Gazze'de Sağ Bacağını Kaybeden Filistinliye İzmir'de Protez Takıldı

Sosyal medya üzerinden ulaştığı İzmir'deki firmanın hediye ettiği protezle 4 yıl sonra yeniden ayakları üzerinde durabilen Filistinli Muhammed Refik Salman, sevinç gözyaşları döktü.

Gazze sınırındaki gösteride İsrailli askerlerin açtığı ateş sonucu sağ bacağını kaybeden 35 yaşındaki Filistinli Muhammed Refik Salman'a, sosyal medyadan ulaştığı İzmir'deki bir firma tarafından protez bacak hediye edildi.

Gazze'deki Şucaiyye Mahallesi'nde yaşayan Muhammed Refik Salman, 4 yıl önce katıldığı bir gösteride İsrailli askerler tarafından sağ bacağından vurulduğunu, geçirdiği operasyonlar fayda vermeyince 3 yıl önce bacağının diz üstünden kesildiğini belirterek İzmir'deki bir protez firmasından yardım istedi.

Firmanın davetiyle İzmir'e gelen ve tüm masrafları karşılanan Salman'a tedavisinin ardından protez takıldı.

Operasyon ve tedavilerle geçen 4 yılın ardından ayakları üzerinde durup adım atabilen Salman, gözyaşlarını tutamadı.

"Hiç umudum yoktu"

Muhammed Refik Salman, İsrail devletinin uyguladığı baskı ve zulüm nedeniyle Filistinlilerin yıllardır büyük acılar yaşadığını hatırlattı.

İsrail'in uyguladığı şiddete tüm dünyanın şahit olduğunu belirten Salman, "Gazze şeridinde bulunan evlerimize dönmek istiyorduk. O gün elimde taş bile yoktu. Türkmen Sokağı'ndaki protestoda bir anda ateş açıldı. Bazı arkadaşlarım şehit oldu. Ben ise ayağımda vuruldum." dedi.

İzmirli protez firmasının kendisine en zor anında sahip çıktığını anlatan Salman, şunları kaydetti:

"Benim gibi ailem ve çocuklarım da psikolojik olarak bu durumdan çok etkilendi. Yaşadığım sağlık sorunları nedeniyle dördüncü çocuğumun doğumunda eşimin yanında olamadım. Hiç umudum yoktu. Sebepsiz bir şekilde ağlıyordum. Hatta burada çalışanlarda buna şahit oldu. Ayakta durabilmenin hayalini yaşıyordum. Benim için imkansız gibiydi. Mustafa Bey ücretsiz olarak protezimi taktı ve yeniden yürümeye başladım. O anı hala unutamıyorum. Karanlık bir odada bir anda ışığın açılması gibi bir şey. Benim ayakta durup yeniden adım atabildiğimden ailemin haberi yok. Filistin'e gidip arabanın kapısı açıldığından ailemin beni ayakta görmesini sabırsızlıkla bekliyorum.

"Türkiye her zaman Filistin'in yanında"

Salman, yıllar sonra çocuklarına sarılıp, ailesiyle adım atmanın kendisini çok mutlu edeceğini aktardı.

Türkiye'nin büyük bir devlet olduğunu aktaran Salman, "Türkiye Cumhuriyeti her zaman Filistin'in yanındaydı. Bunu zaten biliyordum ama tedavi sürecim de bu gerçeği yaşayarak şahit oldum. Türkiye Müslüman bir ülke ve her zaman Müslüman kardeşlerinin yanında oldu. Keşke bir miting olsa da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı görebilsem bunu çok istiyorum." şeklinde konuştu.

"Muhammedin ailesiyle karşılaşacağı anı ben de merak ediyorum"

Protez firması sahibi Mustafa Ünlü de Filistinli Salman'ı yaşadıkları ve yeniden yürüme azmi kendisini çok etkilediğini söyledi.

Yıllardır yaptığı protezlerle binlerce insanın yeniden adım atmasına şahitlik ettiğini anlatan Ünlü, şöyle dedi:

"Muhammed 6 gündür protezini kullanmaya başladı. Uzunca bir zaman protez kullanmamasın verdiği zorluklar var ama kısa zamanda oldukça iyi duruma geldi. Muhammed bize ayrı bir enerji verdi. İnsanları sevmek lazım kim olursa olsun biz herkesi kendimizden biliriz. Her zaman böyle düşünürüm. Muhammed'in şu mutluluğu yaşamış olması beni de ayrıca mutlu etti."

Ünlü, Salman'ı oğlu gibi gördüğünü, Filistin'e gidip onu ve ailesini ziyaret etmek istediğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.