Etkili ve Güzel Konuşma Teknikleri

Güzel Türkçe konuşmak için ne yapmalıyım? Diksiyon nedir, nasıl düzeltilir? Etkili ve güzel konuşmak için neler yapmalıyız? Etkili ve güzel konuşmanın yolları nelerdir? Beden dili, diksiyon ve kişisel gelişim eğitmeni Hamza Uğurlu anlatıyor.

ETKİLİ VE GÜZEL KONUŞMA TEKNİKLERİ

Güzel, etkili ve doğru bir Türkçe ile konuşmak Türkçemizi doğru kullanmaya bağlıdır.

Etkili ve güzel konuşma teknikleri ile “Artık ben de güzel ve etkili konuşanlar arasındayım!” diyebilmenin tadına varabilmeniz mümkün.

Diksiyon Nedir? - Diksiyon Nasıl Düzeltilir?

Diksiyon en genel manasıyla dilimizi doğru, güzel ve etkili konuşma sanatıdır.

“Ben konuşuyorum. Beni de herkes anlıyor” dediğimizde aslında oyun bitmiş demektir.

Öncelikle dilimizi doğru konuşmak gerekiyor. Bu ne demek?

  • Kelimeleri doğru telaffuz etmek,
  • Harfleri doğru çıkarmak, demektir.

Ama bunlardan da önemlisi dilimize yerleşmiş olan bazı “eciş bücüş” diye tabir ettiğimiz uydurukça kelimelerden kurtulmaktır. Bu neden önemli? Çünkü bir milletin varlık sebebi dilidir. Bir milleti yok etmek istiyorsanız önce dilini elinden alacaksınız.

Etkili Konuşmak Nasıl Olur? - Etkili Konuşmanın Püf Noktaları

Etkili konuşmanın püf noktası, konuşmamızı doğru tonlama ve vurgu vererek yapmaktır. Aksi takdirde konuşmalarımız son derece monoton olur. Kimse tekdüze, moton bir konuşmayı dinlemek istemez. Sadece dinler gibi gözükür.

Türkçeyi Nasıl Güzel Konuşabilirim? - Nasıl Güzel Konuşulur?

Güzel konuşmak da önemlidir. Bunun da kuralları var.

  • Kelimeleri düzgün, yutmadan, akıcı bir şekilde çıkarmak gerekir. Burada en büyük etken; dil, dudak ve çene tembelliğidir.
  • Eğer her gün, hiç ara vermeden, yüksek sesle kitap okursanız; bu sorunu önemli ölçüde çözersiniz.

Sonuç itibarıyla etkili ve güzel konuşmak için illa profesyonel olmanız gerekmiyor.

Konuşma tekniklerine riayet ederek, eğer önemli bir konuşma kusurunuz da yoksa Türkçeyi etkili ve güzel konuşmanız mümkün.

İslam ve İhsan

PEYGAMBER EFENDİMİZ NASIL KONUŞURDU?

Peygamber Efendimiz Nasıl Konuşurdu?

PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN KONUŞMA ADABI NASILDI?

Peygamber Efendimiz’in Konuşma Adabı Nasıldı?

KONUŞMA ADABI İLE İLGİLİ HADİSLER

Konuşma Adabı ile İlgili Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.