
Enbiyâ Suresi 37. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Enbiyâ Suresi 37. ayeti ne anlatıyor? Enbiyâ Suresi 37. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Enbiyâ Suresi 37. Ayetinin Arapçası:
خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِلُونِ
Enbiyâ Suresi 37. Ayetinin Meali (Anlamı):
İnsan öyle acelecidir ki sanki aceleden yaratılmıştır. Sabırlı olun; yakında size âyetlerimi, delillerimi göstereceğim. O halde benden azabın bir an önce gelmesini istemeyin.
Enbiyâ Suresi 37. Ayetinin Tefsiri:
Müşrikler,
her gördükleri yerde Resûl-i Ekrem (s.a.s.)’i alaya alıyorlardı. Ona mecnûn,
şâir, kâhin gibi yaftalarda bulunuyorlardı. Peygamberimiz (s.a.s.), tevhid
akîdesini yaymaya çalışıp putları reddettiğinden, onların ne fayda ne de zarar
veren cansız nesneler olduğunu söylediğinden bu onlara tapan müşrikleri
kızdırıyordu. Şüphesiz kendi aralarında bunu tartışıyor, müzâkere ediyorlar,
Efendimiz (s.a.s.)’i görünce de alayvârî bir şekilde: “İlâhlarınızı diline
dolayan adam bu mu?” (Enbiyâ 21/36) diyorlardı. Rivayetlerde belirtildiğine
göre onlar, Allah Resûlü (s.a.s.)’e bundan başka çeşitli sözlü ve fiilî
hakaretlerde bulunuyor, eziyetler yapıyorlardı. İşin hayret edilecek yönü şu
ki, onlar, elleriyle yaptıkları putlara ve sahte ilâhlarına o seviyede bir
muhabbet besliyorlardı ki, onlara karşı yapılan menfi en küçük bir şeye bile
müsâmaha göstermiyorlardı. Hatta bu yüzden Allah Resûlü (s.a.s.) ile alay
ediyorlardı. Buna mukâbil kendilerini yaratan, rızıklandıran, öldüren, dirilten
Rahmân’ın adını, zikrini, O’nun indirdiği âyetleri duyduklarında aceleye
kapılarak kibirleniyor; O’nu anmayı ve O’nun hatırlatmalarına kulak vermeyi bir
tarafa bırakıyorlardı. İşte insanın aceleci bir yapıya sahip olması, o menfi
vasfını yeterince tezkiye ve terbiye edememesi bu kötü neticenin doğmasına
sebep oluyordu. Üstelik bu inançsızlar, Peygamber’in kendilerini ikazda
bulunduğu Allah’ın azabı, kıyâmet ve cehennem gibi tehditlerin hemen başlarına
inmesini bekliyor; inkâr psikolojisi içinde aslında bütün bunların birer
palavra olduğunu ve bunların vuku bulmayacağını söylemek istiyorlardı. Fakat
işin aslının böyle olmadığını pek yakında anlayacaklar:
Enbiyâ Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Enbiyâ Suresi 37. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR