Erzurum’da 500 Yıllık Gelenek: Binbir Hatim

Erzurum'un ve İslam âleminin doğal afetlerden korunmasına vesile olması amacıyla 487 yıl önce başlatılan ve Erzurum merkez ve ilçelerindeki camilerde 13 Aralık 2019'da okunmaya başlanan ve “Binbir Hatim” geleneği kapsamında okunan hatm-i şeriflerin duası, Erzurum’un tarihi camilerinden Ulu Camii'nde geniş bir katılımla yapıldı.

Okunan binlerce hatm-i şerifin duası için eller semaya açıldı

Erzurum'un ve İslam âleminin doğal afetlerden korunmasına vesile olması amacıyla 487 yıl önce başlatılan ve Erzurum merkez ve ilçelerindeki camilerde 13 Aralık 2019'da okunmaya başlanan ve Binbir Hatim geleneği kapsamında okunan hatm-i şeriflerin duası, Erzurum’un tarihi camilerinden Ulu Camii'nde geniş bir katılımla yapıldı.

 

Erzurum'da bir ay boyunca genç-yaşlı, kadın-erkek bütün vatandaşların katılımıyla bütün camilerde, ev ve iş yerlerinde okunan 45 bin 835 hatm-i şerifin duasına âmin demek için binlerce kişi Ulu Camii'ne akın etti.

Beş bin kişi kapasiteli Ulu Camii, Kur’an sevdalılarıyla doldu taştı.

 

Dua programında konuşan Erzurum İl Müftüsü Hasan Hüsnü Sula, Pir Ali Baba tarafından 16. yüzyılda başlatılan “Binbir Hatim” geleneğinin asırlardır devam ettiğini, Erzurumlular’ın Kur'an-ı Kerim okumak için gece saat 2.30’dan sabah saat 7.30’a kadar Ayazpaşa Camii’ne ve diğer camilere akın ettiğini ve o gün okunan hatimlerin duaları yapıldıktan sonra camiden ayrıldıklarını ifade etti.

Müftü Sula, asgari hedefin ‘1001 Hatim’ olmasına rağmen vatandaşların yoğun ilgi ve alakası sonucunda 45 bin 835 hatim okunduğunu kaydetti.

Erzurum Valisi Okay Memiş, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşliyen, Mushafları İnceleme ve Kurul Başkanı Hafız Osman Şahin, Reis’ül-Kurra Vekili Mustafa Demirkan, Bursa Müftüsü İzani Turan, Artvin Müftüsü Hasan Güneş, Diyarbakır Dini Yüksek İhtisas Eğitim Merkezi Müdürü Fatih Çatmakaş ve ilçe müftülerinin de katıldığı dua programında, Erzurum Müftülüğü Korosu ilahiler seslendirdi.

Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen hafızların Kur'an tilavetinde bulunduğu programda, okunan binlerce hatimin duasını Erzurum İl Müftüsü Hasan Hüsnü Sula yaptı.

Duaya binlerce Kur’an sevdalısı âmin dedi.

 

Kadınlar için ayrıca düzenlenen dua programı kapsamında okunan hatimlerle birlikte hatim sayısı 49 bin 680’e ulaştı.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.