Evde Çamaşır Kurutmayın!

Bursa Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Alerji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nihat Sapan, ev tozu akarlarının evlerde bulunan en önemli alerjenlerden olduğunu söyledi.

Ev tozu akarlarının 0,3 milimetrelik çok küçük boyuyla gözle görülmediğini dile getiren Sapan, bu canlıların sayısının ev içinde bulunan nem, deri döküntüleri ve ısıyla birlikte yükseldiğine dikkati çekti.

Nihat Sapan, alerjenlerin, başta astım olmak üzere alerjik hastalıklara yol açtığını ve çok uzun süre çocukları rahatsız edebildiğini vurguladı.

HIRILTI, ÖKSÜRÜK, NEFES DARLIĞI YAPABİLİYOR

Ev tozu akarlarının vücut yapıları ve dışkılarının alerjen olduğunu dile getiren Sapan, "Dışkıları veya vücut yapılarının içinde bulunan alerjenler, burun veya ağızdan solunum yollarımıza bulaştığında burunda kaşıntı veya akıntı, akciğerde öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi bulgulara yol açabiliyor. Alerji son yıllarda giderek artan şekilde karşımıza çıkmaya başladı. O yüzden ev içi alerjenleri konusunda çok dikkatli ve bilgili olmalıyız." dedi.

Ev hanımlarının evlerdeki alerjen miktarını bazı önlemlerle azaltabileceğini aktaran Prof. Dr. Sapan, şöyle konuştu:

"Bunların en önemlisi ev içindeki nemi ve ısıyı azaltmak, evi havalandırmak. Halı, yatak çarşafı gibi ev tozu akarlarının yoğun olduğu yerlerde mücadeleyi artırmak zorundayız. Giysiler ve çarşaflar 55 derece ve üzerinde yıkanmalı. Yapılan alerji testlerinde ev tozu akarlarına alerjisi bulunan çocukların veya insanların evlerinde olabildiğince halı kullanılmamalı. Hele duvardan duvara halı gibi yöntemlere hiç başvurmamak lazım. Eğer kış şartlarında evimiz çok soğuksa ince bir kilim kullanılabilir, ki bu kilimler de yıkanabilecek materyalden olmalıdır.

EVİNİZİ BOL BOL HAVALANDIRIN

Bunun dışında nem çok önemli. Kesinlikle ev içinde buhar yapılmamalı, çamaşır kurutulmamalı. Çamaşır kurutma mutlaka farklı bir odada, mümkünse dış ortamda olmalı. Evlerin havalandırması çok iyi olmalı. Kış aylarında bile belki arada bir klima kullanmanın yararı olabilir. Özellikle hepa filtresi bulunan klimaların kullanılması ev içi havalanması açısından son derece önemli."

Sapan, ev hanımlarının bu konuda duyarlı olmasının hastalık miktarını azaltabileceğini ve hastalıklarla baş etmeyi daha kolay hale getireceğini belirterek, evlerin sık sık havalandırılmasını önerdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.