Hanefî” denir.

HANEFİ MEZHEBİ NEREDE ORTAYA ÇIKMIŞTIR?

Hanefî mezhebi önce Irak’ta doğmuş ve Abbasîler döneminde Ebû Yûsuf’un “kâdı’l-kudât (baş kadı)” olması ile devletin başlıca fıkıh mezhebi haline gelmiştir. Özellikle doğuya doğru yayılarak Horasan ve Mâverâünnehir’de büyük bir gelişme göstermiştir. Bu bölgede pek çok Hanefî fakîhi yetişmiştir.

HANEFİ MEZHEBİ HANGİ ÜLKELERDE YAYGINDIR?

Osmanlı Devleti kurulup, Hanefî mezhebini âdeta devletin resmî mezhebi olarak benimsemesi üzerine etki alanı daha da genişlemiştir. Bugün Türkistan, Hindistan, Pakistan, Afganistan, Türkiye ve Balkanlar’da Hanefî mezhebi çok yaygındır.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları

 

İslam ve İhsan

İMAM EBU HANİFE KİMDİR?

İmam Ebu Hanife Kimdir?

MEZHEPLER

Mezhepler

MEZHEP İMAMLARI

Mezhep İmamları

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.