Halep'te Tahliye Konvoyu Hareket Etti

Suriye'nin doğu Halep bölgesindeki yaralıları taşıyan 20 otobüs, kuşatma bölgesinden çıkmak üzere yeniden rejimin kontrol noktasına hareket etti.

Suriye'nin doğu Halep bölgesinde tahliye edilmeyi bekleyen yaralıları taşıyan 20 otobüslük konvoy, kuşatma bölgesinden çıkmak üzere rejimin kontrol noktasına doğru hareket etti.

Suriye'de İran komutasındaki Şii milisler ve rejim ordusunun kuşatmasında bulunan doğu Halep'ten, yaralıları taşıyan ilk konvoy, kuşatma dışındaki rejim bölgesine ulaştı.

Kuşatma bölgesindeki 50'den fazlası ağır olmak üzere 200 yaralıyı taşıyan otobüsler, Ramuse semtinde rejimin kontrol noktasından geçti.

Böylece, kuşatma bölgesinden çıkan ilk konvoy, rejim bölgesinde bekleyen yeşil otobüslere ulaşmış oldu.

Yaralıların yeşil otobüslere bindirilmesinden sonra konvoyun 4 kilometre boyunca rejim kontrolündeki alanda yol alması bekleniyor.

Kontrol noktasından geçilmesi durumunda yaralılar rejim bölgesinde bekleyen yeşil otobüslere aktarılacak. Konvoy, doğu Halep'ten çıkabilmesi durumunda da yaklaşık 4 kilometre rejim kontrolündeki alanda yol alacak. Ardından, muhaliflerin bulunduğu Halep'in batı kırsalına girecek.

YARALILARI TAŞIYAN KONVOY İDLİB'E GİDECEK

Yaralıları taşıyan konvoyun, batı Halep'ten yine muhaliflerin kontrolündeki İdlib iline ulaşması planlanıyor. Türkiye sınırındaki İdlib ili, Hatay'ın karşısına denk düşüyor.

Bu arada, Uluslararası Kızılhaç Örgütü ve Suriye Kızılayı, konvoya refaket ediyor.

Şİİ MİSİLERİN VURDUĞU 4 SİVİL HAYATINI KAYBETTİ

İran komutasındaki Şii milislerin, 11.00 sularında kuşatmadan çıkmak üzere rejimin kontrol noktasında bekleyen konvoya keskin nişancılarla düzenlediği saldırıda, 4 sivil hayatını kaybetmişti. Bunun üzerine konvoy geri dönmüştü. İran komutasındaki güçler, dün de Türk ve Rus yetkililerin ateşkesi uygulatmaya çalıştığı sırada muhaliflere karşı geniş kapsamlı saldırı başlatmıştı.

Rusya’nın devreye girmesiyle saldırı büyük ölçüde durdurulmuş ancak sabaha kadar İran güçlerinin tacizleri devam etmişti. Doğu Halep’teki saldırılara katılan Hizbullah, Afganistanlı Fatimiyun Tugayı, Iraklı Nüceba Hareketi Tugayı ve Bekir Tugayı bünyesindeki yaklaşık 7 bin milisi, İranlı General Seyid Cevad komuta ediyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.