Hacılar Medine'de Kutsal Mekanları Ziyaret Etti

Mekke'de hac farizasını yerine getirerek hacı olan Müslümanlar, kutsal topraklardaki ikinci durakları Medine'de, ibadetlerinin yanı sıra kutsal mekan ve alanları ziyaret etti.

Kutsal yolculuğun Mekke'deki kısmını tamamlayarak, Hazreti Muhammed'e (s.a.s.) hicrette kucak açan şehir Medine'ye gelen hacılar, burada Hazreti Muhammed'in (s.a.s.) inşaatında bizzat çalıştığı Mescid-i Nebevi'ye (Peygamber'in mescidi) yoğun ilgi gösterdi.

Mescid-i Nebevi'de, önce Hazreti Peygamber (s.a.s.) ile Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer'in kabirlerinin yer aldığı Hücre-i Saadet'i selamlayan hacılar, sonrasında ise İslam Peygamberi'nin (s.a.s) kabri ile minberi arasındaki Ravza-i Mutahhara'da namaz kılıp, dua etti.

Bazı hacılar ise ibadetlerinin yanı sıra İslam tarihi açısından da önem arz eden mekan ve alanları ziyaret etti.

MEDİNE'DE EN ÇOK ZİYARET EDİLEN MEKANLAR

Hacıların en çok ilgi gösterdiği mekanlar arasında 10 bin civarında sahabenin mezarının bulunduğu Cennet-ül Baki yer aldı.

Hazreti Peygamber'in (s.a.s.) hicretin ardından kısa sürede inşa ettirdiği ve bizzat inşasında çalıştığı, "İslam'ın ilk mescidi" olarak anılan Kuba Mescidi de ziyaret edilen yerler arasında oldu.

Hacıların en çok ilgi gösterdiği yerlerden bir başkası da Kıbleteyn Mescidi'ydi. Bu mescidin "iki kıbleli" olması, hicretten yaklaşık 1,5 yıl sonra yaşanan bir olaya dayanıyor. Ashabı ile Selemeoğulları Mescidi'nde yüzlerini Mescid-i Aksa'ya dönerek öğle namazı kılan Hazreti Muhammed'e gelen vahiyle cemaatin artık yüzünü Mescid-i Haram'a (Kıble'ye) dönerek ibadet etmesi emredildi. Kudüs'e doğru dönülerek başlanılan namaz, Kabe'ye yönelerek tamamlandı.

UHUD VE HENDEK SAVAŞLARININ YAŞANDIĞI MEKANLAR VE OKÇULAR TEPESİ

İslam tarihinin dönüm noktalarından olan Uhud Savaşı'nın yaşandığı yer Medine'ye yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Burayı ziyaret eden hacılar, Hazreti Muhammed'in (s.a.s.) amcası Hazreti Hamza'nın da aralarında bulunduğu, savaşta şehit olan 70 sahabenin kabrinde dua ediyor ve sonrasında Okçular Tepesi'ne çıkıyor.

Hendek Savaşı'nın yapıldığı alan ve burada gözetleme kuleleri olarak inşa edilen irili ufaklı mescitlerden oluşan Yedi Mescitler (Mesacid-i Seb'a) bölgesi de hacılar tarafından ziyaret ediliyor.

Mekke'deki hava koşulları nedeniyle hacılar, sıcaktan korunmak amacıyla ziyaretlerini ağırlıklı olarak sabah saatlerinde veya ikindi sonrasında gerçekleştiriyorlar.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

MEDİNE’DE GEZİLECEK YERLER

Medine’de Gezilecek Yerler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.