Görme Engelliler İçin Robotik Ev Terliği Kazaları Azaltacak

Muş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencileri, görme engellilerin evde ve sokakta rahatça dolaşabilmeleri amacıyla "robotik ev terliği" tasarladı.

Muş Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) öğrencileri Nisa Nur Yalçınkaya ve Erdem Mengilli, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunca (TÜBİTAK) bu yıl 12'ncisi düzenlenen "Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri" kapsamında "Görme Engelliler İçin Robotik Ev Terliği" projesi hazırladı.

Görme engellilerin bastona ihtiyaç duymadan yürümelerini sağlamak amacıyla hazırlanan proje için ilk olarak kod şeması oluşturan öğrenciler, alıcı ve verici sensörleri de terlik tabanının içerisindeki düzeneğe yerleştirdi.

Proje, içerdiği ses kontrol kartı, mesafe algılama ve çizgi izleme sensörleri sayesinde yoldan çıkıldığında siren sesiyle, önüne engel çıktığında ise "Dikkat engel var” sesli uyarısıyla görme engellileri yönlendirerek kaza riskini azaltıyor.

KAZA RİSKİNİ AZALTACAK

Öğrencilerden Yalçınkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, görme engellilerin hayat mücadelesinden etkilenerek proje geliştirmeye karar verdiklerini söyledi.

Birçok engellinin destek almadan yürüyemediğini belirten Yalçınkaya, "Biz de robot projelerinde kullanılan bazı elemanları kullanarak engelli bireylerin belli bir yolda ilerlemesini sağlamak ve onların hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla proje yaptık. Siren ve uyarı sesiyle görme engelliler yolda artık rahatça ilerleyebiliyor." dedi.

Öğrencilerden Mengilli de yoldaki engelleri uyaran bir ev terliği geliştirdiklerini anlatarak "Geliştirdiğimiz projeyle görme engelliler kaldırımlarda sarı yolları artık daha rahat kullanabilecek çünkü projemizle kaza riski tamamen azalıyor." diye konuştu.

"ÖNÜMÜZDEKİ YIL AYAKKABI HALİNE GETİRMEYİ PLANLIYORUZ"

Öğrencilerin proje danışmanı fen bilgisi öğretmeni Mehmet Nuri Uçar da kodlama yöntemini kullanarak görme engellilerin günlük hayatta karşılaştıkları fiziksel engelleri ortadan kaldırmak istediklerini dile getirdi.

Projeyi üç ayda tamamladıklarını ifade eden Uçar, şunları kaydetti:

"Terliği sadece ev içerisinde kullanmak için tasarlamadık. Amacımız engellilerin özgüvenlerini kazanmalarını sağlamak. Bu nedenle sarı çizgileri de algılayan bir sensörü ayakkabıya entegre ederek dışarıda da kullanmayı düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl öğrencilerimle ayakkabı haline getirmeyi planlıyoruz. Kodlamadaki eksiklerini de geliştirip, seri üretimiyle engelli vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmayı amaçlıyoruz."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.